Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Toni Morrison, 88 yaşında yaşamını yitirdi. "Sevilen" adlı romanın yazarı Morrison, Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan ilk siyah kadın yazardı. Ölümünün ardından Morrison'ın ırkçılığa, yazarlığa ve aşka dair akıllarda kalan bazı sözlerini derledik...
1/13
Toni Morrison'ın ardından: "Eğer bir kitabı okumak istiyorsanız ancak bu kitap hali hazırda yazılmamışsa, o zaman siz yazmalısınızdır..."
2/13
"Bir yazarın hayatı ve eserleri insanlığa bir hediye değildir; onlar insanlığın gerekleridir."
3/13
"Tekil kahramanlar olarak daha fazla yazara ihtiyacımız yok. İhtiyacımız olan bir kahraman yazarlar hareketi: İddialı, militan, dövüşken..."
4/13
"Dil, bizi şeylerin isimsizliğinin korkutuculuğundan korur. Dil, başlı başına bir meditasyondur."
5/13
"Hepimiz ölürüz. Bu, hayatın anlamı olabilir. Ancak aynı zamanda dili kullanırız ve bu, hayatlarımız için bir ölçüt olabilir."
6/13
"Kendinizi özgür kılmak bir şeydir. Özgürleştirdiğiniz o haliniz üzerinde sahiplik iddia etmek başka bir şeydir."
7/13
"Eğer bir kitabı okumak istiyorsanız ancak bu kitap hali hazırda yazılmamışsa, o zaman siz yazmalısınızdır."
8/13
"Aşk, hiçbir zaman aşıktan daha iyi değildir. "
9/13
"Aşk duyulan bir şey hiçbir zaman kaybolmaz."
10/13
"Seçtiğini herhangi bir şeyi sevebileceğiniz bir yere ulaşmak, arzu için izine ihtiyaç duymamak… İşte bu özgürlüktü."
11/13
"Tolstoy’un benim gibi Ohio Lorain’den gelme 14 yaşındaki siyah bir kız için yazmaması gibi, ben de siyahlar için yazıyorum. Beyaz insanlarla alakalı yazmadığım için özür dilemek ya da kendimi kısıtlanmış hissetmek zorunda değilim; ki bu kesinlikle doğru değil, kitaplarımda birçok beyaz insan da var. Burada konu, omzunuza oturup kitabı onaylayan bir beyaz eleştirmenin olmaması."
12/13
"Irkçı dışlanmayı ya da aşağılamayı her zaman diğer kişi için acınası buldum. Bunu hiçbir zaman içselleştirmedim. Her zaman bu insanlarla ilgili kusurlu birşeyler olduğunu düşündüm."
13/13
"Irkçılığın çok ciddi bir işlevi, yarattığı dikkat dağınıklığıdır. Sizi işinizi yapmaktan alıkoyar. Sizi tekrar tekrar varoluş nedeninizi açıklamakla meşgul eder. Biri size diliniz olmadığını söyler ve siz de 20 yılınızı bunun aksini kanıtlamakla harcarsınız. Birileri kafanızın düzgün şekilli olmadığını söyler, bu sebepten de bunun doğru olmadığı gerçeği üzerine çalışan bilim insanlarınız olur. Birileri sizin sanatınız olmadığını söyler, siz de bunu araştırırsınız. Birileri size krallığınız olmadığını söyler, bu sefer de bunu araştırırsınız. Bunların hiçbiri gerekli değildir."