01.06.2015 - Alman basınından özetler

01.06.2015 - Alman basınından özetler

Ukrayna krizi nedeniyle Avrupa'nın Rusya'ya yönelik devreye koyduğu yaptırımlar arasında yer alan seyahat yasağı, bu kez de Rusya tarafından uygulanmaya başlandı. Rusya, 89 Avrupalı üst düzey ismi ‘kara listeye' alarak, haklarında ülkeye giriş yasağı çıkardı. Konu, Alman basınında geniş yer buluyor. Südwest Presse, Avrupa ve Rusya arasındaki bu durumu çocukların kumda oynarkenki hallerine benzetiyor: ‘Sen kum kalıbımı alırsan, ben de seninkini alırım'. Yorum şöyle devam ediyor:

“Rusya'nın 89 Avrupalı politikacı ve ordu mensubuna yönelik seyahat yasağı haberi, aşağı yukarı bu anlama geliyor. Avrupa önceleri böylesi bir yasağı Ukrayna krizinde sorumluluğu olan kişilere yönelik uygulama kararı almıştı. Şimdi Rusya, kendi kara listesiyle rövanşı almaya çalışıyor. Listede birçok Rusya muhalifinin de adı yer aldığından, bu kişilerin neden seçildiğine dair gerekçeler de eksik kalıyor. Burada önemli olan somut olarak seçilen isimlerden ziyade, ruh hali. Rusya, kendisine meydan okunmuş hissediyor. Kendi yaptırımlarıyla güç göstererek, Batı'ya aynı yolla ceza ödetiyor.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi de aynı konuya dair bir yorum yapıyor. Gazete, “Avrupa Birliği seyahat yasağı listesine eklediği her bir isim için Rus yönetimindeki etkisine ya da somut eylemlerine dair anlaşılabilir gerekçeler sunuyor” diyor ve devam ediyor:

“…Buna karşılık Rusya'nın listesi ise ancak Avrupalı parlamenterlerin birçok kez ülkeye girişleri engellendikten sonra Avrupa Birliği makamlarına iletildi. Kısa süre önce ülkeye alınmayan Alman milletvekili Karl-Georg Wellmann örnekler arasında bulunuyor. Rus yönetimi isimleri o zaman da açıklamak istemedi. İsimlerin hangi kriterlere göre listeye alındığı da muamma. Bu durum, şeffaflıktan uzak ve keyfi davranışlarla şekillenmiş tüm Rus siyasi sisteminin de bir özelliğini oluşturuyor.”

Alman basınında öne çıkan bir diğer yorum konusu da Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'in Ortadoğu ziyaretine ilişkin. Süddeutsche Zeitung gazetesi, Steinmeier'in İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile görüşmesine yönelik bir değerlendirmede bulunuyor:

“Netanyahu'nun, iki devletli çözümü reddetmeye yönelik giderek artan tavrı, şimdiye kadar uluslararası alanda ister yaptırımlar isterse de İsrail'e tanınmış ayrıcalıkların geri alınması olsun, İsrail'e karşı sert tepki gösterilmesini talep eden tüm devletleri güçlendirecektir. Berlin, Avrupa Birliği içinde daha sert bir hareket tarzını geri püskürtebilmek adına, daha fazla angaje olunmasını ve dayanışma gösterilmesini talep edecektir. Netanyahu'nun dostlarının tavsiye ya da endişelerine nasıl karşılık vereceği ise durumu daha ilginç hale getirecek. Berlin, İsrail'i uluslararası alanda yalnızlaşacağı yönünde uyarırsa, Kudüs bunu ya bir ‘pısırığın sızlanması' olarak algılayabilir ya da bir dostun ciddi kaygısı olarak değerlendirebilir. İlk ihtimal olabilecek olan, ikincisi ise olması istenen.”

Steinmeier'in Ortadoğu ziyareti kapsamında bir değerlendirme de Hannoversche Zeitung gazetesinde yer alıyor. Gazete, Dışişleri Bakanı Steinmeier'in gezisi kapsamında Avrupa'nın mülteci politikasına dair bir yoruma yer veriyor:

“Ulusal hükümetlerde bir takım şeyler düşündürücü olmaya başladı. Daha önce mülteci politikalarında daha sert olunmasını savunan Dışişleri Bakanı Steinmeier, hafta sonunda Avrupa Birliği'nin insan tacirlerine yönelik planlanan yeni misyonuna daha temkinli yaklaştı. Steinmeier, Lübnan'daki bir mülteci kampını yeni ziyaret etti. Dört milyon nüfuslu bu ülke, Suriye'den bir milyon mülteci kabul etti. Şimdi bu durumda, gerçekten de Brüksel'in mültecilerle başa çıkamayacak bir durumda olduğu konusunda şikâyet edilebilir mi? Avrupa son on yılın en acil sorunlarında dünyanın geri kalanına örnek olma konusunda şansını henüz kaybetmedi.”