Şampiyonlar Ligi son grup maçında kar yağışı nedeniyle ertelenerek iki gün süren zorlu maçta Türk Telekom Arena'da Juventus'u ağırlayan Galatasaray, Wesley Sneijder'in attığı golle maçtan 1-0'lık galibiyetle ayrılarak gruptan çıkmayı başardı. Galatasaray'ın bu büyük zaferi spor dünyasında geniş yankı buldu.
Milliyet'ten Şansal Büyüka, Uğur Meleke, Atilla Gökçe; Vatan gazetesinden, Kadir Çetinçalı, Ruşen Çakır, Serhat Ulueren; Zaman'dan Ahmet Çakır, Ali Aydın, Zeki Çol; Hürriyet'ten Kanat Akkaya, Hakan Ünsal, Sabah'tan Levent Tüzemen, Ahmet Çakar, Rıdvan Dilmen; Fotomaç'tan Mert Aydın; Fanatik'ten Mehmet Demirkol, Can Tango; Cumhuriyet'ten Osman Korkmazel, Oğuz Tongsir; Türkiye'den Ümit Karan, Star'dan Ziya Şengül ve Aziz Üstel Galatasaray'ın Juventus zaferini yazdı.
10 gazeteden 22 yazarın Galatasaray'ın zaferi hakkındaki yorumlarının bir kısmı şöyle:
Şansal Büyüka - Milliyet
Bu tarladan traktör bile çıkamazdı
Bu balçık tarlasına dört çeker traktörü soksanız çıkamazdı, Galatasaray çıktı. Helal olsun Galatasaray’a... Kim ne derse desin, iş Avrupa olunca genellikle bir başka Galatasaray izliyoruz. Sanki Galatasaray’ın genlerine işlemiş bu Avrupa... Düşünün, iki taksitle oynanan bir maç... Savunma yapan, oynamaya değil bozmaya çalışan bir takım için Aslantepe’nin o berbat zemini büyük avantajdı. Galatasaray, Juventus’un bu avantajı kullanmasına bile izin vermedi. Bakmayın, İtalyanlar elenmenin öfkesi ile büyük yaygara yapacaktır. Çoktan alıştık onların yaygaralarına... Önemsemeye gerek yok.
Yazının tamamını okumak için tıklayın
Uğur Meleke - Milliyet
Umut böyle istedi
Öncelikle sonuçtan ve Avrupa kupaları biletlerinden bağımsız olarak şu tespiti yapmak gerek sanırım: Dün sahada tam anlamıyla bir futbol maçı oynanamamasının bir numaralı sorumlusu maalesef hakem Proença idi... Salı günkü saha koşulları futbola çok daha fazla müsaitken risk almak istemeyen Proença’ya, belli ki Çarşamba günü UEFA’dan kesinlikle maçı oynatma talimatı ulaşmış. Zira UEFA, futbol takviminde kritik bir aksaklık istemiyor, bu gecenin sonunda Avrupa’daki son 48 takımın yerlerinin netleşmesini bekliyor. Beklenti böyle olunca Galatasaray-Juventus maçının son 59 dakikası balçık zeminde oynandı. Daha doğrusu oynanmaya çalışıldı, ortaya tam anlamıyla bir futbol çıkmadı, doğal olarak da müsabakanın çok büyük bir bölümü pozisyonsuz geçildi... Aslında iki garip günün sonunda Galatasaray’ın dışında istediğini alan diğer taraf da Proença idi; kritik bir hata yapmadı, Dünya Kupası finali için de pol pozisyondaki yerini korudu.
Atilla Gökçe - Milliyet
Kar çilekleri
Eskilerin “Her şerde bir hayır vardır” sözü, Galatasaray-Juventus maçına “cuk” oturdu. Sarı-kırmızılıların maceralı, bol sorunlu Juventus maçlarından birine daha tanık olduk. Kar yağışında güme giden Werder Bremen maçını hatırladık. TT Arena’daki ısıtma-temizleme skandalına, Portekizli hakem Pedro Pronçea’nın abartılı bir işgüzarlıkla erteleme kararına tanık olduk. Bunların hepsi de can sıkıcıydı. Utanç vericiydi. Ama her yeni başlayan gün gibi, Çarşamba da kalan 58 dakikalık maça beyaz umutlar serpiştiriyordu.
Kadir Çetinçalı - Vatan
G.Saray'dan umut kesilmez
Bir devresi 2 gün süren garip maçtan, tarihi bir zafer çıkardı G.Saray. Bir İtalyan devini çığ altında bıraktı. Bir gün önce ilk 30 dakikasında ertelenen maçın gidişatı, Juve'den yanaydı. Erteleme sonrası kalan 1 saatte maçı düşünmek bir yana, yine zemin, doğal gaz, çatı tartışmaları ile G.Saray'ı yıpratma üzerine gündem oluşturuldu. Kimsenin, G.Saray'ın tur için bir hedefi olabileceği gibi düşüncesi yoktu.
