1/8
Filyos Vadisi Projesi alanında bir inceleme gezisi düzenleyen çevre aktivistleri doğaya karşı açıkça suç işlendiğini söyleyerek, tüm yetkililere “Bu akıldışılığı durdurun” çağrısı yaptı.Zonguldak Çevre Koruma Derneğinin çağrısıyla bir araya gelen bir grup çevre aktivisti Filyos Vadisi’ni gezerek proje kapsamında yapılan çalışmaları yerinde gözledi. Ereğli, Zonguldak ve Çaycuma’dan çevrecilerin katıldığı gezide, Zonguldak Çevre Koruma Derneği üyeleri ve TEMA gönüllülerinin yanı sıra İklim ve Adalet Koalisyonu’ndan bir grup aktivist de yer aldı.
2/8
Sabah saatlerinde Zonguldak’ta başlayan gezi kapsamında Bakacakkadı, Perşembe, Temenler köyü, Filyos ve Çatalağzı’nda incelemeler yapan çevre gönüllüleri, buralarda doğaya karşı açıkça suçlar işlendiğini söyledi. Ellerinde, “Milyonlarca yılda oluşan tarım alanları 30-40 yıl ömrü olan tesisler için feda edilemez. Tarım alanlarımızdan ellerinizi çekin. Başka Filyos yok”, “Zehir solumak istemiyoruz. Yaşam ve tarım alanlarımızı yok ettirmeyeceğiz”, “İklim kervanına katıl, termik santralleri kapat”, “Temiz çevre temiz hava istiyoruz” şeklinde dövizler taşıyan aktivistler zaman zaman “Havama, suyuma, toprağıma dokunma”, “iklim için adalet”, “Filyos için adalet” şeklinde sloganlar da attı.
3/8
Zonguldak’tan yola çıkan grubun ilk durağı Bakacakkadı’daki 100. Yıl Ekopark tesisleri oldu. Türkiye’nin ilk ekoturizm merkezlerinden biri olarak 1982’de kurulan tesisleri gezerek bilgi alan grup, tesisin hemen yanında devam eden Girişim Sanayi Sitesi inşaatının derhal durdurulmasını istedi. Burada bir açıklama yapan Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk, Filyos Vadisi Projesi’nin ırmağın milyonlarca yılda oluşturduğu toprağın çalınmasından ibaret bir proje olduğunu söyledi. Öztürk, “Bunun bir örneğini de burada görüyoruz. Biraz bakımsız da kalsa bölgenin en önemli turizm tesislerinden biri olan Filyos Ekopark’ın hemen yanında, ırmağın sedde içine alınmasıyla kazanılan alanda Girişim Sanayi Sitesi adı altında bir inşaat başladı. Tesisisin ırmakla bağlantısını kesen bu sanayi sitesi projesi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Zonguldak Ticaret Sanayi Odasınca yürütülüyor. Çevreyi korumak yalnız bizlerin değil, bakanlıkların ve sanayi odalarının da görevidir. Onlara sesleniyorum, tesislerle ırmağın bağlantısını da kesen, kentte geliştirilmeye çalışılan turizme sekte vuran bu projeyi derhal durdurun.” dedi.
4/8
Daha sonra Perşembe beldesi Keçecioğlu mahallesine geçen çevre gönülleri, burada kendilerini bekleyen mahallelilerle buluştu. Çağ Çelik adlı firmanın, elektrik ark ocağında hurda demir eriterek çelik üretecek bir tesis kurmayı planladığı tarım alanına geçen çevreciler burada incelemelerde bulundu. Yaşam alanlarının hemen yanında, birinci sınıf tarım alanlarının üzerinde böyle bir tesisi istemediklerini söyleyen mahalle halkı, buralarda, buğdaydan mısıra, ayçiçeğinden sebzeye pek çok mahsul yetiştirdiklerini söyledi. Tarlaları hayvanları için otlak olarak da kullandıklarını söyleyen mahalleliler konuyu mahkemeye taşıdıklarını, topraklarını sonuna kadar korumaya kararlı olduklarını da ifade etti. Katılımcılara açıklamalarda bulunan Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk de yapılan projeye göre kurulacak tesiste Avrupa’dan gelen otomotiv hurdası ile Amerika kıtasından getirilen petrol boru hattı hurdalarının eritilerek çelik üretiminin planlandığını söyleyerek, “Biz buna karşı çıkan Keçecioğlu mahallesinin halkının yanındayız. Tarım alanlarının bu kötü kullanımlara açılmasına izin vermeyeceğiz. Buraya ilk gelişimiz. Kamuoyunda farkındalık yaratmak amacıyla bu geziyi düzenledik. Bundan sonra daha çok geleceğiz.” düşüncesini dile getirdi.
