Mert Akkök, sokaklarda kaderlerine terkedilen, bakıma muhtaç 70'ten fazla hayvanın rahat yaşayabilmesi için evini İstanbul'un merkezinden Tuzla'daki bir köye taşıdı.
1/9
Sağlık ve turizm sektöründe ihracat danışmanlığı yapan bir şirketin sahibi olan 48 yaşındaki Mert Akkök, sokakta yaralı veya hasta halde bulduğu hayvanlar için Tuzla'ya bağlı bir köyde 2 dönümlük arazideki müstakil eve yerleşti. Akkök, hayvanların rahat yaşayabilmesi için evinin bahçesinde ve etrafında bir yaşam alanı oluşturdu.
2/9
Akkök: Burada köpekler, kediler, martılar, kazlar ve atıyla yaşıyor. Kediler ve martılar aynı alanda, diğer hayvanlar ise ayrı alanlarda bulunuyor. Akkök'ün beraber yaşadığı hayvanların ortak yanı ise hepsinin terk edilmiş yaralı, hasta veya yaşlı olması. Bazı hayvanların gözleri görmezken, bazılarının ayağı veya kanadı yok, kimisi de çok yaşlı veya ağır hasta.
3/9
Akkök, daha önce Üsküdar'da yaşadığını, doğaya ve hayvanlara düşkünlüğünün ise çocukluğundan geldiğini söyledi. Önceki evinde sokaktan kurtarılmış 3 köpeği olduğunu belirten Akkök, “Bir site içerisinde olan o evimin bahçesi küçüktü ve komşularımızı rahatsız etmeye başladığımı düşünüyordum. Köpeklerimin sayısı zamanla 5 oldu ve ben o noktadan sonra şehir dışında yaşamanın köpeklerim ve komşularım açısından daha uygun olacağına karar verdim. Bu kararın ardından İstanbul’un doğusunda bir köye taşındım.'' diye konuştu.
4/9
Şehirden köye taşındıktan sonra buradaki arazi şartlarına uygun bir araç satın alan Akkök, köpeklerini her gün kamyonetine bindirip ormana getiriyor, onlarla uzun yürüyüşler yapıyor, oyunlar oynuyor.
5/9
Akkök, çok düşkün olduğu hayvan dostlarına olabildiğince konforlu ve özgür bir yaşam sağlamaya çalıştığını vurgulayarak, şöyle devam etti: "Bu yaşamdan keyif alıyorum. Hayvan dostlarım için şehir hayatında sahip olduğum bazı konforlardan vazgeçtim ama bu durumdan şikayetçi değilim. Her biri benimle tanışana kadar büyük zorluklar yaşamış can dostlarım burada çok rahatlar. Köye taşınınca iş yerimi de buraya yakın bir semte taşıdım. Kendi işim olduğu için bu çok zor olmadı. İşime her gün buradan gidip geliyorum. Evimde benimle beraber yaşayan hayvanların hepsi terkedilmiş, ihmal edilmiş, çok zor durumdayken bulup kurtarmaya çalıştığım hayvanlar.
6/9
Akkök, her birine isim verdiği hayvanlarıyla ayrı ayrı ilgileniyor, bakımlarını yapıyor, yiyeceklerini özel olarak hazırlıyor. Hayvan dostlarının her birinin kilosuna ve kullandığı ilaca göre ayrı ayrı özel yemekler hazırlayan Akkök, özellikle beslenme sıkıntısı çeken yaralı martıları elleriyle tek tek besliyor.
7/9
Beraber yaşadığı her hayvanın beslenmesine özen gösterdiğini aktaran Akkök, sözlerini şöyle sürdürdü: Kuru mama diye bilinen hazır yemleri hem çok pahalı hem de çok sağlıksız buluyorum. Bu yemlerin ortalama 2-3 sene raf ömürleri var. Bu kadar uzun süre bozulmadan saklanabildiklerine göre kim bilir içlerinde ne kadar çok kimyasal koruyucu vardır. Ben kendi köpeklerimi ve evimin etrafındaki sahipsiz köpekleri onlar için özel olarak hazırlattığım pişmiş yemekle besliyorum.
8/9
Hayvanların rahat etmesinin kendisi için çok önemli olduğunun altını çizen Akkök, "Benim şehir içinden çıkıp kırsal bir yere taşınmamdaki amaç hayvanlarım rahat rahat koşup oynayabilmelerine, eğlenebilmelerine, gürültü yapabilmelerine imkan vermekti. Burada kimseyi rahatsız etmeden çok özgür bir ortama sahip olabildik. Ben kendim ve hayvan dostlarım böyle yaşayabilelim diye buraya geldim. Çok yakınımızda bulunan ormanlık alana köpeklerimi hemen hemen her gün yürüyüşe çıkartıyorum.
9/9
Akkök, işi dolasıyla sık sık yurt dışına çıktığını belirterek, "Hayvanlarından ayrı kalınca bir özlem yaşıyorum. Benim yokluğumda evde çalışan yardımcılarım onlara bakıyor. Ama ben her gün beraber vakit geçirmeye, beraber yürümeye, eğlenmeye alıştığım dostlarımı bir süre görmeyince çok özlüyorum, onlar da beni çok özlüyor. Ben eve döndüğümde köpeklerim üzerime atlıyor, dünyanın en mutlu canlıları oluyorlar. O an yaşanan duygu çok güzel, tarifi çok zor. Sizi koşulsuz seven, çok sayıda canlının ellerinden gelse sarılacak şekilde karşılamaları çok heyecan verici oluyor'' diye belirtti