Bu yüzden binlerce teşekkür G.Saray, son yıllarda görmediğimiz soğuk havada içimizi kıpır kıpır ısıttığın için. Tebrikler G.Saray içinde bulunduğun krize karşın İtalyanlar'ın her türlü hinliğine iç ve dış düşmanlarına gereken cevabı verdiğin için.
Ruşen Çakır - Vatan
Bembeyaz bir sayfa açtık
Demek ki her işte bir hayır varmış. Kar olmasa, maç ertelenmese, saha ağır olmasa bambaşka bir sonuçla karşılaşıp Şampiyonlar Ligi'ne veda edebilirdik. Ancak G.Saraylı futbolcular bütün olumsuz koşulları lehlerine çevirmeyi bildiler ve tamamen hak edilmiş bir galibiyet elde ettiler.
Serhat Ulueren - Vatan
Futbolcular ve taraftara helal olsun
Bir oynayan bir oynamayan, bir türlü istikrarı yakalayamayan Sneijder hem kendini, hem G.Saray'ı hem de Ünal Aysal'ı kurtardı. Aldığı parayı dün attığı golle son kuruşuna kadar helal ettirdi. Mancini de daha önceki takımlarla Avrupa arenasında başarılı olamamıştı ama o da şeytanın bacağını kırdı.
Ahmet Çakır - Zaman
Karda zafer sevinci
Sarı-Kırmızılı takım Avrupa’da bir kez daha tarih yazdı ve Juventus’u iki gün süren maçta yenerek Devler Ligi’nde ‘ben de varım’ dedi. Kısmette, 60 dakikalık ve gündüz oynanan bir Şampiyonlar Ligi maçını ve bu zaferi görmek varmış. Aslan, bir kez daha ülkeyi ayağa kaldıracak bir iş başardı. Helal olsun! Böyle bir ortamda tribünde yer alan 37 bin aslanı da unutmayalım...
Zeki Çol - Zaman
Bataklık savaşçıları
Bu sahada, bu berbat zeminde oynamak değil, boğuşmak da lazımdı. Sonuna dek kovalamak ve mücadeleden bir an olsun kopmamak.
Galatasaray bunları yaptı. Takdir edilesi bir konsantrasyonla oynadı. Hem zeminin engellemelerini aştı. Hem de Juventus engelini.
Ali Aydın - Zaman
Proença, iki günde de sınıfı geçti
Karşılaşmanın Portekizli hakemi Pedro Proença, önceki akşamdan başlayıp dün akşam saatlerinde sona eren iki günlük maçta sonuca etki edecek bir hata yapmadı. Ancak 88. dakikada Galatasaray aleyhine çaldığı faul kararı herkesin yüreğine ağzına getirdi. Bu pozisyonda Felipe Melo, önündeki Juventuslu futbolcuya hafif bir şekilde dokundu. Faulü gerektirmeyen futbolun içinde olan bu pozisyonda serbest vuruş kararı vermesi tamamıyla ağır zeminde kendi algılamasının da güçleştiği bir anda kaynaklandı. Bereket Juventus bu pozisyondan netice alamadı. Sonuç olarak baktığımızda dünkü maçta hakem için konuşulacak ciddi bir pozisyon yoktu.
Kanat Akkaya - Hürriyet
İftihar Tablosu
“G.Saray, Avrupa’da başka oynar abicim”ciler bir daha ve iyi ki de haklı çıktı. Şampiyonlar Ligi’nde Juventus’un üstünde grup tamamlamak her babayiğidin harcı değildir. Bu moral, bu kendini kendine tanıtmak, özüne dönmek ligi de elbette olumlu etkileyecektir. Maç nasıldı derseniz.. “Olayların nasıl geliştiğini” anlamak için sahaya yukarıdan bakmak yeter-liydi. Orta saha balçık tarlasından hallice, ceza sahaları ise pırıl pırıl.
Hakan Ünsal - Hürriyet
Yılın galibiyeti
G.SARAY dünkü maça, evinde oynadığını hissettirecek şekilde baskılı ve istekli başladı. Bu baskılı başlangıç uzun sürmese de oyun G.Saray’ın kontrolünde devam etti. Çünkü Juve akordu bozuk takım gibiydi ve bunun başlıca sebebi de Pirlo idi. Organizatörü olmayınca sallanan Juve durumu kurtarmaya yönelik oynamaya başlamışken asıl yardım yukarıdan “beyaz örtü” ile geldi. Maçın ertelenemesinin her iki takıma da etkisi oldu. Juventus yarım saatini yediği maç oynadı. Juve temizlenen ama bozulan zemini genelde iyi kullandı.
