İstanbul Boğazı'nın mimarisiyle en dikkat çeken yalılarından, şato görünümlü Tophane Müşiri Zeki Paşa Yalısı 550 milyon TL'ye satışa çıkarıldı. Sultan II. Abdülhamit dönemi nazırlarından Müşir Zeki Paşa için yapılan yalının satış rakamı, dünyada zaman zaman satışa çıkarılan bazı adalardan bile pahalı.
1/7
İstanbul Boğazı'nda 50'den fazla yalı yeni sahibini beklerken, boğazın en gözde yalılarından biri olan 23 odalı ve 8 banyolu 130 yıllık Tophane Müşiri Zeki Paşa Yalısı rekor ücretle satışa çıkarıldı. Yurt içi ve yurt dışından ünlü isimlerin ilgi göstermesi beklenen yalının satış fiyatı ise 550 milyon TL olarak belirlendi.
2/7
İstanbul Boğazı Avrupa Yakası Rumelihisarı'nda bulunan yalı, 19. yüzyılın ikinci yarısında birçok önemli binada imzası olan Fransız mimar Alexandre Vallaury tarafından Sultan II. Abdülhamit dönemi nazırlarından Müşir Zeki Paşa için yapıldı. Yalıyı diğer yalılardan ayıran en önemli özellik ise mimarisinin şato görünümünde olması. Barok üslupta olan 5 katlı yalıya hem bahçeden hem de deniz tarafından girilebiliyor.
3/7
510 metrekare oturumlu yalı, 4 kat + bodrum kattan toplam 2 bin 489 metrekare kapalı kullanım alanına sahip. Her katta 5'i deniz manzaralı toplam 6 oda, 1 büyük orta salon (sofa) 1 banyo, 1 tuvalet, 1 mutfak bulunuyor. 4 bin 32 metrekarelik bahçesi ve 110 metrelik rıhtım boyu ile Boğaz'ın en görkemli ve son kalan sahil saraylarından biri olan asansörlü yalıda, 4 araçlık kapalı otopark da yer alıyor. Yalıya özellikle Körfez ülkelerinden ilginin olması bekleniyor.
4/7
Saffet Emre Tonguç, bu yalıyla ilgili şunları söyledi: "Boğaz, dünyanın en önemli su yollarından bir tanesi ve bence adeta dünyanın gerdanlığı gibi. Bu gerdanlığın üzerinde de birbirinden güzel yalılar yani inci taneleri var. Toplam 600 yalı bulunuyor, 366 tanesi de tarihi nitelik taşıyor. Tophane Müşiri Zeki Paşa Yalısı da bunlardan bir tanesi ve dünyanın da en pahalı 10 evinden bir tanesi olarak geçiyor. Ben bir seyahat yazarı ve aynı zamanda bir tarihçi olarak her sene boğazda turlar yapıyorum. En keyifli anlattığım yalılardan bir tanesi bu. Çünkü hikayesi de çok ilginç. Öncelikle mimarından bahsetmek istiyorum. Alexandre Vallaury yapıyor. Alexandre Vallaury, İtalyan asıllı bir mimar. Geliyor İstanbul'a ve çok güzel binalar yapıyor. Mesela İstanbul Arkeoloji Müzesi, Pera Palas, Salt Galeri'nin olduğu bina, İstanbul Erkek Lisesi, Eski adıyla Haydarpaşa Lisesi onun eserlerinden. Hatta çok ilginç ki Bağlarbaşı'ndaki Abdülmecit Efendi Köşkünü de yine Alexandre Vallaury yapıyor ki Abdülmecit Efendi'yi de hikayenin bir parçası olarak daha sonra duyacağız zaten."
