1/6
Marmara Denizi'nde dibe çöken müsilajın parçalanmaya devam ettiğini belirten Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, son dalışında dipte yaklaşık 10 santimetre kalınlığında, tabaka halinde birikmiş, parçalanmış simsiyah renkte müsilaj gözlemlediğini, bunun iyi bir gelişme olduğunu söyledi.
2/6
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara denizini saran müsilaj (deniz salyası) hakkında gazetecilere açıklama yaptı. Sarı açıklamasında, geçen yılın sonlarından itibaren yüzey ile 30 metre derinlik arasında şeritler, tüller ve büyük parçacıklar halinde müsilaj görüldüğünü kaydetti.
3/6
Erdek Körfezi'nde son dalışını 4 Eylül'de yaptığını ifade eden Sarı, müsilaj incelemeleri hakkında "Benim ve ekibimin dalışlarında ve Marmara'da yapılan dalışlarda verilen bilgilerin hepsi, 17 Ağustos tarihinde suda müsilaj kalmadığını, yüzeyin temizlendiğini ortaya koyuyor. Su kolonundaki büyük parçacıklar halindeki müsilajların bazıları dibe çöktü. Bunlar az akıntılı bölgelerde yığıldılar. Dipte parçalanma devam ediyor" dedi.
4/6
Sarı, son dalışında dipte yaklaşık 10 santimetre kalınlığında, tabaka halinde birikmiş, parçalanmış simsiyah renkte müsilaj gözlemlediğini, bunun beklentileri doğrultusunda iyi bir gelişme olduğunu anlattı.
5/6
Müsilajın dipte parçalanması sırasında oluşan etkilere değinen Sarı, şu bilgileri paylaştı: "Yüzeyde bulunduğunda da sorun, su kolonunda bulunduğunda da sorun, dipte bulunduğunda da sorun, parçalanırken de sorun. Parçalanırken ne oluyor? Suyun içindeki çözülmüş oksijeni kullanıyor. Diplerdeki oksijeni tüketiyor. Organik yapıdaki müsilaj parçalanırken elementlerin geri beslenmeye neden olarak azot gibi besin elementlerini tekrar suya salmış oluyor. Bir dönem için azotu fosfat yükünü artırmış oluyor."
6/6
Sarı, Marmara'dan avlanan balıkların tüketilmesi konusunda resmi kurumların açıklamalarına itibar edilmesi gerektiğine dikkat çeken Sarı, şöyle devam etti: "Devletin kurumlarının yerel teşkilatı var. Her ilde, her ilçede Tarım ve Orman Bakanlığı var, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı var, Sağlık Bakanlığı var. Bunlar sürekli analizler yapıyorlar. Balık yenilmesi sakıncalı olsa bunu saklayabilirler mi, böyle bir şey mümkün mü? Kim kimin canını tehlikeye atar? Böyle bir şey olamaz. Onun için vatandaşlarımız yetkili kurumlardan bir açıklama gelmediği sürece, normal şartlarda balık tüketirken nelere dikkat ediyorlarsa, bunlara dikkat ederek balık tüketebilirler." (AA)