1/13
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, DEVA, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti’nin oluşturduğu Altılı Masa, uzun süredir üzerine çalıştığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e dair anayasa değişikliği önerisini kamuoyuna açıkladı. Gazetelerin köşe yazarları Altılı Masa toplantısınını ve anayasa değişikliği önerisinini değerlendirdi:
2/13
"Toplantının başlığı, "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Önerisi" yerine "Recep Tayyip Erdoğan'a Karşı Anayasa Önerisi" olarak ilân edilse daha gerçekçi olurdu. Neden? Çünkü... Bilhassa CHP'lilerin geliştirdiği söylem, diğer parti temsilcilerinde de karşılık buldu. Liderler adına genel başkan yardımcıları ve genel sekreterler 84 maddelik anayasa paketini bölüm bölüm okudu. Ve bu sırada... "Tek adam. Tek kişi. Tek patron. Tek başına. Tek tipçi. Tek adam rejimi" diye başladılar. "Otoriter sistem. Otoriter anlayış. Otoriter zihniyet. Otoriter anayasacılık" diye bitirdiler. Konuşmaları dinledikçe... İnsanın ister istemez... "Sen neymişsin be Erdoğan?!" diyesi geliyordu." Okan Müderrisoğlu - SABAH
3/13
"Masanın buluşması haber olmadı ama ben birkaç kelime edeyim. Toplantı sonrasında 85 maddede değişiklik öneren anayasa taslağı açıklandı. Ama beklenen yine olmadı. Yani cumhurbaşkanı adayı açıklanmadı. Sadece cumhurbaşkanı adayları değil, aralarındaki görev ve yetki dağılımının nasıl olacağı da belirsiz. Türkiye'nin önemli stratejik konuları hakkında ne tavır alacaklarını zaten soran bile yok." Mehmet Barlas - SABAH
4/13
"6’lı masanın anayasa önerisini gördük, uzun süren bir çalışma ancak olgunlaştırılarak millete sunuldu, bu anayasa taslağı Türkiye için şüphesiz iyi bir geleceğin kapılarını açacak, tek adamın keyfi yönetimine son verecek ve kurumsal bir yapının vereceği uzun soluklu güvence içinde gerçekten yeni bir ülkenin inşasını sağlayacak niteliktedir. Bu anayasa şüphesiz bir rejim değişikliği öneriyor." Orhan Bursalı - CUMHURİYET
5/13
"6’lı masa dün dokuzuncu toplantısını da yaptı. 12 Şubat 2022’de Ahlatlıbel’deki ilk buluşmanın ardından adım adım ilerleyen “hedef ortaklığı” anayasal bir noktaya geldi. Altı partinin genel başkanları 156 sayfalık anayasa değişikliği önerilerini kamuoyuna açıkladılar. Ana hatlarını arkadaşımız Sertaç Eş geçen hafta kaleme almıştı. Başta vurguladığımız gibi demokrasi oyununu hayata geçirmek, yazmaktan çok daha zor. Ancak yazmayı da küçümsememek gerekir. Toplumsal tabanı farklı olan altı partinin kapsamlı bir anayasa değişikliği üzerinde anlaşması önemli. Bu temelde anlaşabilmek beraberinde hemen hemen bütün sorunlu alanlarda ortak noktalar bulabilmek anlamına geliyor." Mustafa Balabay - CUMHURİYET
6/13
“Altılı Masa, güçlendirilmiş parlamenter sistem için gerekli 400 milletvekiline ulaşamayınca, ne yapacak? Olur ya, Cumhurbaşkanını seçtirirler, ama 400 milletvekilini kazanamazlarsa, ‘Ne yapalım, halk bize anayasayı değiştirme yetkisi vermedi. Biz de başkanlık sistemi ile yolumuza devam ederiz’ mi diyecekler.. Bunu açık açık, şimdiden ilan etmeleri gerekmez mi? Değişik ihtimallerde, nasıl davranacaklarını açıklamadan, bize ‘tek ihtimal’ olarak ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’e geçişi dayatanlar, bunun nasıl olabileceğini de izah etmeliler…” Ali Karahasanoğlu - YENİ AKİT
7/13
"Nihayet dün Ankara’da yapılan toplantıyla da hazırlanan programın kapsamı ve içeriği açıklandı. Böylece “Altılı Masa”nın tarihinde çok önemli bir aşama daha geride bırakılmış oldu. Yazının başında “kurumlar” demiştim. Bu program yalnızca parlamenter düzene değil, “kurumsal yönetime dönüş” programı. Hazırlığı biraz uzun sürdü ama ortaya ümit verici bir tablo çıktı. Şimdi yapılması gereken bunu millete anlatmak." İbrahim Kiras - KARAR
