ABD'li film yapımcısı Harvey Weinstein'ın tecavüzle suçlanmasının ardından bir seks bağımlılığı kliniğine gitmesinin üzerinden bir yıl geçti. BBC'den Sangita Myska seks bağımlısı olduğunu söyleyen insanlarla görüşerek bunun gerçekten bir hastalık olup olmadığını ve nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalıştı.
1/43
Orta Asya'dan 15 yıl önce İngiltere'ye gelen Neila'nın ilk işi bir finans şirketinin işlem odasındaydı. Ortamın "milyonlarca sterlin ikramiye alan alfa erkeklerle dolu" olduğunu anlatıyor.
2/43
Neila ekipteki iki kadından biriydi. Ofisteki erkekler onları kışkırtmak için bazen, piyasa verilerinin gösterildiği dev ekranlarda pornografik filmler açıyordu:
3/43
"Hoşuma gitmiyordu ama kariyerimin başındaydım. İyi para veren gösterişli bir işti ve bu işi kaybetmek istemiyordum.
4/43
"Ofisteki erkeklerin bir tepki göstermemi istediğini biliyordum, beni şoke etmek istiyorlardı. Ofiste onları başımdan daha rahat savabilmek için evde porno videoları ve DVD'leri izlemeye başladım."
5/43
Fakat Neila hızla bağımlı oldu. Seksin asla tartışılmadığı muhafazakar bir ailede büyümüş olmasının kendisini "savunmasız bıraktığını" söylüyor.
6/43
Her gün işyerinde eve ne kadar erken varabileceğini, hangi film ve seks oyuncağıyla mastürbasyon yapabileceğini düşündüğünü anlatıyor:
7/43
"Sizi yavaşça ele geçiriyor, heyecan uyandırıyor. Böylesine heyecanlandırıcı bir şey izlemek bütün hislerinizi uyarıyor. Aklınız başka bir yere gidiyor. Düğmesine basana kadar durmayacağını biliyorsunuz. Hazzınızın her anında kontrolün sizde olduğunu biliyorsunuz. Bu da sizi, başka herhangi bir insanla ve kesinlikle bir erkekle ulaşamayacağınız orgazmlara ulaştırıyor.
8/43
"Mastürbasyon yapmak ve gelmek en fazla 5-10 dakika alır fakat bu anın sonunun gelmemesi için kendinizi tutuyorsunuz. Sarhoşluğa benzeyen bu anı terk etmek istemiyorsunuz."
9/43
Bu tekniği kullanarak haftanın 7 günü günde 2-3 saat porno izliyordu. Davranışı kompülsifti. Porno izleyemediğinde özlem duyuyordu. Durum ne kadar zararlı hale gelirse gelsin kendisini ikna etmek için saatler harcıyordu:
10/43
"Her şey güvenli, porno izleyerek cinsel yolla bulaşan hastalık kapmazsın. Üstelik makyaj yapmana da gerek yok. Her şey istediğin gibi ve sonuç garanti." Fakat o garanti sonuçları almak için izlediği pornografi türü karanlık bir değişim geçiriyordu.
11/43
"Başlangıçta vanilya pornosu, yani erkekle kadının veya kadınla erkeğin normal şeyler yaptığı pornolar. Bir süre sonra bu işe yaramamaya başlar. Bedeniniz bu hisse alışır. Bu uyuşturucu bağımlılığı gibidir, zaman içinde dozu artırmanız gerekir. Dozu artırmak için de daha sert şeyler izlemek istersiniz.
12/43
"Anal izlemeye başlarsınız, bir süre sonra bu yeni normal olur. O zaman da daha da sert şeyler izlemek istersiniz, grup seks gibi ekstrem şeylere yönelirsiniz. Bu durum Neila'yı rahatsız etmiş, kendisinin bir "sapık" olup olmadığını düşünmeye başlamış.
13/43
Seks bağımlısı olduğunu düşünen herkes için utanç büyük bir konu. Bu bir yandan saklanmak istemelerine, diğer yandan da daha kompülsif davranmalarına yol açıyor. Neila "Bu bir utanç ve tahrik kokteyli" diyor.
14/43
Porno aynı zamanda erkeklere bakışını da değiştirdi. Yani bir potansiyel partner ararken kişilikleri ve karakterleri önemli olmaktan çıkıyordu:
15/43
"Gömleklerinin içine bakarak karın kasları olup olmadığını anlamaya çalışırdım. İngiltere'nin ortalama penis boyu bana yeterli gelmiyordu. Fakat bunlar hayat eşinizi seçmek için iyi birer yol değil."
