1/12
FIFA 2022 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri playoff yarı final maçında A Milli Takımımız, Portekiz'e 3-1 mağlup olarak Katar umutlarını yitirdi. Spor yazarları mücadelenin ardından değerlendirmelerde bulundu. Yazıların tamamını paragraf sonuna adı geçen gazetede bulabirsiniz.
2/12
ÖMER ÜRÜNDÜL: "Bazı teknik direktörler durduk yerde şapkadan tavşan çıkarırlar...Dün gece Kuntz da bu hayalcilere katıldı... Sistemi oturmamış, kadro istikrarı sağlayamamış bir takımız. Böyle kritik bir tabloda nerden çıktı üçlü defans? Üstelik 3-4-3 sisteminde orta dörtlü de çok büyük bir hataydı. İkinci yarı Portekiz temposunu düşürdü. Buna rağmen çok pozisyona girdiler ama cömertçe harcadılar. Sonra maçtaki en olumlu işimizi yaptık ve güzel bir gol attık. Bu rehavete giren rakibi strese soktu ve bize de ümit verdi. Sonra da penaltı kazandık ama Burak ile değerlendiremedik ve son saniyelerde üçüncü golü de yedik. Kuntz'a güveniyordum. Ancak dünkü felaket takım tertibi ve bir de bunun üstüne son 8 dakikada günümüz futboluna hiç uymayan üç nokta santrforla oynamasını da görünce ilerisi için ümidimi kaybettim. Kuntz'un büyük hataları ile bu maçı kaybettik. Üstelik de sahada varlığı yokluğu belli olmayan Ronaldo'ya rağmen" (SABAH)
3/12
LEVENT TÜZEMEN: "Ayağımıza gelen fırsatı göz göre göre harcadık. Maçı uzatacak şansı Enes'e yapılan faul sonrası kazandığımız penaltıyı Burak ile dışarı attık. İki farklı devre oynadık. Milli Takım'ın hiç kalıcı bir oyun sistemi olmadı. Kadro tercihlerimiz hep formda oyunculara göre belirlendi. Ayrıca Milli Takım'ın hiç 3'lü savunma oynadığını görmedik. İlk 15 dakika oyunu kontrol edemediğimiz için 4 net pozisyon verdik, biri gol oldu. Orkun'u göbekte yalnız bırakıp destek vermediğimiz için orta sahada kalabalık olamadık ve Portekiz elini kolunu sallayarak kalemize geldi. Önde top tutamadık. Kenarlardan etkili hücumlar yapamadık. İkinci 45'te Portekiz'in üzerine cesaretle gittik. Cengiz'in mükemmel pasıyla güzel bir gol atan Burak, keşke 26'ıncı dakikada şutu denemeyip bomboş Kerem'e ayağındaki topu pas olarak kullansaydı golü atardık. Gecenin adamı Burak oldu. Gol attı ama gollük pası vermedi ve tarihe geçecek penaltıyı kaçırdı. Maç öncesi "İlk 11'i bir plana göre yaptım" diyen Kuntz'un hikâyesi hazin bitti. Planlar tutmadı ve Dünya Kupası biletini yine alamadık." (SABAH)
4/12
UĞUR MELEKE: "Alanı doğru paylaşamadık. Çünkü 3-4-3’le alan parsellemeye alışık değiliz. Doğru eşleşemedik, Otavio ile Çağlar mı Berkan mı eşleşecek derken iki gol çıkardı o şaşkınlıktan Portekiz. İlk devrede yardımlaşamadık, üç pas üst üste yapamadık. İkinci yarıda Portekiz’in kronik dağınıklığı devreye girdi neyse ki! Dün de değinmiştim, bu Portekiz eleme grubunda Sırbistan-İrlanda ile oynadığı 4 maçın sadece 1’ini kazanabildi. Savunmada hem çok eksik, hem çok sarsaklar. İkinci devrede biz biraz daha deneyince, oyunu biraz daha ileri taşıyınca maçı uzatmaya götürmeye bir penaltı kadar yaklaştık. Ama olmadı maalesef. Dün sahada oyuncu gruplarının kalitesinin altında iki teknik adam vardı bence. İki ülkenin de EURO 2024 planlarını oyuncu kalitelerine yakışır teknik ekiplerle yapmaları gerektiğine inanıyorum ben." (HÜRRİYET)
