1 Mayıs'ta gözaltına alınan 171 kişiden 50'si Çağlayan Adliyesi'nde

1 Mayıs'ta gözaltına alınan 171 kişiden 50'si Çağlayan Adliyesi'nde

1 Mayıs'ta Taksim'deki T24 ofisine ulaşmaya çalışırken gözaltına alınan T24 editörlerinden Deniz Zerin'in de aralarında bulunduğu 171 kişi için savcılık tarafından 2. kez uzatılan gözaltı süresi sona erdi. Emniyette işlemleri sona eren göstericilerden 50’si Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na getirildi. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadesi alınan 9 kişiden 4'ü 'örgüt üyeliği' suçlamasıyla tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edilirken, 5'i ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Güvenlik Şube Müdürlüğü tarafından gözaltına alınan eylemcilerin ise sorguları devam ediyor.

Radikal’de yer alan habere göre, polis minibüsüyle getirilen 50 kişi garajdan adliyeye alındı. Bu kişilerin savcılık sorguları başladı. 5 Cumhuriyet Savcısı’nın ifadeleri alacağı öğrenilirken, gözaltındaki diğer eylemciler de işlemlerinin sona ermesinin ardından adliyeye sevk edilecek. Gözaltına alınanların ifade işlemlerinin  5 Mayıs Pazartesi gününe kadar sürebileceği belirtiliyor. 

Zaman gazetesine konuşan T24 editörü Deniz Zerin’in babası Mustafa Zerin, “Gençlere ders vermeye, bedel ödetmeye çalışıyorlar” dedi. 

1 Mayıs günü T24’ün Taksim’de bulunan ofisine ulaşmaya çalışırken Fulya Ortaklar Caddesi’nde, gözaltına alınan ve ifadesi alınmadığı için 4 gündür gözaltında bulunan T24 gece editörü Deniz Zerin’in babası Mustafa Zerin, 3 gündür Emniyet’te oğlunun kapısında beklediğini söyledi. Zerin, görüşme imkânı verilmediğini, ihtiyaçlarının karşılanıp karşılanmadığı konusunda endişe ettiklerini belirtti.

 

‘3 gün yatırayım da görün gününüzü’     

 

Polisin görevinin zarar verenle vermeyeni birbirinden ayırmak olduğunu hatırlatan Mustafa Zerin, “Siz misiniz sokakta duran, ben sizi 3 gün yatırayım da görün gününüzü” diye bir cezalandırma yapıldığının altını çiziyor. Mustafa Zerin, yapılan muamelenin gençlere ders vermek ve bedel ödetmek amacı taşıdığını söylerken, idarecilerin gençlere biraz daha toleranslı davranması gerektiği uyarısında bulunuyor. Zerin, “Hiçbir şey kaybetmezler aksine insan kazanırlar. Bu çocuklar da bu memleketin insanı.” diyor. Oğlunun Amerika’da tahsil gören ve Türkiye’ye çok şey katabilecek bir genç olduğunu vurgularken o gün yaşananları şöyle anlatı: “Biz Kadıköy’de oturuyoruz. O akşam evde kalmak istemedi. Ben buradan işime gidemem diye karşı yakada kaldı. 3 gündür evine dönemiyor.”