5/7
Tonguç, “Peki kim bu Tophane Müşiri Zeki Paşa? Müşir Mareşal demek. Zeki Paşa, ikinci Abdülhamit döneminde askeri okullarda yöneticilik yapmış. Aynı zamanda, bugün İstanbul Modern'in olduğu yerde bir kışla varmış, o kışlanın da mareşalliğini yapmış ve burada bu evi yapmaya başlıyor fakat bir süre sonra para bitiyor, ikinci Abdülhamit'ten para dileniyor. 'Padişahım, merhamet dileniyorum, sizden para istiyorum çünkü inşaat yarım kaldı. Harabe şeklinde oturuyorum' diyor. Neyse inşaatı bitiyorlar. İktidarının son yıllarında iktidarını sürdürebilmek için ikinci Abdülhamit, bazı adamlarını gözden çıkarmak zorunda kalıyor. Bunlardan bir tanesi de Zeki Paşa ve bu çerçevede bu güzel yalıdan ayrılmak zorunda kalıyor Zeki Paşa ve Büyükada'ya sürgüne gidiyor. Hatta bir dönem Rodos ve Viyana'da da sürgün hayatı yaşıyor. Ve hayatının son yıllarını da bu yalıda maalesef yokluk içerisinde geçiriyor" dedi.
6/7
Yalıda yaşayan başka önemli isimlerin de olduğunu ifade eden Tonguç, şöyle devam etti: “Bunlardan bir tanesi de Abdülmecit efendinin oğlu. Ömer Faruk burada yaşıyor. Ömer Faruk hanedandan gelmesine rağmen yine hanedan mensubu biriyle evleniyor. Vahdettin'in kızı Sabiha Sultan ile. Onlar taşınıyorlar bu yalıya ve onların kızları da bu yalıda yaşıyor. Hatta bana göre, Osmanlı hanedanın en güzel kadınlarından bir tanesiydi Neslişah Sultan. Neslişah Sultan, buradan sürgüne gidiyor. Dolayısıyla ailenin İstanbul'da son yaşadığı yerlerden bir tanesi burası oluyor ve bu aile bu yalıda güzel yıllar geçiriyor. Zeki Paşa'nın da bir damadı var. O da önemli isimlerden bir tanesi. Ali Kemal diye geçiyor. Ali Kemal İttihat ve terakki karşıtı bir insan. Aynı zamanda milli mücadeleye de karşı çıkmış ve daha önce bir evlilik yapıyor İngiltere'de . Bir İngiliz hanımla evleniyor. Bugün onun torunu olan kişi, Londra Belediye başkanlığı da yapmış olan çok önemli bir isim; Boris Johnson. Boris Johnson, İngiliz politikasında en önemli isimlerden biri ( İktidardaki Muhafazakar Parti'nin lideri seçildi, yarın hükümeti kurmakla görevlendirilecek ve İngiltere'nin yeni başbakanı olacak) İşte o, Ali Kemal'in torunudur. Ali Kemal ise bu karşıtlığının bedelini hayatı ile ödüyor. Linç ediyorlar ve Ali Kemal hayata veda ediyor. Ama Tophane Müşiri Zeki Paşa'nın damadı olarak, o da bir müddet bu yalıda yaşamış çünkü Zeki Paşa'nın kızı Sabiha Sultan ile evlenmiş."
7/7
Boğazdaki yalıların sık sık el değiştirdiğini söyleyen Tonguç, Tophane Müşiri Zeki Paşa Yalısı ile ilgili şu bilgileri de sözlerine ekledi: "Yalılar hep el değiştiriyorlar. Bugün mesela Boğazda 600 tane yalı var demiştim ama sadece 3 tanesinin sahipleri asırlardır aynı aileler. Diğerlerinin hepsi el değiştirmiş. Bu çerçevede de bir aile bu yalıyı satın alıyor. Ailenin ilginç bir özelliği var. 'Türkiye Komünist Partisi'nin Kurucusu olması. Yani bu da ilginç bir tezat. Çünkü komünizmde paylaşım önemlidir. Herkesin eşit pay alması önemlidir. Oysa bugün Tophane Müşiri Zeki Paşa Yalısı, dünyanın en pahalı 10 evinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Diğer ev hangisi diye sorabilirsiniz. Diğer ev de Yeniköy'de bulunuyor. O da Şehzade Burhanettin yalısı. Ya da diğer adıyla Erbilgin yalısı. O da geçtiğimiz yıllarda el değiştirdi. 150 milyon dolar gibi bir rakam ile satışa çıkarılmıştı."