1/12
Tarif Profesörü İlber Ortaylı, yaz tatilinde okunması için birtakım kitap önerilerinde bulundu. Listenin tarih ağırlıklı, yerli ve yabancı yazarlar içerdiğini ifade eden Ortaylı, sözlerinin devamında "Ama kitapların ağırlığı Türk tarihi üzerine. Bu sıra Halil İnalcık yılındayız. Listemizde hocamız iki kitabıyla başta geliyor" ifadesini kullandı. Ortaylı'nın Hürriyet'te yayımlanan kitap önerileri şöyle:
2/12
Makalelerini derleyen dört kitaplık serinin adı ‘Devlet-i Aliyye’. Serinin dördüncü kitabındaki makalelerin her biri onun klasikleşen ve en çok müracaat edilen araştırmaları. Mesela 19’uncu yüzyılda en çok münakaşa edilen ‘ayanlar’, yerel düzlemde ortaya çıkan beyler üzerine incelemeler kitapta geniş yer tutuyor. Yine kitapta İnalcık’ın kapitülasyonlar üzerine son derece değerli makalesi dikkat çekiyor.
3/12
Halil İnalcık’ın bu eseri, bugünlerde en çok bilmemiz gereken, çok tartışılan yargı ve adli teşkilat geleneğimiz üzerine. Osmanlı İmparatorluğu, altı asır boyunca egemenliğini devlet, hukuk ve adalet anlayışıyla sağlamış; iktidarınıysa kendine özgü yargı teşkilatıyla ayakta tutmuştur. Kronik Kitap’tan çıkan eser, Halil İnalcık’ın Osmanlı’daki devlet anlayışı, kanun rejimi ve adalet yöntemleri üzerine araştırmalarını bir araya getiriyor. Araştırmalarıyla Osmanlı’ya bakışı değiştiren, ‘Hocaların Hocası’ Halil İnalcık’ın kitapları tekrar tekrar basılmalı, okunmalı.
4/12
1960’lılar kuşağı içinde Feridun Emecen en velut tarihçi sayılır. Bu kuşağın içinde Osmanlı tarih arşivini sürekli kullanan bir yazardır. Bu nedenle Yavuz Sultan Selim Han üzerinde şu ana kadar en yeni bilgiler getiren kitabı kaleme aldı.
5/12
Şüphe yok ki, 19’uncu yüzyılda gerçek anlamdaki Arap uyanışı Hıristiyan Araplarla başladı. Corci Zeydan, Filistin Hıristiyanlarından... Ömrünün önemli kısmı Mısır’da geçti. Parlak İslam medeniyetinin Arapçıl yorumu büyük ölçüde Corci Zeydan ve Butrus el-Büstani gibilerine aittir. Bunlar mühim çalışmalardır. Corci Zeydan, 19’uncu yüzyıl Arap düşünürleri içinde mutedil sayılabilecek biridir. Kaleme aldığı İslam uygarlığı tarihi rahat okunan, romantik sayfalar kadar yeni katkı ve yorumları da olan bir eserdir. Yaz tatili için biraz daha ciddi okuma yapmak isteyenlere tavsiye edilir.
6/12
Yeniçerileri daha iyi öğrenmek isteyenler, Godfrey Goodwin’in kitabını okuyabilirler. Bu Avrupa kaynaklarında da bolca başvurulan bir popüler takdimdir.
7/12
Bernard Lewis son oryantalisttir. Batı’da, Doğu’ya yeni bakışı temsil eder. Ona yakın düzeyde Arapça, Farsça, Türkçe, Batı dilleri ve klasik dilleri bilen iki kişi belki ancak sayabiliriz. Birisi bir ara Osmanlı tarihiyle de uğraşan M.A. Cook’tur; diğeriyse Hamit Algar. Hamit’in engin dil bilgisi, daha çok bir siyasi yorumculukla, karışık konulara yönelmiştir. Bernard Lewis ise çok uzun yıllar oryantalist dünyanın en bilgin üstadı olarak yoluna devam etti. Artık 102 yaşında. Son derece ilginç ömrünü, tam 100 yaşındayken Churchill’in de torunu olan arkadaşı Buntzie Ellis Churchill’le hazırladığı notlarında anlatıyor. Bilhassa Ermeni sorunu üzerine yazdıklarında Ermeni lobileriyle olan çatışmasını kendine has üslupla veriyor ama hatıratın tek özelliği bu değil. Bu kitapta değişen bir dünyada İngiliz İmparatorluğu’nun ünlü bir bilgininin Doğu medeniyetine girişini görüyoruz.
