1/9
Süper Lig'in 4. haftasında Trabzonspor, Galatasaray ile 0-0 berabere kaldı. Spor yazarları da derbi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yazar görüşlerinin tamamını paragraf sonunda ismi verilen gazeteyi satın alarak okuyabilirsiniz.
2/9
Türk futbolunun iki büyüğü oynuyor. Hocaları da maçı yöneten hakem de "Aman ağzımızın tadı bozulmasın" derdinde.32 Faul çalınmış 32. En az 10 tanesi faul falan değil. G.Saray Sergio Oliviera'yı almış. Her yerde kalışında 10 takla atıyor. Mertens de tıpkı Neymar gibi, faul yapılıp yere düştüğünde ekstradan bir tur daha dönüyor. Hesapta 4 Temmuz olan sezon başı kamp tarihini 1 hafta öne çeken Okan Hoca'nın takımının fizik gücü en yüksek oyuncusu o kampa alınmayan Boey oluyor. Arsenal idmanı yemiş Torreira ve hiç idman yememiş Mertens hala elde avuçta ne varsa vermeye çalışırken, sezon başı bir hafta erkene çekilen kampa katılanlar yerden kalkamıyor. Seferovic ki kötü oynadı, çıkarken trip yapıyor. Pas yapalım derken mevsimler değişiyor. Diğeri geçen senenin şampiyon takımının hocası. Hesapta pas tutkunu. Bu kadar hatalı pası son sıradaki takım dahi yapmıyor. Kendi aldırdığı Kouassi'yi ümit diye oyuna sokuyor. Oysa bu oyuncu futbolu bilmiyor. Set oyunu, pas futbolu, yerleşim diye diye kendi evinde 2. yarıyı Anadolu takımı gibi kapan-çık'la bitiriyor. Bir tane net pozisyon bulamadan maçı bitiriyor. Hakem desen atağa, mücadeleye izin vermiyor. Hala su molası gibi; 21.45 maçları gibi iklimle de çok alakası olmayan işlemlerle uğraşılıyor.Ondan sonra da "Neden Şampiyonlar Ligi'nde yokuz" diye soruluyor.Nem çok nem. Ondan.. (Serdar Ali Çelikler - Habertürk )
3/9
G.Saraylı oyuncular istekliydi, iyi çalıştılar, kazanma hislerini ön plana çıkardılar. Özellikle 2. yarı rakibi ısıran, temaslı oyunda yıkılmayan ve yılmayan G.Saraylılar beraber oynama alışkanlığının oturmaması yüzünden buldukları pozisyonlarda final yapamadı. Sarı-kırmızılıların, 'Şablon oyun' anlayışına kavuşamamış olması düzen içinde beraber hareket etmelerini engelliyor. Yunus, Oliveira, Torreira bireysel hamlelerle ön plana çıkmak istiyor. Özellikle Oliveira top ayağındayken ağır hareket edip geç pas kullanıyor. G.Saray'ın fizik gücü yerinde bir Mertens'e ihtiyacı var. Henüz tam hazır olmayan Mertens hücumda ve orta alanda "Pas istasyonu"nda dağılımları akıllı yaptı. G.Saray, takım olma ritmini yakaladığında Mertens tekniği, aklı ve yaratıcılığıyla çok faydalı olacak. (Levent Tüzemen - SABAH )
4/9
İki takım da transferde uçakları indirdi. Ancak o inenlerden hiçbirini dün akşam uçarken görmedik. Sezonun ilk derbi maçı dediler. Maç derbilikten çıktı, tıraş oldu. Dün akşam iki takım da sahada bol bol tıraş yaptılar. Galatasaray transfer döneminde uçakları indirdi, Trabzonspor da rakibinden geri kalmadı. Ama o uçaktan inenlerin hiçbirini dün akşam sahada uçarken görmedik! Yine taraftarlar eskilerden bir şeyler beklediler. Öyle bir maç oldu ki, iki takımı da ekranda 20 kişi olarak göremedik. Biri topu aldı, öbür tarafa gitti salla parti, öteki topu aldı, diğer tarafa gitti salla parti! (Erman Toroğlu - SABAH)
5/9
Futbol kalitesi düşük, iki takımın da birbirine üstünlük kuramadığı, tempolu, temaslı bir ilk yarı izledik. 45 dakika boyunca çok fazla git-gelli bir maç oldu. Karşılıklı atak girişimlerinde plan program yoktu. Tek net pozisyon vardı; onu da Mertens kaçırdı. İkinci yarıya Galatasaray biraz atak başladı ama sonra hızı kesildi. Maçın temposu da düştü. Ama ikinci yarının kontrolü Galatasaray'ın elindeydi. Bunun iki nedeni vardı: Bir tanesi Kopenhag maçının fiziksel tahribatından Trabzonsporlu futbolcuların etkilenmesi. (Ömer Üründül - SABAH)
