10 Ekim Ankara Katliamı davasının 8. grup duruşması yarın başlıyor. 4-5 Nisan tarihlerinde Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek olan duruşmada, 19’u tutuklu 36 sanık yargılanıyor.
Evrensel'de yer alan habere göre, 10 Ekim 2015’te Ankara Tren Garı önünde KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin düzenlediği Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’nde IŞİD’li iki canlı bombanın saldırısı ile 103 kişi yaşamını yitirmiş ve 400’ü aşkın kişi yaralanmıştı.
Davanın geçen duruşmasında savcılığın dosyada kısıtlılık kararı olmasına rağmen hazırladığı bilgi notu gündeme gelmişti. 17 Şubat 2016 tarihli bilgi notunda Yunus Durmaz’ın bilgisayarından çıkan Arapça metinlerde IŞİD ile YPG’nin 2014 yılındaki esir değişiminden bahsedildi. Ancak kime yazıldığı belirtilmeyen bilgi notunda kullanılan “Arz ederim” hitabı nedeniyle notun üst makama verildiği düşünülüyor. Söz konusu bilgiler o dönem basında da yer almıştı.
Müşteki avukatlar hiç kimsenin bilgi alamadığı bir dönemde savcılığın neden kime verildiği belli olmayan bir bilgi notu hazırlayarak kokteyl terör iddiasını ispatlamaya çalıştığını sormuşlardı.
Ayrıca Sanık Avukatı Orhan Şahin’in müvekkilleri için “Gücünüz sanıkları burada tutmaya mı yarıyor? İşte suç. O terör örgütünün başı Amerika Birleşik Devletleri. Varsa suç duyurusunda bulunsun. Terör örgütü ortadan kalktı. Müvekkillerimin tahliyesini istiyorum” sözleriyle tahliye istemesi tartışmalara neden olmuştu. Bu duruşma için mahkeme heyeti Yunus Durmaz’ın adli tıp ve otopsi raporunun yeniden istenmesine, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığından Savaş Yıldız’ın iletişim kayıtlarının istenmesine, kamera tutanaklarında x ve y olarak geçen kişiler hakkında soruşturma olup olmadığı için Antep Savcılığına yazı yazılmasına, Antep emniyetine yazılan müzekkerelerin tenkidine, tanık Polis B.B.D. hakkında idari veya adli soruşturma olup olmadığı konusunda Antep emniyetine yazılan müzekkerenin tenkidine, sanık Suphi Alpfidan yönünden muhbir görüşme tutanağı olup olmadığı konusunda istihbarat daire başkanlığına müzekkere yazılmasına, soruşturmayı yürüten savcılar hakkında suç duyurusu talebine mahkemede yer olmadığına, katılan vekillerinin tanık dinlenmesine talebinin reddine karar verdi.
Davanın 8. grup duruşmasına kadar mahkemenin yazdığı birçok müzekkereye yanıt gelmemesi tepkiyle karşılanıyor. Avukatların bu nedenle belgeleri elden alma yetkisi talebi de mahkeme heyeti tarafından “cevap yazılmadığında suç duyurusunda bulunulacağı” gerekçesiyle reddedildi. Antep emniyetinden iki tanık polis dinlenilmesine karşın bugüne kadar herhangi bir kamu görevlisinin sorumluluğu mahkeme heyeti tarafından kabul edilmedi. Avukatların IŞİD’in yanı sıra kamu görevlilerinin de katliamdaki ihmal ve sorumluluklarına dikkat çekmesi bekleniyor.