08.10.2014 - Alman basınından özetler

08.10.2014 - Alman basınından özetler

Türkiye'nin Kobani politikasını mercek altına alan Frankfurter Allgemeine Zeitung'da şu satırları okuyoruz:

“Türkiye, Suriye’deki Kürt bölgelerinde tehlikeli bir oyun oynuyor. NATO’daki müttefiklerine karşı dururken, iç barışını da tehlikeye atıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve başbakanı Davutoğlu, Türkiye’nin IŞİD’e karşı savaşa katılmadan önce, sınırın iki yanındaki Kürt bölgelerinde kontrolün sağlanması önceliğinden kesinlikle ödün vermiyor. Türkiye somut olarak bir tampon bölge için bastırıyor. Büyük bir mülteci kampı ve Suriye muhalefeti için bir üs olarak… Türkiye herkesle arasını açmak üzere. Erdoğan bu şekilde başka çukurlar kazıyor… Çünkü IŞİD terörünün Türkiye sınırında duracağı düşüncesi, bir ilüzyondur…“

Westfälische Nachrichten gazetesinde de Türkiye ile ilgili şu yoruma yer veriliyor:

“Türkiye kuşkusuz on binlerce sığınmacıyı kabul ederek örnek bir insani yardımı yerine getiriyor. Ancak öte yandan ülkesindeki Kürtleri ve onların toprak taleplerini kontrol altında tutmak için Ankara'nın Kobani konusunda seyirci kalmak istediği izlenimi doğuyor. IŞİD şeytanları da bu durum karşısında ellerini ovuşturuyor.“

Der Tagesspiegel gazetesinde yer alan yorumda da Kobani'nin bir simgeye dönüştüğü belirtiliyor:

“Kobani için verilen savaş bir simge haline geldi. Suriye'nin kuzeyindeki Kürt kentinin adı, yakın geçmişte tarihin yazıldığı yerler listesine geçti. Bingazi, Felluce, Kabil, Mogadişu ve Srebrenitsa gibi. NATO ülkesi Türkiye’nin hemen sınırında bulunan bölgenin kontrolünü ele geçirmek IŞİD milislerinin öncelikli hedefi. ABD öncülüğündeki uluslararası askeri ittifakın öncelikli amacı da şehrin savunulması, sivillerin korunması ve IŞİD’in zayıflatılması. Ancak gerçekte bundan çok daha fazlası söz konusu. Kobani’de iki ayrı dünya birbiriyle savaşıyor. Bu çatışmada hayatta kalan, kendi davasını daha da güçlendirecek. Kaybedeni ise zor zamanlar bekliyor.“

Lübecker Nachrichten gazetesinde de Kobani ile ilgili şu satırları okuyoruz:

“Kobani’nin IŞİD militanları tarafından alınması öncelikle Batı’nın başarısızlığını simgeleyen büyük bir propaganda değeri taşıyor. Batı, askeri üstünlüğüne rağmen cihatçıları durduramadı. Çünkü IŞİD’e karşı kurulan koalisyon, ülkelerin çok farklı çıkarlar gütmesi nedeniyle kırılgan bir ittifak. ABD ne pahasına olursa olsun kayıp vermekten kaçınıyor. Görünen o ki, Başkan Obama ve danışmanları, IŞİD’in Suriye’de zayıflamasının Esad’ın terör rejimini güçlendireceği ikilemden hala bir çıkış yolu arıyor. Avrupa Birliği’nin ise güvenlik ve dış politikada yine ortak bir çizgisi yok. Yanlış bir tarafa destek verme korkusu yüzünden IŞİD teröristlerine dokunmuyorlar. Ve Türk hükümeti de fiyaskoyla sonuçlanmış bir Ortadoğu politikasının enkazı ile karşı karşıya kaldığı için felce uğramış gibi görünüyor.“