1/7
Spor yazarları, Fenerbahçe'nin, UEFA Avrupa Ligi B Grubu'nda evinde Rennes ile 3-3 berabere kaldığı karşılaşmayı değerlendirdi. Yazarların görüşlerinin tamamını paragraf sonunda ismi yazan gazeteleri satın alarak okuyabilirsiniz.
2/7
İlk yarıda Rennes ne kadar üstün gözüktüyse 61’den sonra da Fenerbahçe daha gelişmiş bir ekip oldu. Tek eksik hücum alanındaki akışkanlığı ve beceriyi artıramamak olmasına rağmen 3-0’dan 3-3’e dönebilmek gerçek bir meydan okuma. Fenerbahçe bu sene sık sık yaptığı gibi çok güçlü bir mesaj verdi. Bu seviyede bu kadar kötü başlayıp Rennes’i 2. kez toplam 5-0’dan yakalamak, yenilgiyi asla kabullenmemek... Bu çoktandır unuttuğumuz bir Fenerbahçe. (Mehmet Demirkol - FANATİK)
3/7
JESUS ikinci yarıya yoğun bir presle başladı ve Rennes’in 60’a kadar bu ikinci sınavı da hiç fena vermediğini söyleyebiliriz. Bu seviyede bir takımın böyle bir prese karşı geriden bu kadar kaliteli çıkması gerçekten saygıdeğer. Ancak Jesus öyle bir teknik adam ki, “Avcı ne kadar hile bilirse, ayı o kadar yol bilir” atasözünü anımsatıyor insana. Genesio her şeyi doğru yaptığını düşünürken Jesus 60’ta dört oyuncu birden değiştirdi; takımı 4-1-3-2’ye çevirdi, hücum presin yoğunluğunu artırdı ve müthiş bir geri dönüşe daha imza attı Kadıköy’de. Jesus’un Fenerbahçe’sinin bu Rennes’e karşı 3-0’dan geri dönmesi, sonraki turlar için de kesinlikle hayal kurdurmuştur futbolculara. Hedefler büyümüştür dün 21:40 sularında. (Uğur Meleke - HÜRRİYET)
4/7
Son derece atletik, kuvvetli ve driplingçi oyunculardan kurulu Rennes takımına 3-0'dan OYUNUNU ve ZİHNİYETİNİ DEĞİŞTİRMEDEN 3-3'e getirmek, 4-3 olmadığına üzülmek beklenenden erken gelen devrimdir. Jorge Jesus 50 türlü eleştirilebilir. Lakin BÜYÜK TAKIM OYUN ZİHNİYETİNİ geri kazandırmıştır. Vasatizm gömleği artık yırtıldı. Şimdi sırada başta statta olan piknik yapar gibi sinen; susan taraftarın vazgeçmişliğini, bırakmışlığını değiştirecek zihniyet dönüşümü var. Özellikle 30 yaş altı Fenerbahçeliler'in üzerine sinen "evham", "yine mi kötü günler", "bizden bir şey olmaz" gibi negatif düşüncenin dönüşmesi zaman meselesi. Ama kader dönüyor. O silik-loser karakter siliniyor. (Serdar Ali Çeliker - HABERTÜRK)
5/7
Fenerbahçe hiç ümidini yitirmeden bastırdı. Zajc'ın frikik golü ile fark 1'e inince gelişen ortamda bir golün daha geleceği açıkça kendini hissettiriyordu. Rennes gibi bir takıma 0-3'ten geri dönüş gerçekten çok önemliydi. Gelelim genel gözlemlerime... Bilhassa zorlu rakipler karşısında üçlü defans uygulanıyorsa orta sahanın kenarında savunma yönü zayıf Lincoln'ün oynaması yanlış. Arao sakatlıktan sonra fizik olarak çok düşmüş. Dün gece çok verimsizdi. Takımın dinamosu Crespo ikinci devre kendine geldi. Jesus da herhalde maçtan sonra Zajc'a hiç şans vermemesinin ne kadar yanlış olduğunu düşünecektir. (Ömer Üründül - SABAH)
6/7
Rennes maçında şunu gördük… Futbolda kim daha atletikse, kim daha çabuk ve hızlıysa, en önemlisi kaleye en kısa sürede kim gidiyorsa, o takım rakibine oranla çok daha şanslı oluyor… Rennes, Fenerbahçe‘den daha kaliteli ve daha atletik bir takım… Unutulmasın; sadece önde oynayan üç oyuncularının toplam maliyeti tam 70 milyon euro… Fenerbahçe bu beraberlik ile grup birinciliğini tehlikeye soktu… Buna rağmen mutsuz değilim… Neden değilim; meslek hayatımda Avrupa takımları karşısında 3-0 yenik duruma düşen, hatta daha fazlasını yiyen, milli takım dahil çok takımımızı gördüm… Ama ben gene meslek hayatımda bir Avrupa takımı karşısında, 3-0’lık ağır yenilginin altından kalkıp skoru 3-3’e getiren bir Türk takımını ilk defa gördüm… (Şansal Büyüka - MİLLİYET)
7/7
Uzun zamandır izleyemediğimiz Zajc hazır bir şekilde sanki bu maçı bekliyormuş. Jesus tek bir oyuncuyu dahi kaybetmeden, küstürmeden yoluna devam ediyor. Daha önemlisi skor 3-0 iken dahi kimsenin oyunu bırakmaması. Bu davranış Fenerbahçe taraftarlarının çok özlediği bir şeydi. Eğilmeden, bükülmeden oynayabilmek. Sanırım yine bir, "Fenerbahçe bitti demeden bitmez" sezonu yaşayacağız. Hayırlısı... (Emre Bol - FOTOMAÇ)