16/43
Birkaç tane başarısız ilişkisi oldu ama onu en fazla rahatsız eden şey, "o kafayı" yaşamak için kadınlara şiddet uygulanan filmler izlemek zorunda hissetmesi oldu:
17/43
"Kendime 'Sırada ne var?' diye soruyordum. Sonunda bağımlılığımı tatmin etmek için insanların öldürüldüğü filmler mi izleyecektim?"
18/43
Neila işini bırakarak danışmanlık eğitimi aldı. Şimdi 40'lı yaşlarında olan Neila, seks bağımlısı olduğuna inanan kişilere yardım ediyor. Eğitimini de İngiltere'nin bu alanda uzmanlaşan az sayıda kliniğinden biri olan Londra'daki Laurel Centre'da aldı.
19/43
Burada tedavi görmek için bazen saati yüzlerce sterline varan ücret ödemek gerekiyor. İngiltere Sağlık Sistemi seks bağımlılığını bir hastalık olarak tanımlamıyor. Fakat İngiltere'de her yıl çoğu erkek yüzlerce insan bu konuda tedavi görüyor.
20/43
Seks bağımlılığı diye bir şey var mı?
21/43
Dünya Sağlık Örgütü bu yıl Kompülsif Cinsel Davranış Bozukluğu'nu hastalıklar kategorisine ekledi.
22/43
İngiltere'deki Ulusal Sağlık Sistemi seks bağımlılığını bir hastalık olarak tanımıyor ve bu konuda resmi bir istatistik tutmuyor
23/43
Türkiye'de Sosyal Güvenlik Kurumu da seks bağımlılığını bir hastalık olarak görmüyor ve tedavi masraflarını karşılamıyor
24/43
İngiltere'deki klinikler her yıl yüzlerce kişinin tedavi için kendilerine başvurduğunu söylüyor
25/43
Türkiye'de de bu konuda tedavi verdiğini söyleyen çok sayıda klinik bulunuyor
26/43
İngiltere'deki Ulusal Sağlık Sistemi bağımlılığı şöyle tanımlıyor: Bir şeye bağımlı olduğunuzda, yokluğunda çekilme sendromu yaşarsınız
27/43
Bunun nedenlerinden biri kadınların bu sorunu itiraf etmesinin daha zor olması ve daha fazla utanç hissetmeleri olabilir. Fakat nedeni ne olursa olsun Paul bu konuda tedavi arayanlardan biri ve tipik bir seks bağımlısı tanımına daha çok uyuyor: Erkek ve pornoya değil, sekse bağımlı.
28/43
50'li yaşlarında, uzun boylu, beyaz gömleği ve ceketiyle şık giyimli olan Paul, bağımlılığının 30 yıl önce üniversitede başladığını anlatıyor. Bir gün ansızın, uzun süredir birlikte olduğu kız arkadaşının kendisine yeterli gelmediğini hissetmeye başlamış:
29/43
"Ona aşıktım. Gerçekten. Ama bir gün her nedense bir seks işçisine gittim.
30/43
"Heyecanlı bir cinsel birliktelik için yanıp tutuşuyordum ve bunun yapmamam gereken bir şey olduğunu biliyordum. Başka bir kadınla onu asla aldatmazdım ama seks işçisiyle onu aldatmış hissetmiyordum."
31/43
Haftalar içinde davranışları tamamen değişti: "Aynı anda 6 kız arkadaşım vardı ve her hafta 2-3 seks işçisiyle birlikte oluyordum. Acıktığında pizza söylemeye benzer bir şey olmuştu benim için. Bir şey istediğimde sipariş veriyordum ve konu kapanıyordu."
32/43
Bir şeylerin yanlış gittiğini hissettiğini, fakat bu konuda yardım almayı düşünmeye başladığı dönemde Londra'da ilk işine başladığını anlatıyor. Paul, Londra'da bu davranışların cesaretlendirildiğini fark ettiğini söylüyor: "Hayat inanılmazdı. Concorde uçaklarıyla dünyayı dolaşıyor, çok fazla para kazanıyor, sıklıkla Londra'daki kucak dansı barlarına gidiyordum. İş arkadaşlarınızla cinsel heyecanların peşinden koşarken buluyordunuz bir anda kendinizi.
