1/8
Süper Lig'in 35. haftasında Medipol Başakşehir ile Fenerbahçe karşı karşıya geldi. Başakşehir Fatih Terim Stadyumu'nda oynanan mücadeleyi konuk ekip Fenerbahçe 2-1'lik skorla kazandı Yazıların tamamını, paragraf sonlarında ismi verilen gazeteyi satın alarak ya da kendi internet sitelerinden okuyabilirsiniz.
2/8
GÜRCAN BİLGİÇ: "Kaleci Harun için 'penaltıyı kurtaran kaleci mi, yaptıran mı' diye tartışabiliriz. Maç eksiği, heyecanı onu hatalara açık hale getiriyor. Sonuçta maça damgasını vurdu. Esas bakılması gereken 10 kişi kalan rakibine baskı kuramayan, kontrolü alamayan ve tehlikeyi ceza alanına davet eden kırılganlık. Emre Belözoğlu, yedi yerli oyuncusuyla başladı yine maça. Antep maçının kurgusunu da hırsını da inanmışlarını da değiştirmedi. Hem kadro yapısında, hem de 'aynı golü yeme' istikrarı da maçın hikayesinde. Korner atarken, birkaç saniye sonra kalesinde gol görmek. Bu kaçıncı oldu! Atak yaptığını sanıp, rakibe pozisyon hazırlamak." (SABAH)
3/8
İLKER YAĞCIOĞLU: "Mert Hakan ile Ozan top Fenerbahçe'ye geçtiğinde rakip defansın arkasına sürekli koşular yaparak defansın dengesini bozdular. Pelkas ve İrfan da teknik becerileriyle pozisyon üretmesine yardımcı oldular. Bir duran top bir de Pelkas'ın müthiş vuruşuyla son derece kritik bir virajı dönmeyi başardılar. Altay'ın sakatlığının ardından kaleyi devralan Harun ise bir dakika içinde ağır eleştirilerden kurtuldu. Çıkardığı penaltıyla kahraman oldu. Belki penaltıyı yaptırdı ama hatasını telafi etti. Şu anda aradaki fark 2. Ve Fenerbahçe haftaya bay. Eğer Beşiktaş Sivas'ta puan kaybederse şampiyonluk ibresi F.Bahçe'ye döner." (TAKVİM)
4/8
ERCAN GÜVEN: "Başakşehir galibiyeti ortaya koydu ki, Fenerbahçe henüz “uçmuyor” ama “Kartal’ın” peşini bırakmaya hiç niyetli değil. Çünkü “can derdindeki” Başakşehir’i kendi sahasında devirmek her takımın harcı değil. “Güzel futbol” da cabası. Bir anlık konsantrasyon eksikliği yetiyordu az daha! Emre Belözoğlu 84’de “maç bitti” değişiklerini yaparken kaleci Harun’un garanti golü kurtarmak için yaptığı penaltı ve penaltıyı bir kurtarışı var ki, Fenerbahçe için “kaderin değiştiği” andı. İstediği kadar oynasın, istediği kadar üstün olsun, beraberlik bile bitirirdi Fenerbahçe’yi. 1-0 geriden başlayıp Başakşehir’den üç puan almak, “galibiyetten fazlası”… Belki de şampiyonluk habercisi Fenerbahçe için. İşin açıkçası, boş tribünlü bol virüslü hızlandırılmış sezonda puan cetvelinden önemli bir şey yok artık." (MİLLİYET)
5/8
REHA KAPSAL: "Çizgilerde klasik çizgi oyuncuları değil, Pelkas ve İrfan Can gibi daha fazla topa sahip olan, teknik kapasitesi yüksek futbolcularla oynaması da doğru bir tercihti. Nazım ve Caner'in de çıkışıyla birlikte 2-7-1'e dönen oyunda aktif dinlenmeyi doğru yaptılar, topun peşinden koşmayı bırakıp rakibi koşturdular. Takımdaşlığın artması, çok seslilik yerine tek sesin ortaya çıkması daha hedefe kilitlenen, başarmak için de coşkulu istekli sınırlarını zorlayan sarılacivertlilerin saha görüşünü çevresini, duruşunu, tavrını değiştiren Emre Belözoğlu önemli işler yaptı. Takımına aşıladığı en önemli unsurlar bunlardı." (FOTOMAÇ)
6/8
