1/8
Spor yazarları, Fenerbahçe'nin, UEFA Avrupa Ligi B Grubu'nda deplasmanda Rennes ile 2-2 berabere kaldığı karşılaşmayı değerlendirdi. Yazarların görüşlerinin tamamını paragraf sonunda ismi yazan gazeteleri satın alarak okuyabilirsiniz.
2/8
İrfan Can attığı golle, kendisiyle ilgili tüm eleştirileri neden hak ettiğini de gösterdi. Böyle "klas" bir oyuncudan, hep daha fazlası beklenir. İrfan'ın sınırları çok daha ilerde, bunu kendisi de iyi biliyor. Böylesine sert değişime ve böylesine "sert" rakibe rağmen, çıkıp kendi oyununu kabul ettiren, bunda inat eden bir Fenerbahçe var artık. İlk 11 değil, ilk 22'si var Jesus'un… Szalai, Osayi gibi "buradayım" diyen performanslara sahip oyuncular da vardı, Valencia gibi "kurt" da vardı takımda. Genç Emre'nin ortalığı karıştırması, İrfan'ın oyun liderliği, Mert ve İsmail'in dinamizmi, Altay'ın son anda uzattığı parmakları… Rennes'de stada gelenler, sahada olanlar ve kenarda oturanlar, bazı bileklerin bükülmediğini anladılar. Kazanmayı hak edip, beraberliğe sevinmek. Maçın tek travması bu olabilir. Yoksa muhteşem bir geceydi. (GÜRCAN BİLGİÇ - SABAH)
3/8
İkinci yarının başında rakip 10 dakika içinde 2 gol bulunca hesaplar karıştı. İrfan Can’ın bu gollere gecikmeden cevap verdiği, alkışlanacak golü Fenerbahçe’yi yine maça ortak etti. Jesus geçikmiş hamleleri son 25 dakikada geldi. Pedro (Batshuayi), Valencia (King) ve Emre Mor’u (Lincoln) sahaya sürdü. Ondan sonra Fenerbahçe maçın tek hakimi oldu. Gitti denilen maçı, son dakikalara sığdırdığı Valencia penaltısı ile kurtardı ve teslim olmadı. Fenerbahçe 2-0’dan maçı kurtardığı için sevinmeli mi, yoksa böyle bir rakibi yenemediği için üzülmeli mi? (FAİK ÇETİNER - FANATİK )
4/8
Beş yıldır bu seviyede yarışan Rennes, şu anda Avrupa Ligi’nin en değerli altıncı takımı. Roazhon’a bu turnuvanın en iyi takımları Arsenal veya ManU da gelse belki kolay çıkamayabilirlerdi. Fenerbahçe’nin yüksek savunma hattının arkasına sarkıp şok iki gol bulmalarına rağmen temsilcimizin o noktadan dönebilmesi büyük iş. Jesus’tan önce dörtlü savunma hamlesi geldi, sonra ileri ikili Valencia-Pedro oldu. En son Rossi ile hücum üçlendi. Bir puanı sonuna kadar hak etti dün Jesus’un talebeleri. (UĞUR MELEKE - HÜRRİYET )
5/8
Sonra 4’lüye dönüş ve o dakikaya kadar Lincoln’le birlikte ayak uydurmakta zorlanan İrfan’ın şahane golü tribünleri söndürdü ve bizi ateşimizi de yeniden yaktı. Doku oyuna girene kadar. 20 yaşındaki hücumbot bütün dengeyi anında değiştirdi. Bu dalgalanmaların altından kalkmak ve dramatik bir finalle 2-0’dan maçı 1 puana getirmek son yıllarda Fenerbahçe için hem de bu seviyede bir rakibe karşı hiç gördüğümüz bir durum değil. Sevapları günahlarının çok ötesinde bir oyun oldu. Yüreklenmek için yeterli sebep var. (MEHMET DEMİRKOL - FANATİK )
6/8
İtiraf ediyorum; kalemi bilemiştim… Avrupa futbolunun yeni nesil, güçlü, atletik, hızlı, sprinter ve becerikli takımı karşısında, rakibi “timsah” gibi parçalayan Arao ve Crespo suz başlamak futbol cesaretinin ötesinde intihardan farksızdı… Hele böyle ele, avuca sığmayan bir takım karşısında; solda Perez’in önünde Alioski’yi kesip Lincoln Henrique ile başlamak “delilik mi-dahilik mi” açıkcası anlamadım… Ama maç başladı şunu çok iyi anladım ve gördüm; Rennes futbol adına ne yaptıysa, ne yapmaya çalıştıysa Fenerbahçe bir fazlasını yaptı… Birşey daha anladım; Fenerbahçe “ben antrenör takımıyım“ diye bağırdı… Bu Jorge Jesus deli mi, dahi mi karar veremiyorum… Biraz deliliği, çokça dahiliği var… Fenerbahçe uzun bir aradan sonra sanki aradığı hocayı buldu… Kabul edelim, elinde müthiş bir kadro yok, ama bu kadrodan maksimum yararlanmak konusunda inanılmaz adımlar atıyor… Rennes maçı da bu adımlardan biriydi... (ŞANSAL BÜYÜKA - MİLLİYET )
7/8
Keyifleri kaçıran iki ara pasına atılan iki gol oldu. Yaptıkları en iyi işti bu. Altay ikinci golde daha erken çıkabilirdi. İrfan'ın golüyle oyunda kaldık. İrfan kötü oyununu harika golüyle unutturdu. Uzatmada gelen penaltı golünden sonra, Mandanda'nın oyunu erken başlatmamak için topu tutup vermemesi Fenerbahçe'nin oyun gücünün göstergesi. Fransa'da oyununun yükseldiğini ispatladı. Testi başarıyla geçti. (Mustafa Sapmaz - AKŞAM )
8/8
Bir kere şunu söyleyeyim; sahaya çıkan 11 enteresandı! Her şeye rağmen Aykut Kocaman'ın yarı final oynadığı Benfica maçından sonra en cesur Fenerbahçe kadrosuydu. Ancak bu deplasmanda alınacak gereksiz bir risk! Bize ne lazım? Koşan bir takım mı, zeki oyunculardan kurulu bir takım mı? Dün gece için şunu söyleyebilirim, bize koşan, mücadele eden bir deplasman takımı gerekiyordu. (EMRE BOL - FOTOMAÇ )