Levent Tüzemen - Sabah
Yürekleriyle oynadılar
Dondurucu soğuğun bile caydıramadığı, kar kış demeden TT Arena'ya koşan cefakar Galatasaray taraftarı, Juventus'a karşı kazanılan büyük zaferden sonra haklı olarak şöyle haykırıyordu: "Gerçekleri tarih yazar, tarihi de Galatasaray yazar.." Avrupa'da nice destanlar yazan ve Türkiye'nin Avrupa'ya açılan en büyük markası olan Galatasaray'ın "Avrupalı ruhu" bu kez Juventus önünde bir kez daha şahlandı. Galatasaraylı oyuncular, sergiledikleri şahsiyetli, inançlı mücadele ile İtalya Ligi'nin lideri Juventus'u Wesley Sneijder'in attığı golle devirip, Devler Ligi'ne devam biletini aldı. Bu zafer Galatasaray kültürünün bir kanıtıdır. Bu zaferde payı olan önce Galatasaray taraftarına, sonra yürekleriyle mücadele eden oyunculara ve maçı kenardan mükemmel yöneten Mancini ile ekibine Galatasaray yönetimi teşekkür etmelidir.
Ahmet Çakar - Sabah
Bunun adı altın gol
Bugünden itibaren İtalyanlar feryat edecekler. 'İki günde bir maç mı oynanır, böyle çamurlu sahada top mu oynanır!!' diye. Ama sonuçta G.Saray çok zor bir işi başardı. Adeta yeniden bir tarih yazdılar. Birçok şey aleyhine olsa bile G.Saray yine kazanmasını bildi. Öncelikle dün sahaya bakıyoruz, çamur deryası. Top sürmek, pas yapmak, topu kontrol etmek neredeyse imkansız. Futbolun temel kuralı şudur; eğer bir saha bu kadar çamursa, teknik kapasite ikinci plana düşer, fizik mücadele ve duran toplar ön plana çıkar. Üstelik böylesine sahalar maçı kaybetmek istemeyen takımlar için daha avantajlıdır.
Rıdvan Dilmen - Sabah
Paradan daha fazlası..
G.Saray'ın Juventus'la oynadığı maçı Serdar arkadaşımla izliyorum. Başladı "84.40'da gol olur" diye söylemeye. Atıyor musun, sallıyor musun, yoksa totem mi yapıyorsun? Ama yanıldı! Çünkü Wesley Sneijder golü 84.37'de attı. Rezalet bir saha ancak mücadelenin en üst düzeyde olduğu bir saha, dünden bugüne sarktı. Karşılaşmanın bugün oynanan 14 dakikalık ilk yarısında Juventus daha derli toplu bir görüntü sergiledi. İkinci yarının ilk 5-10 dakikasına baktık yine aynı. 55. dakikadan sonra Galatasaray rakip yarı alana geldi ve bir daha çıkmadı.
Mehmet Demirkol - Fanatik
Selçuk oyuna yön verdi!
Juventus maça bir gün önceki temposu ve oyun anlayışı ile başlamayı başardı. Alana genişlemesine çok iyi yayılıp, oyuna hakim oldu. İş makinesinin çalışması sebebiyle çamurlaşan kendi yarı sahalarında oynamak yerine akıllıca topu rakip yarı alana taşıdılar. Galatasaray başlarda bu oyuna doğru cevabı veremedi... Çamurda pas yapmaya, dripling yapmaya çalıştılar ve zeminle mücadele etmek zorunda kaldılar. Oyunun ruhunu bir tek Selçuk anladı. Geriden uzun toplarla direkt Drogba’ya atarak Galatasaray’ı ileri taşımaya çalıştı. Oyunu değiştiren, zaferi getiren oyuncu da o oldu.
Can Tango - Fanatik
Sadece 1 gol mü?
Sadece 1 gol Galatasaray’a sezon başından bu yana aradığı itibarı, Devler Ligi’nde bir üst turu, 3.5 milyon Euro’luk tur primini, 1 milyon Euro’luk 3 puan gelirini getirdi... Hesap basit... Büyük futbolcun varsa; başarın da, kazancın da büyük oluyor. Büyük futbolcun varsa; 1 golle, 1 yıllık maliyetini çıkarıyor.
Rakip İtalyan... En büyük silahı fizik güç. Saha biraz kar, bol çamur... Ayakta duran Galatasaray, pozisyon bulan Galatasaray, golü atıp turu geçen Galatasaray... Bundan daha iyisi R.Madrid, Barcelona, B.Münih zaten... Sneijder oynayınca; orta saha ile hücum arasındaki bağlantı kuruluyor. Sneijder oynayınca; rakip çıkışlarına önce Hollandalı futbolcu, ondan kaçarsa Selçuk, ondan sekerse Melo müdahale ediyor.
