Radikal İslamcı terör örgütü IŞİD’in üzerindeki bombayı patlatarak ölen sözde Gaziantep emiri Yunus Durmaz’la ilgili kardeşi Hacı Ali Durmaz itiraflarda bulundu. Durmaz, “Yengem ve çocukları babasının yanında kalıyordu. Ağabeyim ‘Yeleği giyerim ve yanına gelir, babanın evinde kendimi patlatırım’ diye tehdit etti. Bunun üzerine yengem, eve geldi” dedi. Hacı Ali Durmaz, terör örgütü IŞİD’in ölen ağabeyi için Türkiye’de eylem yapacağını da söyledi.
Gaziantep’te 20 Mayıs’ta düzenlenen operasyonda, terör örgütü IŞİD’in Gaziantep emiri olarak bilenen ve Türkiye’deki birçok kanlı eylemi organize eden Yunus Durmaz kaldığı hücre evinde üzerindeki bombayı patlatarak hayatını kaybetti. Aynı hücre evinde kalan kardeşi Hacı Ali Durmaz ise yakalandı. Hacı Ali Durmaz, Gaziantep Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde 23 Mayıs’ta sorgulandı. Durmaz, ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan tutuklandı. 102 kişinin hayatını kaybettiği Ankara Garı saldırısına ilişkin soruşturmasının şüphelilerinden Durmaz’ın ifadesi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmayı sürdürdüğü dosyaya gönderildi. Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre 19 yaşındaki Hacı Ali Durmaz’ın çarpıcı ifadesi özetle şöyle:
“2012 yılında Suriye’ye cihat amaçlı gittim. Yaşananlara dayanamadım ve çatışmak amacıyla oraya gittim. Suriye’ye geçtiğimde kendime Mervan kod ismini verdim. DAEŞ (IŞİD) sosyal paylaşım sitelerinde yayınladığı videolar sayesinde örgüte katılmak isteyenlerle irtibata geçiyor. DAEŞ’in silahlı mücadeleyle elde etmeyi amaçladığı hedef dünyaya şeriat yöntemini yaymak.
Suriye’de bulunduğum dönemde silahlı eğitim aldım. Rojava bölgesinde nöbet tuttum. Ankara patlamasına kadar Suriye’de kaldım. Patlamadan bir gün sonra Gaziantep’e geldim. Ağabeyim Yunus Durmaz’ı kaldığımız evde gördüm. Gaziantep emiri olarak görevlendirildiğini söyledi. Ankara tren garı patlamasında arananlar arasında ismimi görünce ağabeyimle birlikte kaçmaya başladım.
Yakalandığımız adreslerdeki mühimmatlar sonradan geldi. Ağabeyim de ne geldiğini bilmiyordu. Telefonda Suriye’deki emirle mesajlaşıyordu. Ben bu şahsın kim olduğunu bilmiyorum, mesajlar şifreli geliyordu. Daha sonra operasyon yapıldı, ağabeyim kendisini patlattı, ben de yakalandım. Yengem ve çocukları babasının yanında kalıyordu. Ağabeyim ‘yeleği giyerim ve yanına gelir, babanın evinde kendimi patlatırım’ diye yengemi tehdit etti. Bunun üzerine yengem, 1-2 ay önce kaldığımız eve geldi. Dışarıdan gıda ihtiyaçlarımızı yengem karşılıyordu. Abdullatif Efe kod ismini Yunus Durmaz ağabeyim kullanır. Gaziantep’te bulunduğu zamanlarda kendisine ‘Sarı Yunus’ olarak da hitap ederlerdi.
Ağabeyim Yunus Durmaz örgütün iyi elemanı olduğundan ölünce örgütün ülkemize yönelik eylem yapacağını düşünüyorum. Ankara Garı’ndaki patlamadan sonra kaçmaya başladık. Ağabeyim bu dönemde bana düzenli olarak para verirdi. Verdiği paralar Türk lirasıydı. Örgüt, Suriye’de bulunan bir kuyumcuya para veriyor. Kuyumcunun Gaziantep’te bulunan akrabası da kendisine verilmiş gibi telefon vasıtasıyla irtibat kurarak parayı ağabeyime aktarıyordu.
Ankara Garı saldırısının şüphelilerden Halil İbrahim Durgun’un ismini kaldığı hücre evinde kendisini patlattıktan sonra duydum. Yine canlı bomba Yunus Emre Alagöz ve Suruç faili Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün isimlerini de eylemlerden sonra duydum. Gar saldırısında canlı bombalar Ankara’ya gelirken eskortluk yapan Yakup Şahin’i de Suriye’de tanıdım.
Ağabeyim Yunus Durmaz ile kaldığımız adrese girip çıkarken ağabeyim binaya ait güvenlik kameralarının yönünü değiştiriyordu. Ben de ağabeyimin böyle yapması üzerine bizim kaldığımız evde daha önceden birilerinin kaldığını tahmin ettim. Bu şahısların Ankara eylemini gerçekleştiren şahıslar olduğunu düşünüyorum.”