Kalp krizinin belirtileri olarak göğüs ön duvarında basınç duygusu, ağrı ve nefes almakta zorlanma, soğuk terleme gibi durumları örnek gösteriliyor. Bu belirtiler genellikle efor ve ağır yemek sonrası ortaya çıkabileceği gibi bazen yalnızca soğuk bir hava bile kalbi tetikleyebilir ve kriz geçirmeye sebep olabilir.
Cumhuriyet’in haberine göre, kalp ve damar cerrahi uzmanı Prof. Dr. Rüstem Olga, kalp krizinin uzun bir süre içinde ortaya çıkabileceği gibi, özellikle genç yaş grubunda önceden belirti vermeden ani olarak da görülebileceğini söylüyor. Ülkemizde kalp ve damar hastalıkları giderek artıyor. Yapılan araştırmalara göre ülkemizde, yılda meydana gelen kalp krizi sayısı 250-300 bin kadar olduğu tahmin ediliyor. Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi’nden Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Rüstem Olga, 10 soruda kalp krizi hakkında merak edilenleri yanıtladı.
Basit bir tanımlama ile kalp kasının düzenli çalışması için gerekli olan yeterli oksijeni alamaması sonucu ortaya çıkan klinik tablodur. Kalp krizi, kalp kasına kan akımını sağlayan koroner damar olarak bilinen damarlardan birinin veya birkaçının çeşitli nedenler ile daralması veya tıkanması sonucu gelişir. Kalbin belirli bölgelerine taşınan oksijenin azalması, kalp kasının işlevini bozarak kriz belirtilerini ortaya çıkarır.
Göğüs ön duvarında basınç duygusu, ağrı ve nefes almakta zorlanma ile birlikte soğuk terleme şeklinde kendisini gösterir. Kriz belirtileri genel olarak da belli bir süreç içinde ortaya çıkabileceği gibi ani olarak da gelebilir. Belirtiler genellikle efor ve ağır yemek sonrası kendisini gösterir, soğuk hava krizi davet eden ek bir etkendir.
Belli bir süreçte gelişen olgularda başlangıçta göğüs ön duvarında çok kısa süreli sızı şeklinde uyarı verir. Bu yakınmalar giderek sıklık, şiddet ve devam süresi olarak artar. Önlem alınmazsa kriz kendisini çok şiddetli ağrı, nefes almakta zorlanma, soğuk ter basması şeklinde gösterir. Ağrı boyun, sırt ve kol bölgesine yayılabilir. Kalp krizi yukarıda tanımlandığı gibi uzun bir süre içinde ortaya çıkabileceği gibi özellikle genç yaş grubunda önceden belirti vermeden ani olarak da görülebilir.
Obezite, normal değerlerin çok üstünde kan kolesterol ve trigliserit düzeyleri, stres, Hipertansiyon (yüksek tansiyon), Diyabet (şeker hastalığı), Sigara
Kalp krizi belirtileri gösteren kişilerin, bu bulguları önemsiz kabul etmeyip, durumu yakınlarına bildirmesi, özellikle yakınma süresi uzarsa en yakın kliniğe gitmesi gerekir.
Kriz geçiren kişiye müdahale etmekte sakin davranılmalı, eğer varsa özellikle kalp damarlarını genişleten ve kan akımını arttıran dil altı tablet veya sprey kullanılmalı, ağrı giderici ve aspirin gibi kan akışını rahatlatan ilaçlar verilmeli. En kısa sürede acil yardım çağrısı yapılarak kliniğe başvurulmalıdır. Bu durumda yanlış müdahale kanımca olayı önemsememekten kaynaklanır. Dolayısıyla bu tutum kişiyi ölüme kadar götürebilir.
Kalp krizi genelde önceden belirti verebilir. Özellikle efor anında kısa süreli göğüste yanma şeklinde ortaya çıkar. Zamanla sıklık ve yanma hissinin şiddeti artar. İstirahat anında bu tür yakınmaların artması ciddi kalp krizi belirtisidir.
Her göğüs ağrısı kalp krizi belirtisi olmayabilir. Ağrılar mide, safra kesesi, göğüs bölgesine ait kas, kemik, eklem yapılarıyla ilgili olabilir. Bu durumlarda kesin tanı için bir kliniğe başvurulması uygun olur.
Çocuklarda kalp krizi belirtileri farklı değildir fakat kalp krizine yol açabilecek nedenler farklı olabilir. Özellikle doğuştan olan koroner damar anomalileri çocuklarda kalp krizi nedeni olarak ortaya çıkar.
Genç ve sporcularda ani ölümler birçok nedene bağlı olabilir. Tabii ki sonuçta kalp durduğu için durum kalp krizi olarak tanımlanır. Burada kalbin durması daha önce tanımladığımız dolaşımı engelleyen damar içi tıkanıklıklar (atheroskleroz) sonucu kan akımının durması ile ilgili olmayabilir. Bu grupta ani ölümlerin nedeni daha çok kalp ritmi ile ilgilidir. Ağır antrenman koşulları sonucu kalp kasında zamanla gelişen kalınlaşma ritim bozukluklarına yol açabileceği gibi spor sırasında aşırı eforda kalp kan akımında yetersizliğe yol açabilir. Sonuçta kalp yeterli enerjiyi alamadığı için kriz tablosu ortaya çıkabilir.
Spor sırasında kalp krizine sıklıkla rastlanmasının nedeni, kişilerde kalp hastalığı yönünden kontrollerin düzenli yapılmamasından, kişinin geçmişi ile ilgili yeterli bilgi sahibi olunmamasından kaynaklanıyor olabilir. Önlenmesi kalp ile ilgili testlerin düzenli bir şekilde yapılması ile mümkün olabilir.
Kesin tanı koyulduktan sonra nedene bağlı olarak ilaç tedavisi öncelikli olarak gerekir. Tanı koyulduktan sonra kan akımına engel olan önemli damar tıkanıklığı varsa ilaç tedavisine ek olarak koroner damar içine stent koymak veya bu yöntem yetersiz ise koroner damarlara yönelik Bypass ameliyatı gerekir.