33/43
"Çevremdeki erkekleri görünce o noktada 'Belki de bende bir sorun yoktur, belki de normal bir erkeğimdir' diye düşünmeye başladım." Fakat bunun bir sorun olabileceği düşüncesi Paul'un kafasında bir yerde kalmaya devam etmiş. İş arkadaşlarıyla kucak dansı barlarına giderek bir gecede kişi başı bin sterlin harcadıklarını anlatıyor. Her hafta Salı günü, bazen bir de Perşembe günleri hep birlikte gittikleri mekana arkadaş grubundan Cumartesi de giden tek kişinin kendisi olduğunu söylüyor.
34/43
Neila gibi Paul'u harekete geçiren dürtü de "o kafayı" yaşama isteği. Sırf bu yüzden, heteroseksüel olmasına rağmen 10 yıl boyunca erkeklerle de seks yapmış:
35/43
"Kadınları bırakıp tamamen erkeklere yöneldim. Fiziksel her şeyi erkeklerle yaşıyordum. İçimde gerçekten bir gram homoseksüellik olmadığını söyleyebilirim. Ama daha fazla heyecan arıyordum ve sonu böyle oldu. Bu süreçte çok çok güzel kız arkadaşlarım da vardı."
36/43
Neila'da olduğu gibi Paul'un da davranışları kompülsif, yani dürtü temelli. Seks yapmadığı zamanlarda eksikliğini hissediyordu. Ve onun için de amaç orgazma ulaşmak değildi. Seksin etrafındaki davranışların bağımlısıydı. Neila gibi o da o deneyimi saatlere yayan bir şekilde yaşamayı seviyordu. "Heyecan giriş ve gelişme kısmında, yapacağınız şeyi bilmenin beklentisi… O durumda boşalmak son istediğiniz şey çünkü o zaman bütün süreç bitiyor."
37/43
Paul 12 yaşında pornoyu keşfettikten sonra bağımlı olması uzun zaman almış. "Ailemin evinde porno dergiler buldum. Pornoyla karşılaşmak için erken bir yaştı. Ama cinsel açıdan bir heyecan hissettiğimi hatırlamıyorum" diyor. Fakat işler hızlı internet bağlantısına kavuşunca değilmiş. O noktadan sonra seks işçilerindense saatlerce porno izlemiş.
38/43
Paul, Laurel Centre'da uzun süreli tedavi görmüş. Şimdi iyileşme yolunda olduğunu düşünüyor. Yıllardır seks işçisi kullanmamış ve aylardır porno izlememiş. Amacı, bir kadınla bir hayat kurmak: "Bu bir yalnızlık hastalığı… Bir süreden sonra bu gezegen üzerinde sınırlı bir vaktiniz olduğunu fark ediyorsunuz. Bugüne kadar hiç değer verdiğim bir kadınla güzel bir cinsel birliktelik yaşamadım. Hayatımda 30 yıldır eksik olan tek şey bu."
39/43
Dünya Sağlık Örgütü Temmuz'da Kompülsif cinsel davranış bozukluğu olarak adlandırdığı bu durumu resmen bir hastalık olarak tanımladı. Konuştuğum terapistler Dünya Sağlık Örgütü'nün bunu bir "bağımlılık" olarak tanımlamasa da, bu kararın İngiliz hükümetini de benzer bir adım atmak ve Ulusal Sağlık Hizmeti kapsamında tedavi sunmak için cesaretlendirebileceğini söylüyor.
40/43
Son haftalarda seks bağımlısı olduklarını söyleyen çok sayıda başka kişiyle de konuştum ve artık bu durumun bir bağımlılık olarak tanımlanıp tanımlanmamasının önemli olmadığını düşünüyorum. Çünkü hepsinin hayatlarını mahveden bu problemi çözmek için açıkça yardıma ihtiyacı var.
41/43
Weinstein'a dönersek, seks bağımlılığı için kliniğe gitmenin davranışlarının sorumluluğundan kaçınma çabası olduğuna dair bir şüphe bulunuyor.
42/43
Fakat benim konuştuğum insanlar, kompülsif davranışlarının zirvesindeyken bile rızaya dayalı seks ile tecavüzü ayırt edebiliyorlar.
43/43
Bildiğim kadarıyla hiçbiri suç işlemedi. Bence seks bağımlıları kendilerine ve partnerlerine zarar veriyor, "karşı cinsi bir cinsel av olarak gören seks avcıları" ise kurbanlarını istismar ediyor ve bunu saklamaya çalışıyor.