8/12
Bizce çokça okunan Lord Kinross’unkinden daha ilginç bir Atatürk biyografisi... Buna ‘bir yabancı yazarın kitabı’ da diyemiyoruz. Andrew Mango ve kardeşi ünlü Bizans tarihçisi Cyril Mango, İstanbul’da büyüyen bir Levanten ve Rusya göçmeni ailenin çocuklarıdır. Andrew Mango’nun Türkçesi mükemmeldi; bu kitapta da uzun yılların birikimi var. Mango hoş sohbet bir dünya adamıydı. İngiliz, Fransız, Türk ve Rus aydınlarını, onun kadar sohbet ve bilgisine hayran eden yoktur. Türkiye üzerine yazılanların arasında seçkin yeri olan bir kitaptır.
9/12
Bugünlerde, 1917 İhtilali’nin ve Birinci Cihan Savaşı’nın bittiği yıl olan 1918’in 100’üncü yıl dönemecindeyiz. Rus İhtilali, Avrupa’nın değişimi, savaşların tarihi üzerine yüzlerce kitap var. Hepsini uzmanlara bırakıyoruz. Cumhuriyet tarihini kurucularıyla birlikte yaşayan, ihtilalin hemen sonrasında Rusya’da bulunan, hatta Komünist Partisi’ne giren ama Birinci Cihan Savaşı’nı bütün cephelerde Türk ordusunun yedek subayı olarak geçiren Şevket Süreyya’nın ‘Suyu Arayan Adam’ isimli hatıratı başucu eseri sayılmalı. Bu dönemi onun kadar etkileyici anlatan bir kalemi bulmak kanaatimce çok zordur. Bu eserin Remzi Kitabevi’nden çıkan son baskısını (ilk baskısı 1959’dadır) bu yaz günlerinde okumakta büyük kazanç var.
10/12
Emir Timur büyük bir mareşal. Bu yorumu yapan biz değiliz; Atatürk söylüyor. Devlet idaresi bakımından önemli bir sistemi kurdu. Savaşlarında diplomasi önde gider. Bununla birlikte Anadolu’daki savaşları çok amansızdır. Bir yanıyla da İzmir’i Anadolu Türkiyesi’ne ebediyen kazandıran odur. Semerkant, Buhara onun yeniden kurduğu şehirler. İslam dünyasında ilmin son Rönesans’ı onun imparatorluğunda cereyan etti. Torunları Babürler, Hindistan’a asıl çehresini verdi. Türk tarihçiliği ne Timur, ne de bilhassa Babürler üzerinde sürükleyici, aydınlatıcı, derli toplu bir eser meydana getirmiş değil. Timurlenk ve devri üzerine rahat okunacak bir kitap için Beatrice Forbes Manz’ın ‘Timurlenk’ini tavsiye ediyorum. Fakat soruların bu kitapla çözüldüğünü sanmayın, bu kitabın da bizi yeni sorulara götüreceği aşikâr.
11/12
Reşad Ekrem Koçu sanıldığı gibi popüler nitelikli bir tarihçi değil. Üniversite asistanı olarak yazı hayatına başladı. Kürsü reisi de meşhur tarihçi Ahmet Refik’ti. O üniversiteden uzaklaştırılınca, Reşad Ekrem Koçu da istifa ederek basın dünyasına girdi. Onlarca eserinde vekayinameler kadar hiç el değmemiş halk edebiyatı ürünleri, halk şairleri, gazeteler ve eski mecmualar da yer alır. Osmanlı tarihini her yönüyle ve onun kadar renkli ele alan biri daha yok.
12/12
Hem sürükleyici hem de Osmanlı Türkçesini yeni kuşaklara en kolay yaklaştıran eser... Anar, İstanbul ve İzmir’in folklor dilini ustaca kullanan; oldukça ironik; zaman ve mekânın üzerinde bazen oyun oynayan ve zaman-mekân-kişi birliğini arada bir zedeleyen bir romancımızdır. ‘Puslu Kıtalar Atlası’ ile birdenbire tanınan felsefe hocasıdır. Bu yaz tatili için tavsiye edeceğimiz kitabı ‘Yedinci Gün’. Hikâye, 2. Abdülhamid’den adeta muhayyel bir cumhuriyet ortamına kadar sürüyor. Usta işi bir polisiye... Yazın rahat okuyacağınız bir İhsan Oktay Anar eseri; öbür kitaplarına da kışın devam edersiniz. Ben Anar’ın yeterince dikkatle izlendiği kanısında değilim. Oysa okuyucuyu yeni bir üsluba ve bakışa götüren bir yazar.