Mert Aydın - Fotomaç
Sneijder'in dönüşü
Maçtan önce Mancini, "Sneijder'in 90 dakikalık kondisyonu yok. 60- 65 dakika yararlanabilirim" diyordu. Üçlü savunmanın önüne takımı kuran İtalyan teknik adamın planlarını olumlu yönde değiştiren kar oldu. Yarım saatin ardından durdurulan maçın kalanı ikinci güne devrolunca Sneijder, maçın neredeyse tamamını oynadı. Oynamakta kalmadı Kopenhag yenilgisiyle yazılmaya başlanan senaryoyu baştan aşağı değiştiren adam oldu.
Oğuz Tongsir - Cumhuriyet
Resultante İmportante*
İtalyanların çok önemli bir sözüdür bu. ‘Resultante importante’. Yani önemli olan sonuçtur. Siz anlatır durursunuz; (Top şu kadar bizdeydi, yok şöyle oynadık, yok böyle oynadık) diye. İtalyan keser atar: “Önemli olan sonuçtur.” İşte Mancini’nin yönetimindeki Galatasaray, Juventus gibi bir İtalyan devini bu kendi felsefesiyle devirdi. Onlar topla çok daha iyi gözüktü, daha fazla ayakta kaldı ama maçı Galatasaray alıp götürdü.
Osman Korkmazel - Cumhuriyet
Tarih Bunu da Yazar
Çok karmaşık bir gece yaşanmıştı önceki akşam TT Arena’da. 32. dakikada kar şiddetini arttırınca, Portekizli hakem Proença’nın, “Çizgileri göremiyorum. Bu nedenle karşılaşmayı tehir ediyorum” deyip maçı ertelemesi garibime gitmişti. Bırakın TT Arena’yı, o tarihi Ali Sami Yen Stadı’nda ne yoğun karlı maçlar (bir örnek 1992’deki Werder Bremen Kupa Galipleri çeyrek final ilk maçı) oynanmıştı. Yazık, bir gün önceki atmosfere bakın; bir de dünkü gündüz atmosfere. En başta futbolculardaki konsantrasyon eksikliği, neredeyse boş tribünler ve sahanın daha 13 dakikada perişan hali. Galatasaray adına tek önemli yan, Avrupa Ligi’ni cebine koymasıydı… Juventus, kendi liginde 7 maçtır puan kaybetmezken kalesinde de hiç gol görmedi.
Ziya Şengül - Star
Arrivederci Juventus
Üç perdelik oyun oldu... İlk 30 dakikadaki hava koşulları nedeniyle maçın hakemi oyunu erteledi. Daha sonraki periyotta ise oynanan maçta; hava koşulları müsait olmamasına rağmen UEFA kararıyla mücadelenin hakemi oyunu sonlandırmak zorunda kaldı. Futbola bakacak olursak; her iki takımın kaliteli oyuncuları, saha koşulları nedeniyle kalitelerini göstermekten yoksun kaldılar. Fakat oyunun mücadelesine bakacak olursak, yüksek tempolu bir mücadele gördük...
Aziz Üstel - Star
Aslan tarih yazdı
Salı gecesi başlayan Galatasaray-Juventus maçı çarşamba günü öğleden sonra 16.30’da sona erdi. Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’nde başka, Süper Lig’de başka futbol oynuyor. Topçular kendilerini vitrinde göstermek için bütün hünerlerini ortaya döküyorlar. Önce sahadan başlayalım.. Greyderlerin karlara saldırmasıyla saha tam bir pirinç tarlasına dönmüştü. Burada değil futbol oynamak, ayakta durmak bile marifetti. Beraberlik Juventus’a yettiğinden oyunu dinlendirerek, zaman zaman durdurarak, kaleci atışlarından frikiklere kadar sürekli zamandan çalarak maçı 0-0’a bağlamaya çalıştı. Ancak Galatasaray maçın hemen her dakikasında gol kovaladı. Önünde etten duvar oluşturan Juventuslular’ı ancak 85. dakikada Sneijder’in golüyle geçebildi.
Ümit Karan - Türkiye
Karlar düşer Juve ağlar!
Tebrikler Galatasaray... Bir defa daha müthiş bir iş başardı Cimbom. İtalyan devi Juventus'u Arena’nın çimlerine gömdü ve geçen sezon olduğu gibi bir defa daha Şampiyonlar Ligi’nde son 16 takım arasına girmeyi başardı. Önceki gün maçın ertelenmesinin Galatasaraylı futbolculara büyük bir rahatlık getirmişti. Stres bitmişti çünkü UEFA Avrupa Ligi garantilenmiş, geriye sadece tek bir hedef kalmıştı. Sarı-kırmızılı oyuncular bu avantajı çok iyi kullandı.