1/8
Süper Lig'in 37. haftasında Fenerbahçe ile Kasımpaşa karşı karşıya geldi. Kadıköy'de oynanan maçı Fenerbahçe, 3-2'lik skorla kazandı. Spor yazarları bu mücadeleyi değerlendirdi. Yazıların tamamını, paragraf sonlarında ismi verilen gazeteyi satın alarak ya da kendi internet sitelerinden okuyabilirsiniz.
2/8
GÜRCAN BİLGİÇ: "Sezonun kahramanı Altay'dı. Sakatlandığında alarm çaldı esasında. Rakibe asist yapıp, penaltıya da neden olması ile birlikte, kalan maçlar için bir zorunluluk daha oluştu Fenerbahçe için; "Kazanacaksan, üç tane atacaksın..." Bir gün önce Beşiktaş ve Galatasaray maçlarındaki hakem kararları ile gözler başka taraftayken, aslında sakınmaları gerekenin kendi kalecileri olması da enteresan. Harun için güzeli, tüm takımın kendisini sahiplenmesi, destek vermesi ve arkasında durmasıdır. Bıçak üstünde oynanan son 20'de, 3 net golü kaçıranın Fenerbahçe olması da ilginç. Skorun üstüne gelen panikte Sosa toparlamaya çalışırken, Gustavo'dan doğru yardım alamadı. Değişikliklere rağmen, Thiam, Sinan veya Ferdi önde top tutamadı, baskıyı kırmalarına yardımcı olamadı. Sonuç; ilk 45'teki oyun Fenerbahçe'ye kalan tüm maçları kazandırır. Bu kaleci performansı ve geriye yaslanmayla her maçı kayıp da edebilir. Yani; ağızda kalpler ile yürümeye devam..." (Sabah)
3/8
İLKER YAĞCIOĞLU: "Kadıköy'de dün akşam iki farklı devre izledik. İlk devre son derece etkileyici bir oyun vardı. Atılan 3 gol girilen çok net pozisyonlar, defansta da çok sıkıntı yaşamayan bir takım izledik. Eğer kaleci Ertuğrul gününde olmasa ya da Fenerbahçeli oyuncular biraz daha becerikli olsa 45. dakikada maç bitebilirdi. Fenerbahçe'nin ön bölgesinde oynayan her oyuncu çok değişken ve tempolu oynuyor. Ozan'ı, Pelkas'ı, Mert Hakan'ı üst üste iki pozisyonda aynı bölgede görmek imkansız. Doğal olarak da rakiplerin dengesi bozuluyor. Fenerbahçe sezon başına göre çok daha rahat pozisyon üretiyor. Kısacası ilk devre Fenerbahçe adına müthişti. İkinci yarıdaki sıkıntının sebebi bence şu: Çok yoğun bir trafikten geçiyoruz. Takımlar çok yoruldu. Fenerbahçe'nin de hafta arası Alanyaspor'la çok zorlu bir maçı var. Bu yüzden Emre Belözoğlu oyuncularına tempoyu düşürün talimatı vermiş olabilir. Bu son derece doğrudur. İlk devredeki gibi yüksek tempoyla 90 dakikayı oynayamazsınız. Ama Emre hocanın çözmesi gereken problem şu: Topa sahip olarak dinlenmeleri gerekir. Ve rakibe bu kadar gol şansı vermeyecek bir tempoda oynamalılar. Bunu da hallederse ideal oyun ortaya çıkmış olur" (Takvim)
4/8
ERCAN GÜVEN: "Fenerbahçe yılın en iyi futbolu ile başladı maça. Sadece bir devre ama sezona bedeldi… Sahaya yayılış, yardımlaşma, tempo, uyum hepsi on numaraydı. Üstüne bir de coşku… Keşke pandemi olmasa da Fenerbahçeli tribünden izleseydi 45 dakikayı. Böylesine Kadıköy’ü öylesine özlemişlerdir ki! Skor kaçınılmaz olarak geldi. Önde basıp rakibi kaleden uzak tutarak ve rakip savunma arasına arkasına toplar atarak bunalttığı Kasımpaşa’nın engel olması imkansızdı. Takımda kaleci Harun’dan başka tekleyen yoktu. Maç eksiği falan tamam da, rakibe pas vermek gibi dehşetli bir hata yaptı Harun. Beraberlik golüne asist yaptı. Valla U17’de keserler adamı takımdan. Yetmedi, maçın son çeyreğinde yine klasik “Harun penaltılarından” birini yaptı ceza sahasına giren Kasımpaşalının ayaklarına yatarak. Üstelik bu sefer kurtaramadı. Son dakika bir kurtarışı var, o kadar. Korku filmi gibi Harun. Ne yapacak Fenerbahçe; her maçta iki tane gol de Harun’u telafi etmek için mi atacak? Emre Hoca’nın kabahati, bile bile frene basması ve Harun’u hesaplamamasıydı. Son dakikaları beraberlik korkusuyla tek farkla önde tamamladı Fenerbahçe. Bundan böyle futbolun “kas” değil “sinir sistemi” ile oynanacağı iyice belli olan Süper Lig’in son beş haftasına girerken “can derdindeki” Kasımpaşa’dan üç puan almak her türlü “laf dalaşından” önemlidir Fenerbahçe için." (Milliyet)
