07.04.2014 - Alman basınından özetler

07.04.2014 - Alman basınından özetler

Frankfurter Allgemeine Zeitung yorumunda, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimlerindeki rolüne şu satırlarla değiniyor:

“Ana koalisyon ortağı Hrıstiyan Demokrat Birlik, Avrupa Parlamentosu seçimleri için liste başı aday belirlemiş. Avrupa Hrıstiyan Demokrat ve muhafazakar partilerinin liste başında ise başka bir isim bulunuyor. Tabii bir de Başbakan Merkel var. Birlik partilerinin seçim kampanyasındaki yıldızının kim olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek. Eylül ayındaki Alman genel seçimlerinde olduğu gibi bu kez de Angela Merkel Alman seçmenin kendisiyle özdeşleştirdiği istikrar vaadini tekrarlayarak, Avrupalı seçmeni ikna edecek. Avrupa genelindeki seçimlerde milli menfaatler öne çıkar. Almanya'da ise seçmenin pusulası Angela Merkel'i gösterir.”

Nürnberger Zeitung, Afganistan'daki devlet başkanlığı seçimlerine katılımın yüksek olmasını şöyle yorumluyor:

“Afganlar çaresizliğin verdiği cesaretle sandığa koştular. Çünkü, ülkelerindeki küçük değişim umudunun her an sönebileceğinin bilincindeler. NATO'nun görevi bu yıl sona erecek ve Afganistan, seçimle gücünü arttıran demokratlarla Taliban arasındaki mücadele bütün hışmıyla patlak verecek. Bu çatışmayı kimin kazanacağı meçhul. Cumartesi günkü seçimin uzun yıllar bu adı hak eden son oylama olması ihtimali yüksektir.”

Die Welt gazetesinin yorumunda ise Afganları demokrasiye alıştırmanın kolay olmadığı belirtiliyor:

“Bu seçime de hile karıştı. Taliban ve güçlü iktidar odakları seçmene yine gözdağı vermeye kalkıştı. Ancak Afganistan'da siyasetin giderek baştakilerin değil, halkın koyduğu kurallara göre işlediği gözden kaçmıyor. Ülkenin söz sahipleri, halkın şeffaflık ve dürüstlük ihtiyacına karşılık verebilecek bir seçim süreci hazırladılar. Demokrasi dinamiğinin İSAF'ın görev süresinin dolmasına az zaman kala işlemeye başladığını unutmamak gerekir. Belki politikacılar önlerindeki korunmasız dönemin de baskısıyla Afganistan halkının taleplerine daha fazla kulak verirler.”

Kölner Stadt-Anzeiger gazetesinin yorumunda pamuk ipliğine bağlı olan Ortadoğu barış süreci büyüteç altına alınıyor:

“Şimdiki İsrail hükümetinin Filistinlilerle uzlaşma üzerinden çözüm arayacağını sanmak hayalperestlik olur. Kurtarılmak istenen nedir? Bu sorunun yanıtını barış şansının tükenmeye yüz tutmasında ve beyhude yere yürütülen kriz yönetiminde aramak gerekir. Diyaloğun kopması zincirleme reaksiyon doğurabilir. Bunun üçüncü bir intifada olması gerekmez. Ama istikrarsızlık daha da tehlikeli hâl alır. Barış sürecinin başarılı olabilmesi için, farklı bir şartlandırma şuuru gerekebilir. Örneğin, tarafların herkese aynı medeni ve insanlık hakkını tanımak gerektiğini idrak etmeleri gibi.”