1/18
Bugün, 2012’de vefat eden “Abdallık” kültürünün son büyük temsilcisi ve halk ozanı olan Neşet Ertaş’ın 2. ölüm yıldönümü. Neşet Ertaş ile ilgili hazırlanan galeride, 14 albüm kapağıyla anılan fotoğrafların yanında, hayatından kesitler de bulunuyor.
2/18
1938’de Kırşehir’de doğan Neşet Ertaş’ın babası Muharrem Ertaş da saz ustasıydı
3/18
Çocukluğu köy hayatının içinde geçen Ertaş, henüz beş yaşındayken bağlama çalmayı, daha sonra da keman çalmayı öğrenmişti. Babası oğlundaki yeteneği gördükten sonra, Ertaş'ı yörenin düğünlerinde birlikte saz çalmaya götürmeye başlamıştı.
4/18
Ertaş ünlendikten sonra etkilendiği tek kişi olarak babası Muharrem Ertaş'ı işaret etmiş ve "Babamla ben aynı ruhun insanlarıyız" demiştir. Buna bağlı olarak da 1957'de ilk plağını çıkartmak için geldiği İstanbul'da Şen Çalar Plak'a, babasına ait olan bir türküyü seslendirerek adımını atmıştır. O türkünün adı; "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" dür.
5/18
Neşet Ertaş'ın ilk plağının başarısının ardından peşi sıra albüm çalışmaları ve konserler gelmiştir. Bir süre sonra Ankara'ya yerleşen Neşet Ertaş, sonrasında yaşadığı sağlık sıkıntıları sebebiyle, tedavi için Almanya'ya gitmiştir. Çocuklarının eğitimi ve çalışmaları için uzun bir süre Almanya'da yaşayan Ertaş sahnelerden uzak kalmıştır.
6/18
Neşet Ertaş, Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanlığı döneminde kendisine "Devlet Sanatçılığı" teklifinde bulunduğundan bahseder. Demirel'in bu teklifine ise kendi cümleleriyle şöyle yanıt vermiştir; "Hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu. Şimdiye kadar devletten bir kuruş almadım, bir tek TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. Onu da bu kültüre hizmet eden ecdadımız adına aldım."
7/18
Unesco, hayatta olduğu dönemde Neşet Ertaş'ı "Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi" ne bağlı olarak, Türkiye envanterinde "Ulusal yaşayan insan hazinesi" olarak kabul etmiştir.
8/18
2011 yılında İTÜ Devlet Konservatuarı, Ertaş'a Fahri Doktora ödülünü takdim etmiştir. Eserleri ders olarak okutulmuştur.
9/18
Resmi olarak 1957-1998 arasında 22 albümü çıkan Neşet Ertaş'ın bu çalışmaları şu anda paha biçilmez eserler olarak kabul edilmektedir.
10/18
Neşet Ertaş hayranları 1957-1979 yıllarında, resmi olmayan, hatta Neşet Ertaş'ın haberinin bile olmadığı 20'ye yakın toplama albümle karşılaşmışlardır.
11/18
Neşet Ertaş Albümlerinin yanı sıra 15 seriden oluşan bir de külliyata sahiptir. Çeşitli yıllar arasında yaptığı kayıtlardan oluşan bu eserlerin sonuncusu
12/18
1950'den 2012'ye kadar dolu bir müzik hayatı yaşayan Ertaş, abdallık kültürünü 62 yıl boyunca başarıyla temsil etmiş ve halk için çok önemli biri olmuştur.
13/18
Ozanlık, abdallık, üstatlık, sanatçılık, müzisyenlik... Kendisiyle özdeşleşen tüm unvanların ötesinde "insan olmak" Neşet Ertaş'ın, halka gösterdiği en güzel yönüdür. Hoşgörü, açık yüreklilik, dürüstlük ve “her şeyden önce halk” diyebilmek onun belki de bıraktığı en büyük mirastır.
14/18
Neşet Ertaş, Ankara'da çalıştığı dönemde eşi Leyla Ertaş’la tanışıp evlenmiş ve üç çocuk sahibi olmuştur. Leyla Ertaş da albümleri çıkan değerli bir sestir.
15/18
1978 yılında parmakları felç olduğunda, Neşet Ertaş hayatının en kötü dönemini yaşadı. Müzisyenlikten başka mesleği olmadığı için, işsiz kaldı ve tedavi olacak parayı da bulamadı. Ailesiyle Almanya'ya gitti ve sağlığına kavuşana kadar zor bir dönem yaşadı.
16/18
Neşet Ertaş, 2012'de İzmir'de tedavi görmekte olduğu hastanede prostat kanseri sebebiyle hayatını kaybetti.
17/18
18/18