1/12
Saint Martin Adası’nın Hollanda’ya bağlı olan bölgesinde hizmet veren Princess Juliana Havaalanı, (Sint Maarten Havaalanı olarak da biliniyor) şehrin plajına çok yakın mesafede olduğundan, kumsalda güneşlenen insanların birkaç metre üstünden geçiyor.Özel sertifikalı pilotların uçabildiği bu alanda pist çok kısa olduğundan (2180 m) tekerleğin en erken şekilde yere değmesi gerekiyor. Bu yüzden de plajdan itibaren alçak uçuşa geçiliyor. Karayiplerin en yoğun havaalanlarından biri olan Princess Juliana Havaalanı’nda şu ana kadar hiç kaza yaşanmamış.
2/12
1939’da inşa edilen Cebelitarık Havalimanı, Birleşik Krallık’a bağlı olup, Cebelitarık Boğazı’nda yer alıyor. Şehre sadece 500 m mesafede olan havalimanının pisti ile şehrin ana caddesi kesişmiş durumda. Bu yüzden uçakların iniş ve kalkışları esnasında araçlara kırmızı ışık yanıyor. Günde ortalama 7 uçağın inip kalktığı havalimanından geçen kara yolu, günde 2 saate yakın bir süre kapatılıyor.
3/12
1998 yılında kapanana kadar, Hong Kong'da faaliyette bulunan Kai Tak havalimanı dünyada pilotlar açısından inilmesi ve kalkılması en zor havalimanı olarak biliniyordu.
4/12
Hindistan'daki takımadalar üzerine kurulu Agatti Havaalanı okyanus suları ile çevrilidir. Pilotlar için 'ölüm pisti' olarak adlandırılır.
5/12
Fransa’da yer alan Courchevel, dünyanın en büyük kayak merkezine sahip olup, kayağı bir tutku haline getirenlerin favori mekanı olmuş durumda. Fransız Alpleri’nde konumlanan Courchevel Havaalanı ise dünyanın en kısa pistlerinden birine sahip. 18,5 derecelik bir eğime sahip olan havaalanı, 525 metre uzunluğunda.
6/12
Nepal'in Lukla kentinde 2 bin 900 metre rakımdaki Tenzing-Hillary Havalimanı bulunuyor. Pistin bir tarafında bir dağ, öteki tarafında da uçurum var. Everest'e çıkmak isteyen dağcılar buraya iniyor.
7/12
İskoçya'nın Barra havaalanına iniş yapmak isteyen pilotlar gel git zamanını takip etmek zorundalar. Zira pist tamamen kumsaldan oluşuyor ve sular yükseldiği zaman pist ortadan kalkıyor.
8/12
Karayipler’de bulunan 13 km2’lik yüzölçümüne sahip Saba Adası’nın tek havalimanı olan Juancjo E. Yurausquin Havaalanı, adanın büyük bir bölümünü kaplıyor. İki ucunda deniz bulunan dünyanın en kısa uçak pistine sahip havalimanında, sadece zor şartlarda uçuş yapabilen pilotlar çalışabiliyor.
9/12
Brezilya Sao Paulo Congonhas Havaalimanı. Pilotlar, Congonhas'ın şehir merkezinde olan bu havalimanından şikâyetçi, çünkü sesli ortam inişi zorlaştırıyor.
10/12
Japonya'nın Osaka Körfezi açıklarında bulunan 4 km uzunluğa ve 2,5 km genişliğe sahip Kansai Havaalanı, 10 bin işçi ve 80 gemi ile 3 farklı tepeden 21 milyon metre küp toprak kullanılarak oluşturulan yapay bir ada üzerine kurulu. Japonya’da havaalanı yapılabilecek kara parçası bulunmadığından, Osaka’ya yakın olabilecek bir noktaya inşa edilen Kansai Havaalanı, bir mimarlık ve mühendislik harikası olarak kabul ediliyor. 1100 hektar üzerine kurulu olan bu dolgu alan başlarda korku yaratsa da neredeyse hiç hasar almadan atlattığı Kobe depremi ve sayısız büyük tufandan sonra insanların güvenini kazanmayı başardı. Havaalanına çok yakın bir mesafede gerçekleşen depremde sadece birkaç camın kırıldığı alan, Japonya’daki ekonomik kriz döneminde yapıldığından halkın tepkisine maruz kalınmıştı. Paris’in Eyfel’i gibi yapım aşamasında halkın büyük tepkisiyle karşılanan Kansai Havaalanı, şu an Uzak Doğu’nun en yoğun havaalanlarından biri.
11/12
Kuzey Buz Denizi’nde, dünyanın en kuzeyinde bulunan idari merkez konumundaki Longyearbyen’e bağlı olan bir takım ada Svalbard'da yer alan havaalanı yapay kar ve buz kullanılarak yapılmış. 1975 yılında permafrost adı verilen donmuş toprak kullanılarak yapılan havaalanında, küresel ısınma sebebiyle erimenin önlenmesi için özel soğutma sistemi kullanılıyor.
12/12
Portekiz'deki Madeira Havaalanı pistinin kısa olması sebebiyle 1977 yılında yaşanan kaza sonucu 131 kişi hayatını kaybetti. Bu kaza sonrasında pistin, birkaç kolon daha eklenerek uzatılmasına karar verildi. Avrupa’nın en zorlu havaalanı olarak ün yapmış Madeira Havaalanı’na iniş yapan pilotların, dağ sırası ve okyanus arasında kalan çizgiyi takip etmeleri ve piste iniş yaparken rüzgarın etkisiyle Atlantik’e savrulmamak için son anda sağa dönmeleri gerekiyor.