İzmir’deki romörkör faciasına ilişkin olarak sürdürülen soruşturmada bilirkişiler hazırladıkları raporu askeri savcılığa sundu. Raporda, “gemiyi terk emri vermeyen” 2. Komutan’ın tasarrufunun doğru olduğu savunuldu. Raporda, 12 personelin suya atlamak yerine telaşla iç mahallere doğru kaçmasının “eğitim ve durum muhakemesi eksikliğinden” kaynaklandığı ileri sürüldü. Hürriyet'te yer alan habere göre raporda, havuzlama mühendisinin geminin havuza giriş şartlarından farklı şekilde indirilmesi kararını verdiği için kazaya sebebiyet vermede ihmali olduğu vurgulanarak, “Yaşanan kazanın başlangıcına sebebiyet veren unsur, havuzda bulunduğu süre esnasında simetrik olmayan yerleşime sahip 4 adet alternatörün gemiden çıkarılması ve 41 tonluk tatlı su tanıklarının boşaltılmasıdır. Havuzlama mühendisinin geminin havuza giriş şartlarından farklı şekilde indirilmesi kararını vermek suretiyle kazanın oluşumuna dolaylı sebebiyet vermek açısından ihmali olduğu değerlendirilmiştir” denildi. Bilirkişi raporunda, “Geminin havuza inişi sırasında güvertede dengeyi sağlamak için konulan ağırlıkların sabitlenmemesi, geminin alabora olmasında etkili olmuştur. Bu sırada koridora giren 5 kişi koridorda bulunan buzdolabının devrilerek, koridoru tıkaması sebebiyle şehit olmuştur. Benzer şekilde revirdeki yatak, vb. malzemenin uygun şekilde sabitlenmemesi nedeniyle bu malzemelerin kapıya yığılarak açılmasını engellemesi sonucunda bir er kapıya sıkışarak şehit olmuştur” ifadeleri yer aldı.
Raporda 10 kişinin ölmesiyle ilgili olarak ise, “Geminin sancak tarafa alabora olmaya başlaması ile birlikte 12 personelin suya atlamak yerine telaşla iç mahallere doğru kaçmasının eğitim ve durum muhakemesi eksikliğinden kaynaklanmakla birlikte, şehit olan personelden 6’sı, gemi dahilindeki seyyar malzemelerin deniz bağına vurulmaması nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Bu kapsamda ilgili yönergeler uyarınca Gemi Bölüm Amirlerinin kusur ve ihmalleri bulunmaktadır. Geminin iskele tarafa 16 derecelik beklenmeyen meyli durumunda, ‘gemi terki’ emri verme yetkisi o an komutan vekili olan 2’nci komutanda bulunmakta olup, bu emir vermesi sadece gemisini değil havuzu da bağlayıcı olacaktır. Gemi terk emri verilmeyerek meyil düzeltme işlemine devam edilmesinin yanlış bir karar olmadığı kanaatine varılmıştır” denildi.
Bilirkişilerden B.B. gemiyi terk emri vermeyen 2’nci komutanın yanlış bir karar vermediği yönündeki çoğunluk görüşüne katılmayarak, karşı görüş bildirdi. B.B. görüşünde, denge sorunu yaşayan gemi için her an acil terk emri verileceği hesaba katılması gerektiğine vurgu yaptı. Savcılığın bu rapor doğrultusunda şüphelileri tespit ederek dava açması bekleniyor.