Sinan Çetin'in 1993 yılında çektiği "Berlin in Berlin" filmi hala hafızalarda. Hülya Avşar’ın canlandırdığı Dilber karakterinin mastürbasyon sahnesi de çok ses getirdi. ‘Berlin in Berlin’ adlı filmi, Çetin’in oğlu Rafael Cemo Çetin, ‘New York in New York’ adıyla yeniden çekti.
1/11
Dün vizyona giren filmde Dilber karakterini bu kez Mine Kılıç canlandırdı. Kılıç, filmdeki mastürbasyon sahneyi ve ailesinin tepkisini Posta'dan Bekir Saçar'a anlattı.
2/11
Hülya Avşar’ın çok konuşulan o rolünü üstlenmek seni korkutmadı mı?
3/11
Öyle bir kıyaslama içine girmedim. Her tercihimizde risk var. Bence neye odaklandığımız önemli. Yönetmenler bana güvendiler, ben de onlara. Kendimi Hülya Avşar ile kıyaslayıp korkmaktansa senaryoyu okuyup bir oyuncu olarak karaktere odaklandım.
4/11
Sette birçok insan varken sahne çekilirken zorlanmadın mı?
5/11
Yönetmenlerim daha önce çalıştığım ve çok güvendiğim insanlar. Onlara teslim olduğum bir sahneydi. Beni düşünerek bütün seti dışarıya çıkarttılar.
6/11
Kendini izleyince beğendin mi?
7/11
Bizim meslek, “Güzel oynamışım” diyebileceğimiz bir meslek değil. Sanki daha iyi yapabilirmişim gibi bir değerlendirme yaptım. Elimden geleni yaptım. Takdir seyircinin.
8/11
Dilber karakterinin mastürbasyon yaptığı o sahne hakkında tereddütlerin oldu mu?
9/11
Olmadı. Ben hikayenin bütününe odaklandım. Karakterin iç dünyasını dışa vurduğu, film için çok önemli bir sahne o. Filmdeki küçücük bir sahneden korkup filmi reddediyorsanız, oyunculuk sizin için doğru tercih değildir bence. Bütün bunları göğüsleyebilecek, altından kalkabilecek özgüvene sahibim. İnsanlar sadece bu mastürbasyon sahnesine takılıp kalmasınlar. Bu 20 saniyelik bir sahne. Filmde görücü usulü ile evlenen bir kadının üzerindeki yıkım, büyüyen göç problemi, öz kültürünü başka bir ülkede yaşatmaya çalışan ailenin kendi içindeki çelişkileri gibi önemli toplumsal olaylar işleniyor. Lütfen izleyiciler ön yargılı olmadan gidip izlesinler.
10/11
Filmin bu sahneyle öne çıkmasından rahatsız mısın?
11/11
Cinsellik, gizli kapaklı yaşandığı ve deşifre edilmediği, dille açığa vurulmadığı ve konuşulmadığı için insanın hep özelidir. Kapalı şeyler daha çok ilgi çeker. Bu yüzden hep gözler oraya döner. Kocaman bir filmin sadece bu sahnesine takılmak toplum adına bizi endişelendirmeli.