5/12
ERMAN TOROĞLU: "Milli Takım'da görevini yapanlar da vardı, yapmayanlar da. Kuntz, oyuncu değişikliklerinde geç kaldı. Nitekim, bu değişikliklerden sonra Milli Takım daha başka bir havaya büründü. Bu şunu gösteriyordu, Kuntz daha henüz Milli Takım'a alışamadı. Zaman istiyor, bence o zamanı da tanımak lazım. Alman hakem iyi maç yönetti. Lehimize penaltı pozisyonunu VAR'dan verdi. Hakem için zor pozisyondu, canlı göremeyebilirdi ve göremedi. Ama VAR'da gördü. Bu da şunu gösteriyor, VAR'daki vatandaş görevini yaptı. Ronaldo bir dünya yıldızı ama bu maçta çok etkili değildi. Elbette Ronaldo, Ronoldo'dur; ama şunu da unutmamak lazım. Ona çok fazla dikkat edildiği zaman, yanındaki diğer oyuncular iş yapmaya başladılar. İşte orada biraz eksik kaldık. Kuntz'un işi kolay değil. Çünkü Türkiye'de oynanan futbolun kalitesi belli. Yurt dışında oynayanlar ile içeridekileri hamur yapmak o kadar kolay bir iş değil. Sanki sabredersek, daha iyi bir şeyler olacak gibi geldi bana." (SABAH)
6/12
REHA KAPSAL: "Kuntz'un maça çıkışı, Portekiz'in gruptan çıkamadığı Sırbistan ve Avrupa Şampiyonası'nda fark yediği Almanya'nın saha içi dizilişi gibi 3-4-2-1 şeklindeydi. 10 grup maçında saha içinde bu formasyonla başlamadık. Buradaki oyuncu yerleşimleri doğru değildi. Ozan uzun süre oynamadı, Zeki formdan uzaktı, orta sahada 4'lünün sol çizgisinde Berkan vardı. Bununla beraber Hakan ile Orkun tercihi orta alandaki anlayışımıza uygun değildi. Bu ikilinin bireysel becerileriyle işi çözme niyetimiz kolektif yapıyı bozdu. Bununla birlikte aynı zamanda savunma ve hücumda da eksiklikler yarattı. Mert Müldür, Dorukhan ve Caner tercihler arasında yer alabilirdi. Ne oynadığımızın belli olmadığı, Portekiz'in fizik kalitesi düştükçe rakibi zorladığımız ve Burak'ın penaltıyı atsa şans doğacağı maçtan maalesef yine mağlup ayrıldık. Dünya Kupası'na gitme hayallerimiz yine son buldu. Kuzey Makedonya'nın, son Avrupa şampiyonu İtalya'yı elediği bir playoff eşleşmesinde bizim oyun ve skor olarak kötü olduğumuz Portekiz mücadelesi yalnız elenme öz eleştirisi getirmiyor. Daha fazla ülke futbolunu, oyuncuların birlikteliklerini, yurtdışında kendi kulüplerinde daha iyi performans sergilediğini fakat bunu milli takıma yansıtamadığını konuşmamız lazım. 'Hala akıllı, planlı ve organize olunan oyunlar yerine duyguların ve içgüdüsel oyunların devrinin çoktan bittiğini birilerinin hem Kuntz ile ekibine hem de futbolculara anlatması lazım.' (FOTOMAÇ)
7/12