6/9
Kulüplerin yayıncıdan olmayacak paralar talep ettiği ligin vasat hatta vasat altı maçlarından birini daha tamamladık. Onca top kaybı onca pas hatası… İşe yaramayan 20’den fazla şut, onlardan daha fazla orta… Ama 30’dan fazla da faul. Dilim varmıyor ama haydi diyelim Trabzon eksik kadroyla sahada bu onlar için bir gerekçe. Ya Galatasaray?.. Biliniyor ya, son bir not düşelim. Türkiye’deki herhangi bir futbol maçında iki takım birbirine karşı oynuyor gibi görünüyorsa da durum öyle değil!... Tam tersine iki takım iş birliği halinde hakeme karşı oynuyorlar! Hakem bir karar versin de o karar doğru olsun! Mümkün mü? Her karara kayıtsız şartsız itiraz… Neden peki? Sık sık duyduğumuz gibi, ‘’Burası Türkiye ve bu lig çok zorlu bir lig!" (Cem Dizdar - FANATİK)
7/9
Galatasaray, deplasmanda Trabzonspor'u bundan daha yorgun, moralsiz ve kalitesi eksik yakalayamazdı. İşin mücadele tarafında iyi gözükse de kalite eksikliği ve Galatasaray'ın iyi savunması Trabzonspor için kısır bir ilk yarı demekti.Cornelius'un etrafındaki tüm ışıklar sönmüş, Trabzonspor santrforu adeta karanlıkta kalmış gibiydi. Galatasaray savunma başarısını işin hücum kısmına taşıyamadı. Mertens'in hala maç eksikliğinin en iyi gözlemlendiği an Yunus'un servisinde Süper Lig kariyerinde ilk maçını oynayan Muhammet Taha'yı geçemeyişiydi. Yine de maçın istediğini yapan tarafı ilk yarıdan gol çıkmamasına rağmen Galatasaray oldu. Bu etki Abdullah Avcı'yı 2. yarıya Kouassi ve Gbamin hamlesi ile getirdi. Ancak oyunun dengesi ya da skor tabelasının değişebilmesi için gereken beceri, yetenek ya da kalite maçın neredeyse tamamında arandı. (Erman Özgür - FANATİK)
8/9
İtalya Ligi’nde attığı gollerle Napoli kulübünün tarihine geçen Mertens, Yunus Akgün’ün konfor dolu pasını, kalitesini ve kariyerini inkar eder gibi kaleci Taha‘ya teslim ederse...Avrupa’nın golcülüğüne saygı duyduğu Seferovic, Galatasaray forması ile “veteran“ futbolcu görüntüsünün dışına çıkamaz ve bu kadar ağır kalırsa...Torreira, büyük mücadele gücüne, oyunun yönünü, dengesini değiştirecek teknik zenginlikler katamaz ve “oyun bozan“ özelliğine “oyun kuran“ özelliğini katamazsa...Galatasaray’da top ayağına en fazla yakışan oyuncu olan Oliveira, bu kadar etkisiz ve ağır kalır, takım arkadaşlarına pozisyon hazırlayamaz, savunma arkasına top atamazsa...Büyük umutlarla aldığın bütün oyuncular özellikle ilk yarıda kalitelerinin, kariyerlerinin, özelliklerinin çok gerisinde kalırlarsa, elbette gol çıkmaz... Galatasaray’ın ilk yarı görüntüsü buydu... (Şansal Büyüka - MİLLİYET)
9/9
Dün iki şampiyonluk adayını karşı karşıya getiren ve 34 faule sahne olan maç, ülke futbolunun en büyük problemini bir kez daha hatırlattı: Türkiye’de futbol oynanmıyor. Oynanamıyor. Çünkü çok fazla faul yapılıyor, bu faullerin birçoğunda yere oturan zaman kazanıyor. Bazılarında itiraz seremonisi de ekleniyor beklemeye. Ve bu ülkede maalesef akışkan bir oyun izleyemiyoruz, “düdük arası futbol” izlemeye çalışıyoruz. Madem teknik adamlar bu durumdan şikayetçi değiller, TFF’nin radikal önlemler alması gerekiyor artık. Yoksa futbol elden gidiyor. (Uğur Meleke - HÜRRİYET)