5/8
ŞANSAL BÜYÜKA: "Fenerbahçe abartısız, bu sezonun en iyi başlangıcını yaptı. Geri pası, yan pası unutarak, ayağını frenden çekip gaza basarak, çok rahat pozisyon bularak, her fırsatta kaleye vurarak... Fenerbahçe‘de Sosa, oynamak için Emre Belözoğlu’nu beklemiş olmalı... Görüyoruz ki, Fenerbahçe‘nin saha içi patronu Sosa... Süper oynadı. Mert Hakan‘ın da Emre Hoca ile birlikte hızla kendini geliştirdiği çok açık görülüyor. Fenerbahçe‘nin golcü için “inim inim inlediği” haftalarda Valencia “mevcutların en iyisi” görünmesine rağmen, ısrarla kenarlarda oynatılarak, boş yere harcandı. Bunu düzeltmek de Emre Hoca’ya kaldı. Fenerbahçe bu sezonun en iyi ilk yarısını oynadı. İkinci yarıda durmasına ve gol yemesine rağmen bunalmadı, son beş dakika dışında küçük takım gibi savunmaya çekilmedi. Unutulmasın, yediği gollerde de içten vuruldu. Rakipten değil, kalecisinin hatalarından yedi. Takıma Emre Belözoğlu‘nun elinin ve futbol aklının değdiği çok açık belli oluyor. Ama sezon başından beri kemikleşmiş o kadar çok yanlış var ki, bu dar zamanda hangisine yetişirsin, hangisini düzeltirsin..." (Milliyet)
6/8
ÖMER ÜRÜNDÜL: "F.Bahçe bu sezon birinci devrede ilk defa çok etkili ve pozisyon zenginliğine sahne olan ofansif futbol sergiledi. Hücum girişimlerinde öylesine olumlu, değişik varyasyonlar sergilediler ki Kasımpaşa'nın takım savunması felç oldu. Hücum presi vardı, yerleşmiş savunmalara set oyununda üretkenlik sağlandı. Eğer Ertuğrul'un kurtarışları olmasa F.Bahçe attığının iki mislini ilk yarıda atardı. İkinci devre ise takım durdu. Ayağa paslarla oyunu rölantiye alıp kritik Alanya deplasmanını da düşünerek aktif dinlenmeye geçti. Emre Belözoğlu göreve başladıktan sonra 1.5 maç Samatta'da ısrar etti sonra gerçeği anladı. Samatta ortada yok, Valencia santrfor. Harun'un ilk yarıdaki göz göre göre yaptığı inanılmaz hatası iyi futbol ve 3 puandan örtüldü. Son dakikada yine benzer bir hata yaptı, eğer topu kapan Kasımpaşalı oyuncunun vuruşu kaleye girseydi herhalde gecenin en çok konuşulan ismi Harun olurdu." (Sabah)
7/8
AHMET ÇAKAR: "Çok garip bir maç izledik. İlk yarı 5-6 olacak maç, ikinci devre bir anda kritiğe giriverdi. İlk yarıya bakıyoruz, fevkâlade bir Fenerbahçe… Top kontrolü, dikine oynama, yakalanan pozisyonlarla belki de sezonun en iyilerinden biri. Üstelik rakip Kasımpaşa, izleyenlere, "Bu nasıl bir takım" dedirtecek kadar kötü. Üstelik Fenerbahçe 5-6 atması gereken ilk yarıyı da 3-1 önde bitiriyor. Ayrıca yediği de Kasımpaşa'nın attığı bir gol değil. Harun'un, Kasımpaşa'nın önüne bırakıp "Al sen at" dediği bir pozisyon. İkinci yarı bir şeyler oldu. Fenerbahçe, 'oyunu kontrol edeyim' dedi hem oyun üstünlüğünü hem de pozisyon üstünlüğünü rakibe veriverdi. Son 15 dakika Fenerbahçe puan kaybetseydi sadece puan kaybetmeyecek, sadece şampiyonluğu kaybetmeyecek yılın en büyük futbol enayiliğine imza atmış olacaktı. Olmadı… Şanslı mıydılar? Hayır… Çünkü Kasımpaşa ne puan alacak futbol oynadı ne de gol bulabilecek pozisyon yakaladı. Sonuçta Fenerbahçe, Beşiktaş'ı takip ediyor. Görünen o ki son düdüğe kadar da takipte kalacaklar." (Sabah)
8/8
ERMAN TOROĞLU: "Maçın genelinde hakem Fırat Aydınus zorlanmadı ama öyle bir pozisyon var ki net penaltıyı Fenerbahçe aleyhine çalamadı. Yüreği yetmedi! 58'inci dakikada sağ çaprazdan gol pozisyonuna giren Kasımpaşalı'yı Szalai, arkadan iterek düşürdü. O penaltıyı verse maç 3-2 olacak, belki sonra Kasımpaşa 3-3'ü bulacaktı. Maalesef büyük takımlar ile küçük takımlar arasındaki hakem taktir hakları böyle oluyor. Ofsayt diye iptal edilen Kasımpaşa'nın golü ofsayt mı, değil mi? Neredeyse yarım saat uğraştılar VAR'dakiler, sonunda ofsayt olduğuna karar verdiler. Benim aklıma maç günü Fenerbahçe'nin yayınladığı deklarasyon geldi. VAR odalarında neler oluyor, anlamak mümkün değil. Kimin eli, kimin cebinde? Çünkü Fenerbahçe'nin deklarasyonu böyle!" (Sabah)