İLKER YAĞCIOĞLU: "Portekiz'den istediğimiz sonucu alamadık ve Dünya Kupası finallerine veda ederek döndük. Umudumuz her zamanki gibi artık 4 yıl sonrasına... Yorumlamaya önce Kuntz'dan başlayalım, alışık olmadığımız 3'lü savunma ile maça başladı. Önündeki dörtlüde sol kenarda Berkan'a görev verdi. Başlangıçta yaptığı en büyük hatalar bunlardı. Berkan'ı sola koyarak o kanada işlevsiz hale getirdi. Maçın ilk bölümünde bütün ataklar da bizim sol tarafımızdan geldi. Yediğimiz ilk gole kadar hiçbir şey yapmadık. Ürkek ve kendimize güvensiz oynadık. Bizi rakip kaleye götürecek Cengiz ve Kerem'i ilk devre boyunca topla hiç buluşturamadık. İkinci golü yiyip devreye 2-0 geride gidince Kuntz değişiklikler yapar diye düşündüm ama herhalde o skordan ve oyundan memnundu ki değişiklikleri ilerleyen dakikalara sakladı. Son bölümde geri döndük. Önce bir gol bulduk, Burak'ın kaçırdığı penaltı ise hayallerimizin sonu oldu. Açıkçası Makedonya'nın yaptığını beceremedik ve bu turu hak etmedik." (TAKVİM)
8/12
TURGAY DEMİR: "Burak Yılmaz'ın golüyle umutlandık, çok şey beklediğimiz ama bana göre sistemsel kargaşa yüzünden etkisiz kalan son dönemin parlayan isimlerinden Kerem çıkıp Enes girince ön tarafta da şeklimiz değişti. Kazandığımız penaltıyı Burak dışarı atınca bizim için maç bitti. Yazık oldu, uzatmaya gitsek ipin ucundaki Santos ile birlikte tüm Portekiz takımı panikler ve avantaj bize geçebilirdi. Olmadı… Zor atıp, kolay gol yiyen bir futbol kültürümüz var ve bu her karşılaşmada başımıza binbir türlü bela oluyor. Yakaladığımız birçok pozisyonu değerlendiremiyoruz ve bir anlamda buna alıştık ama bu seviyede penaltı kaçırma lüksümüz yok! Kaçırdığımız sadece penaltı değil Dünya Kupası yolunda Katar biletiydi! Yazık oldu." (FOTOMAÇ)
9/12
SERDAR SARIDAĞ: "Türkçe dersleri alan Stephan Kuntz, acaba güçlü defansı, üçlü defans diye mi anladı, insan gerçekten çok merak ediyor. Elbette futbolun içerisinde var olan üçlü savunmalara ses çıkarılmaz lakin eldeki malzeme yani oyuncu grubu ve ilk 11 tercihleri ne kadar olur işte bu tartışma sabaha kadar bitmez. Özellikle ilk yarıda en çok aksayan noktamız, orta dörtlünün solundaki Berkan oldu. Ne sol bek ne de sol açık gibi oynayabildi. Cengiz Ünder ile Kerem Aktürkoğlu’nu geriden bu kadar uzak tutan bir kurgu karşısında yediğimiz gollere şaşırmamak lazım. Burak Yılmaz’ın 65. dakikada attığı golden sonra “yoksa bu iş olacak mı” derken 84. dakikada penaltı kazandık. Tam sevinirken 85. dakikada Burak Yılmaz penaltıyı kaçırdı. Zaten bu dakikadan sonra maçın kalan bölümünü de oynamak pek kolay değildi. 90+4. dakikada Nunes’in attığı gol perdeyi tamamen kapattı. Hollanda ve Norveç’i yenerek umutlandığımız bu yolda, Katar’ı göremeden geri dönmeyi kabullenmek, çok zor geliyor çok!" (MİLLİYET)
10/12
ENGİN VEREL: "Kuntz her ne kadar maçtan önce, "Kaybedecek bir şeyleri olmayanlar korkmazlar" dese de maça başladığımızda sözünü ettiği cesaretin sahaya yansımadığını gördük. Savunmaya çalışan ancak bunu çok başarısız ve beceriksiz bir şekilde yapan Milli Takım vardı. Golü yedikten sonra daha derli toplu ve daha organize bir takım hüviyetine büründük. Yenik duruma düşmek belli ki takım üzerindeki stresi kaldırmış, daha aklı başında işler yapmaya başlamıştık. Bu