5/8
Çaycuma üzerinden Filyos’a doğru hareket çevre gönüllüleri Temenler köyündeki hakim bir tepeden Filyos Vadisi üzerinde gözlem yaptı. Topluluğa vadide geliştirilen projeler hakkında bilgiler veren Ahmet Öztürk, menderesler çizerek akan ırmağa ve çevresindeki muhteşem peyzaja sahip tarım arazilerine işaret ederek, “Bu görmüş olduğunuz kimi yerlerde iki, iki buçuk kilometre yatağa yayılarak akan ırmağı kanal içine alıp etrafından çalacakları arazilerde projeler geliştiriyorlar. Hatta o kadar ileri gittiler ki, 303 hektarlık tarım alanı üzerinde, ‘lojistik merkez’ cilalı ismiyle resmen kamyon durağı yapacaklar. Lütfen bu alana bir kez daha dikkatle bakın. Görüntüyü aklınızda tutun. Birazdan göreceğiniz görüntü ile çakıştırın. Çünkü haramilerin aklındaki proje gerçekleştiği takdirde, bu eşsiz manzara, içinde ot bitmeyen bir beton alana dönecek. Buradan tüm yetkililere sesleniyorum, bu akıldışılığı derhal durdurun.” çağrısını yaptı.
6/8
Daha sonra Filyos Endüstri Bölgesi’ne gelen grup Filyos kalesi girişinde jandarma tarafından durduruldu. Kendilerine can güvenliği nedeniyle proje alanına girmelerine izin verilmeyeceği söylenen grup yürüyerek Sefercik Mahallesi’ne doğru ilerledi. Mahallenin endüstri bölgesi sınırında bir araya gelen çevre aktivistleri buradan yapılan çalışmaları izledi. Endüstri Bölgesi sınırında da açıklamalarını sürdüren Ahmet Öztürk, “Geçmişte yemyeşil olan arkamızdaki alan, şimdi taş toprak yığınında ibaret. Kuşların barınıp balıkların yüzdüğü sulak alanlar kurutuldu, dağlar devrilip ağaçlar yok edildi. 600 hektarlık endüstri bölgesinin yarısı TPAO’ya verildi. Diğer yarısı ikiye bölündü, bir dilimi Tosyalı Holding’e gübre, diğer dilimiyse DTS Grup’a bölgedeki 2. demir eritme fabrikasını kurmak üzere tahsis edildi. Ama kurtlar sofrasına dönüşen süreçte büyük balık küçük balığı yuttu, alanın tamamı gübre fabrikası için Tosyalı’ya devredildi. Bugün Filyos Projesi denen şey, bir gaz işleme tesisi ile gübre fabrikasından ibarettir. 40-50 bin kişi çalışacağı söylenen vadide, projeler tamamlandığında çalışacak insan sayısı bin kişi bile değildir. Bunlar ÇED Raporunda açık açık yazıyor.” ifadesini kullandı.
7/8
Daha sonra Filyos kalesine çıkıp kale ve Filyos tarihi hakkında bilgi alan çevre gönüllüleri, ardından Çatalağzı-Muslu bölgesine hareket etti. Kazköy’de Eren’in ZETES 3 santrali önünde toplanan grup adına İklim Adaleti Koalisyonu aktivisti Levent Büyükbozkırlı bir basın açıklaması okudu.
8/8
Tüm kömürlü santralleri 2030’a kadar kapatmayı hedefleyen bir yol haritasının acilen hazırlanmasını talep eden Büyükbozkırlı, “Düşük verimli, sık arıza yapan, fazla yatırım gerektiren ve çevre koruyucu sistemleri olmayan santraller öncelikli olarak kapatılmalıdır. AB’nin 2021 termik santraller için çevre koruma sınır değerleri acilen Türkiye’de de devreye alınmalı, sıkı ölçüm ve takip yapılmalıdır. Tüm santrallerin baca gazı ölçüm sonuçları (partikül miktarı, SOx, NOx, CO2...) veriye erişim ve şeffaflık kapsamında kamuyla düzenli olarak paylaşılmalıdır. Baca gazı kirletici sınır değerlerinin üzerinde çalışan termik santraller derhal kapatılmalı, cezai yaptırım uygulanmalı ve uygun şartları sağlamadan tekrar devreye girmelerine izin verilmemelidir. Mevcut maden sahalarında genişletme, yeni maden sahaları araştırma ve yeni rezerv açma çalışmaları durdurulmalıdır. Kömür madenlerine ve kömürlü santrallere uygulanan tüm teşvik ve destekler derhal kaldırılmalı, buna ayrılan bütçe ‘adil geçişin’ sağlanması için kömür sektöründe istihdam edilen emekçilerin refahı için kullanılmalıdır.” dedi.