"10 numara madeni yağ" adı altında toplu taşıma ve nakliye sektöründe kullanımı artan araç yakıtının, çevre kirliliği ile kullanılan aracın motorunda ciddi tahribat yarattığı yanı sıra insan sağlığını da tehdit ettiği kaydedildi. TBMM Enerji Tabii Kaynaklar, Bilim ve Teknoloji Komisyonu Üyesi, CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda Türkiye'de önemli miktarlarda atık yağın kalitesiz yakıt haline dönüştürülmesinin sıkıntısının yaşandığını söyledi. Özellikle şehirler arasında yapılan nakliye taşımacılığı ve kent merkezlerindeki toplu taşıma araçlarında "10 numara madeni yağ" adı altında kullanılan yakıtın tahribatının her geçen gün arttığını belirten Seyhan, "Aslında bu dikkat edilmesi gereken çok büyük bir tehlike. Bu madde kullanana kârlı gibi görünse de, aracın motoruna, saldığı gaz nedeniyle çevreye ve daha da önemlisi insan sağlığına ciddi zararlar veriyor" dedi. 3.5 milyar dolarlık kaçak rant Türkiye'de her türlü kalitesiz yağın karıştırılarak piyasaya sürülmesinin önüne geçilmesi gerektiğine işaret eden Seyhan, şöyle konuştu: "Bir yandan 'Kyoto Protokolü'nü imzalayacağız' diyoruz, diğer yandan serbest piyasa adı altında bu tür faaliyetlere göz yumuyoruz. Bu konuda ciddi planlama yapılarak üretim standardının yeniden belirlenmesi, belli bir düzeyin altında olan kalitesiz ürün üretimine karşı yaptırım uygulanması gerekir. Türkiye'de araç sayısı artmasına rağmen rafinerilerden benzin ve motorin çıkışında 2004 yılından bugüne kadar azalma oldu. Büyük bir ihtimalle, kullanılantoplam yakıtın yüzde 10'u oranında atık yağ ve diğer yasa dışı yollardan elde edilen ürünlerden oluşan yakıt kullanılmakta. Türkiye'de yıllık 3.5 milyar dolarlık kaçak akaryakıt rantı olduğu düşünülürse, belki bu yüzde 10 oranı daha da büyüyecek. Hükümet bu konuda yasa çıkardı ama bunun işler hale getirilmesi gerektiğini düşünüyorum." Petrol Sanayi Derneği'nin 2008 yılı Ocak ve Mart dönemini kapsayan raporunda da "10 numara yağ" adı altında motorin piyasasına yapılan satışların giderek arttığı ve bu gelişmelerin sektör için önemli bir sorun haline geldiği belirtiliyor, 10 numara yağ veya benzeri isimlerde motorin piyasasına yapılan kayıt dışı satışın yılda 200 bin tonun üzerinde olduğunun tahmin ediliyor. Fiyatı küçük zararı büyük Çukurova Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Otomotiv Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Kadir Aydın da, "servet" ödenerek satın alınan araçların, yakıt fiyatlarındaki yükselmeye bağlı olarak sağlıklı kullanılamadığını söyledi. Toplu taşıma veya nakliye amaçlı araçlarda son zamanlarda kullanılan yakıtların motora zararverdiğini belirten Aydın, "Günü kurtarmak adına ucuz olduğu için kullanılan bu kalitesiz yakıtlar, bir süre sonra araca ciddi anlamda zarar veriyor. Esnaf açısından normal yakıta göre 100 litrelik bir depoda yüzde 50'ye varan oranda daha karlı olan bu yakıt, motorun ömrünü çok kısa sürede tüketiyor. Hem satın alırken hem de motorun tamiri aşamasında ödenen paralarla, milli servet kaybı ortaya çıkıyor" dedi. Aydın, dünyada en pahalı yakıtın Türkiye'de piyasaya sürüldüğünü belirterek, şöyle devam etti: "Devletin babalığını gösterip akaryakıtta ÖTV oranını düşürmesi gerekir. 10 numara madeni yağ kullanımını önlemek amacıyla birkaç gün önce ton başına 900 YTL ÖTV zorunluluğu getirildi. Bu iyi bir gelişme ama tabi öncelikle piyasadaki mevcut stokların kullanılmaması veya merdiven altı üretimin önüne geçilmesi gerekir." Aydın, "çevre düşmanı" olarak da adlandırılan yağların, kalitesine göre çevreye verdiği zararın değiştiğini belirterek, bu konuda denetimin sağlanabilmesi için İl Çevre ve Orman Müdürlüğü yetkililerinin de önlemlerini artırması gerektiği önerisinde bulundu. Araç enerjisi rüzgardan üretilmeli Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi ve Avrupa Yenilenebilir Enerjiler Birliği (EUROSOLAR) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Tanay Sıdkı Uyar da, kentlerde bireylerin otomobil yerine toplu taşıma araçları kullanması fikrinden yana olduklarını belirterek, ancak bu araçlarda atmosfere zararlı gaz salan yakıtların kullanılmaması gerektiğini ifade etti. Toplu taşımada ihtiyaç duyulan enerjinin Türkiye'de rüzgâr enerjisinden üretilmesinden yana olduklarını söyleyen Uyar, bu konuda yeterli enerjinin bulunduğunu bildirdi. Uyar, fosil yakıt kullanımına tamamen karşı olduklarını, bunun zararlarını her fırsatta dile getirmeye çalıştıklarını ve "10 numara madeni yağ" adı verilen yakıtın da diğer bazı yakıtlar gibi kesinlikle "çevre" düşmanı olduğunu bildirdi. Başta ABD olmak üzere bazı ülkelerin sıfır emisyonlu taşıtlar üzerinde çalıştığını anlatan Uyar, bu soruna bağlı hastalıkların tedavisinde de ciddi anlamda paralar harcandığını bildirdi.