bölümde en az 3 tane çok net beraberlik fırsatını harcadık. Şunu gördük ki Portekiz'in üzerine gidebilirsek, savunma yapma konusunda çok başarılı değiller ve açık bulmakta zorlanmayacağız. Fakat ne yazık ki biz bu fırsatları kolayca harcarken yine eğlencelik bir gol yedik. İdmanda bile böyle goller yenmez. Savunmadan, kalecimize kadar herkesin hatası vardı. Ve ikinci yarı başlamadan önce böyle büyük bir rakibe karşı, böyle berbat gollerle 2-0 geriye düşmüş bir Milli Takım'ın, bu yükün altından nasıl kalkacağı sorunu dağ gibi önümüzde duruyordu. Portekiz gibi bir takıma karşı 2-0'dan geri dönme şansını ne yazık ki Burak dışarı attı. Burada ne Burak'a ne de ona penaltı attıran teknik ekibe laf edemem. Sağlık olsun. Bundan sonrası güzel olsun. Ayağınıza, yüreğinize sağlık." (AKŞAM)
11/12
ATTİLA GÖKÇE: "Tamam, anlaşıldı. Futbolda üçlü savunma anlayışı yeniden gündem kazanıyor. Buna itirazımız yok ama, Milli Takım ne zamandan beri “üçlü” oynuyor da Portekiz karşısına da “içselleştirilmiş” bir defans kurgusuyla çıktı? Stefan Kuntz’un üçlü savunma için futbolcularıyla ne kadar çalıştığını, nasıl zaman bulduğunu bilmiyoruz. Ama o kadro bir hazırlık maçı bile oynamadan, en keskin virajda Portekiz’e karşı “üçlüyle” çıkıyor. Bunu anlamak çok kolay değil. 83’de Fonte’nin ayak darbesiyle yıkılan Enes Ünal, o kadar haklı bir isyan sergiledi ki, sonunda Alman hakem VAR’a gidip penaltıyla döndü… Topun başında Kaptan Burak vardı… Ama dışarı vurdu… Futbol topunun ağırlığı kural kitabında 453 gram... Yine de inanmayın. Burak Yılmaz’a sorun. O yorgun ayak topa değil, tonlarca ağırlıkta kocaman bir kayaya vurmuştu sanki. Onu anlıyoruz. Çocuklara teşekkür ediyoruz. Sonraki üçüncü gol de uğradığımız şokun bedeli gibiydi. İlk yarısı harcanan, ikinci yarısı tarihe geçen bir maça tanık olduk. Bu defa zaferimizi değil, maalesef hayal kırıklığımızı yazdık. Onurla!" (MİLLİYET)
12/12
FATİH DOĞAN: Stefan Kuntz'tan "şapkadan tavşan çıkarmasını" bekledik. Alman hoca da Portekiz'in kazanamadığı İrlanda ve Sırbistan maçlarını dikkate alarak hücum anında üçlü, savunmada 5'li defans ve 4-5-1 sistemiyle başladı maça. Düşüncesi akılcıydı. Bir şey deniyordu. Ancak maçtan öncede dile getirdiğimiz üzere hücum anında Berkan'ın en solda, savunma anında da Orkun'un Hakan'la birlikte ortada ne performans sergileyeceği risklerle dolu radikal bir karardı. Berkan kondisyon olarak ayakta kalsa da hiç alışık olmadığı mevkiyi yadırgadı. Heba ettiğimiz ilk yarı Portekiz, Otavio ve Jota'nın attığı gollerle istediğini alırken bizim iki şutumuz ve maç stratejimiz gösterdi ki topu tutmakta ve oyunu öne taşımakta zorlandık. Portekiz tempoyu düşürdüğü anlarda formda Enes'in Kerem'in yerine oyuna girip Burak'ın sola kayması sonuçta verdi. 85'te Enes'in VAR'dan gelen adaletle kazandırdığı penaltıyla umutlandık. Ancak olmadı ve kaptan penaltıyı kaçırdı. Şapkadan son final maçına bilet çıkmadı. Attığından çok fazlasını kaçıran Portekiz'e hayırlı olsun." (SABAH