ÖMER ÜRÜNDÜL: "Başakşehir'in olumlu pas trafiği ile maça başlaması ve hızlı oyunu Fenerbahçe'yi zora soktu. Çünkü Fenerbahçe'nin kadrosu, Gaziantep maçındaki gibi topa sahip olup, 3'üncü bölgede set oyunu oynamak ve hücum presle top çalıp rakibi dengesiz yakalamaya uygundu. Başakşehir, Ömer Ali'nin mükemmel golü ile skor avantajını da yakaladı. Ama o anda sahneye Aykut Kocaman çıktı. Zaten ilk11'deki bütün görev yerlerinde önemli tercih yanlışları vardı. Cemali sakatlanınca büyük bir hata ile Uğur'u oyuna aldı. Uğur'un son 3 senedir oynadığı dakikalar dahi sayılı... Bir de üstelik Ömer Ali'yi ters ayaklı sol beke çekti. Bu büyük yanlış düzeni bozdu ve Fenerbahçe baskıyı artırarak beraberlik golünü attı. İkinci yarıda da Pelkas'ın mükemmel golü ve sonrasında Mahmut'un kırmızı kart görmesi saha içi dengelerini Fenerbahçe lehine çevirdi. Ama bu sefer sahneye Belözoğlu çıktı. Geçen hafta işleyen düzeni gereksiz yere 5 oyuncu değiştirerek bozmuş ve rakibe üç net pozisyon vermişti. Bu sefer de aynı uygulamaya başlayınca 11'e 11'de gol dışında pozisyon bulamayan Başakşehir 3 net fırsat buldu. Eğer penaltı gol olsaydı Fenerbahçe için iki puan sokağa atılacaktı... Neyse ki Harun sebebiyet verdiği penaltıyı kurtararak hatasını telafi etti. Sonuçta Emre Belözoğlu'nun bana göre doğru olan son iki maçtaki ilk 11'leri işe yaradı." (SABAH)
7/8
ERMAN TOROĞLU: "Başakşehir'in kazandığı penaltı net penaltı. Başakşehir'in atılan futbolcusu atılır. Senin sarı kartın var. O pozisyonlarda ortalıkta gözükme… Çünkü rakip üzerine oynar, seni attırır. Sahada gördüğün gibi... Peki Serdar Aziz nasıl sahada kaldı? Adamın suratına tekmeyi yapıştırdı; bunu Cüneyt Çakır'a sormak lazım! Visca'nın kaçırdığı penaltıda ise ihlal var. Tekrar edilmesi gerekirdi. İki takım da oynadığı futbolla tatmin edici değillerdi. Sadece koştular o kadar. Ama Türkiye'deki futbol kalitesi bu... Şampiyonluk oynayan takım ile düşmeye namzet takımın mücadelesi... Heyecan da yoktu, futbol da yoktu. Bu sene maalesef birçok takımı bu şekilde seyrediyoruz. Aslında rakip 10 kişi kaldıktan sonra Fenerbahçe'nin çok daha farklı oynaması gerekirdi. Aslında 11'e 11 oynarken de Başakşehir'in futbolu futbol değildi. Orada da Fenerbahçe gerekenleri yapamadı. Türkiye'de böyle. Biri şampiyonluk kovalıyor; biri düşmemeye oynuyor. Herkese hayırlı işler."(SABAH)
8/8
AHMET ÇAKAR: "Fenerbahçe kendini hayata döndüren, kartların yeniden dağıtılmasını sağlayan çok önemli bir galibiyet aldı. Üstelik sadece 3 puan almadı, psikolojik olarak da rakiplerini üzdü. Son dakikadaki penaltı gol olsa çok şey tartışılırken şimdi tüm Fenerbahçe camiası hesap kitap yapıyor. Fenerbahçe skor üstünlüğü ve üstelik bir kişi fazla oynarken son saniyelerde Harun'un gereksiz bir penaltısı ile 'İşte şimdi puan gidiyor' dendi ki bu sefer Harun, penaltıyı kurtarıp hatasını telafi etti. Visca da tıpkı N'Koudou gibi kötü bir penaltı attı. Maçta 3 kritik pozisyon var. İlki Başakşehir golü öncesi Aleksic'in Pelkas'a faul yapıp yapmadığı. Faul yapmıyor ve yandan geldiği için de kaldırdığı taban müdahalesi tehlikeli oyuna girmez. Mahmut Tekdemir, ilk sarı kart gördüğü pozisyonda aslında rakibin baldırına dokunuyor. Fakat tam bir basma değil. Dolasıyla kırmızı kart yanlış olurdu. Başakşehir'in lehine verdiği penaltıda tartışmasız doğru bir karardı." (SABAH)