8/13
"Türkiye’nin bu sistemden kurtulması zaruri bir ihtiyaçtır. Altılı Masa’nın hazırladığı 150 sayfalık metin, ayrıntıda bazı yönlerine katılmasam da, akademik ve siyasi olarak yüksek kalitede bir eserdir. Devletin partiler üstü olmasını yansıtmak üzere partisiz cumhurbaşkanı, bağımsız yargı yönetimi, AYM’nin yeniden yapılandırılması ve yetkileri genişletilerek üye sayısının 22’ye çıkarılması, uluslararası hukukun üstünlüğünün vurgulanması, Meclis’in denetim yetkisinin güçlendirilmesi son derece isabetlidir." Taha Akyol - KARAR
9/13
"6’lı Masa’ya katılan her parti kendi çapında bir heyecan dalgası üretmeye çalışıyor. Ama bunun iktidar yürüyüşü için yeterli olmadığını herkes biliyor. Zaten onun için birlikteler. Birlikte “voltran oluşturma”ya çalışıyorlar. Sistem de bunu zorunlu kılıyor. Denecek ki karşı tarafta da böyle bir birliktelik var. Yani Ak Parti, MHP ve Büyük Birlik arasında. Ama oradaki iki parti, özellikle MHP, Bahçeli planında meydan meydan yoğun bir Erdoğan desteği veriyor." Ahmet Taşgetiren - KARAR
10/13
6’lı Masa kişilerin değil, sistemin ön plana çıktığı, kurumların güçlendiği, merkeze bireyi alan, özgürlükçü bir perspektif öneriyor. Bunun çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Belki şu sıra en büyük problemimizin ekonomi ama kanımca Türkiye’nin esas köklü sorunu adalet ve özgürlük eksikliği. Adalet ve özgürlük bugünün sorunu da değil, cumhuriyet tarihi boyunca adil ve özgürlükçü bir hukuk devleti olmayı başarabilmiş değiliz. Belki şimdi yeni sistemin yürütmeye verdiği aşırı güç ve dengelerin tamamen kaybolması ile bu sorunları çok daha net hissediyoruz ama Türkiye’deki adalet sorunu herkesi, başta AK Parti iktidarını da çok derinden etkilemiş bir sorun. - Nagehan Alçı- Habertürk
11/13
Bütününe bakıldığında çoğunlukçu yaklaşım yerine, çoğunlukçu bakış açısıyla yargı ve yürütme üzerinde TBMM denetimini arttıran liberal yaklaşım hakim olmuş. Rasyonelleştirilmiş parlamenter sistem hedeflenmiş… Bütün bunların devreye girebilmesinin tek koşulu ise tabii ki seçim ve referandumdan %50+1 alabilmekten geçiyor… - Muharrem Sarıkaya - Habertürk
12/13
"Açıkçası ben bunun Türkiye tarihinde hazırlanan en özgürlükçü anayasa olduğu hissine kapıldım. Denetlenemeyen, güçlü lider kültü içinde otoriterleşen, hukukun siyasallaştığı, medya özgürlüğünün daraltıldığı bir dönemi geride bırakıp özgürlükçü ve demokratik bir siyasi döneme geçmeyi vadediyor 6’lı masa. Peki eksiği yok mu? Elbette var. Siyasi tartışma yaratacak tehlikeli sulara fazla dalmamışlar. Her anayasa değişikliği öncesinde gerilim yaratan anadilde eğitim, vatandaşlık tanımı gibi maddelere dokunmamışlar. Muhtemelen hem İYİ Parti’nin hassasiyetlerini gözettiler hem de Cumhur İttifakı’na koz vermek istemediler. Zaten metinde mevcut haliyle HDP’yi de memnun edecek maddeler var. Yerel yönetimlere kayyım ataması uygulamasının son bulması, parti kapatma davası açılabilmesinin Meclis iznine bağlı olması, terör ve anayasal suç işleyenlerin milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmaması gibi maddeler doğrudan HDP’yi ilgilendiriyor. Hazırlanan taslağın tümüne bakıldığında muhalefette kalan partileri olabildiğine güçlendirirken iktidarın her yoldan denetlenebildiği hatta sıkıştırılabildiği bir sistem öneriyorlar. 20 yıllık AK Parti iktidarında bunalan bir muhalefet sanki ülkeyi 20 yıl daha Erdoğan’ın yönetme ihtimaline karşı önlem almak istemiş. Eğer ki kendileri iktidar olur ve bu anayasayı getirilerse muhalefete geçen her kim olursa hükümeti oldukça zorlayacaktır." - Kübra Par - HaberTürk
13/13