10 soruda şifre karmaşası

10 soruda şifre karmaşası
T24 - YGS'de şifre iddiaları tüm yurdu karıştırırken, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ve ÖSYM Başkanı Prof.Dr.Ali Demir YGS'ydeki şifre iddialarını yalanladılar. Ancak ÖSYM Başkanı'nın tatmin olunması zor açıklamaları akıllarda onlarca soru işareti bıraktı.  ÖSYM Başkanı Ali Demir YGS’deki şifre iddialarıyla ilgili olarak basınla buluştu, kafaları karıştıran bir çok sorunun cevabını vermeye çalıştı. Fakat YGS’deki şifre iddialarıyla ilgili en kritik 10 sorunun yanıtı kimilerine göre netleşmedi, bazıları ise kuşkuları az da olsa giderdiğini söyledi.Vatan gazetesinde yer alan haber şöyle: İşte bugüne kadar yapılan açıklamalar eşliğinde Başkan’ın kritik sorulara verdiği cevaplar: 1- Master kopyalardaki şifre neden kaynaklanıyor? Prof. Dr. Ali Demir: Şifre kelimesini kullanmak istemiyorum ama doğru seçeneğin yeri her adayda rastgele biçimde değiştirilmiştir. Yanlış seçeneklerin yerlerinin de rastgele yerleştirilmesi gerekirken, bu rastgelelikte bir eksiklik oluşmuştur. Karşımıza çıkan tablo budur. Bu bir şifre değildir. En büyüğün yanındaki doğrudur, en küçüğün solundaki doğrudur gibi bir desen bulabilirsiniz. Ne bileyim ortalamanın yanındaki de doğrudur diye ararsanız 1 milyon 700 bin kitapçıkta bunları bulabilirsiniz, neticede 5 tane seçeneğimiz var. Onların yerini değiştirmek durumundayız. Ama bakın doğru cevabın yeri tüm adaylarda farklı farklıdır. Rastgele seçilmiştir. Rastgele dağıtılmıştır. En büyüğün yanındaki doğrudur, en küçüğün solundaki doğrudur gibi bir desen bulabilirsiniz. Ne bileyim ortalamanın yanındaki de doğrudur diye ararsanız 1 milyon 700 bin kitapçıkta bunları bulabilirsiniz, neticede 5 tane seçeneğimiz var. Onların yerini değiştirmek durumundayız. Ama bakın doğru cevabın yeri tüm adaylarda farklı farklıdır. Rastgele seçilmiştir. Rastgele dağıtılmıştır.” Başkan “Master kopya kitapçığı özel olarak mı hazırlandı?” sorusuna ise şu cevabı verdi: “Tamamen işgüzarlık. Arkadaşlar bize basına vermek üzere master soru kitapçığını vermeliydi. Ama elinde bir karıştırma imkanı var ya onu kullanmak istiyor. Ama cevap anahtarını da aynı tutmak istiyor. Bunu yapınca bu çıktı karşımıza. METEKSAN’daki bilgi işlemdeki arkadaşımızın işgüzarlığı. Bu arkadaşlar hala METEKSAN’da çalışıyor.  NOT: METEKSAN ‘Talimat ÖSYM’den’ demişti  Başkan, ‘METEKSAN’ın işgüzarlığı” dedi. Ancak METEKSAN Genel Müdürü Bilal Altın önceki gün yaptığı açıklamada, “Görme engellilere verilen kopya ile aynı olmaması için soruların yerini aynı bırakıp sadece cevap seçeneklerini değiştirerek başka bir master yaratmak istedik” demişti. Altın, “Basına verilen kopyadaki sıralamanın o zaman sorumluluğunu siz mi almış oluyorsunuz?” sorusu üzerine “Eğer bunun için bir suçlu arıyorsanız, evet suçlusu biziz” demiş, ancak “Kendi inisiyatifinizle mi yaptınız?” sorusu üzerine şu cevabı vermişti: “Hayır ÖSYM’nin talimatıyla yaptık. Biz kendi inisiyatifimizle hiçbir şey yapmıyoruz.”  2- Kitapçıktaki bu şifreyle öne geçen aday var mı?  Varsa kim olduğu saptanabilir mi? Prof. Dr. Ali Demir: “1 milyon 400 bin aday 2010’daki aday sayısı ile aynı. Mukayese ettiğimde hiçbir adayı öne çıkartan bir olgu söz konusu değiş. Tüm adaylara bu süreci özetleyen ve 18 Haziran’a odaklanmalarını isteyen çok net bir mektup yazacağım.”  3- 1 milyon 700 bin ayrı cevap anahtarı var mı yok mu?  Prof. Dr. Ali Demir: Her adayın cevap anahtarı farklıdır. Adayın cevap kağıdının altında onun cevap anahtarını da adaya vereceğiz. Bunu nasıl sağlıyoruz? Baba dede hep a hep b oluşumlarının önüne geçmek adına n adet farklı cevap kağıdı örüntüsü deseni oluşturuldu. Ancak bu desen içerisinde seçenekleri değişmeyen sorular yerleştirildiğinde 1 milyon 700 bin adet farklı cevap kağıdı oluşuyor. Benim anlatmakta zorlandığım buydu. Çelişki yok. Yani 1 700 bin cevap anahtarı var çünkü o kadar soru kitapçığı var.  METEKSAN Genel Müdürü Bilal Altın “Sınava giren aday sayısı 1 milyon 700 bin ise teorik olarak aynı sayıda cevap anahtarı olması gerekir” demişti. 4-Sınavın iptal edilme ihtimali var mı? Prof. Dr. Ali Demir: Tam yapan adayların kitapçıklarına baktığımızda da herhangi bir şüpheye mahal verecek hiçbir şey yok. Dolayısıyla adayların 18 Haziran’a odaklanması gerekir. Danıştay iptal kararını verirse buna saygı duyarız. Elimizden gelen en kısa zamanda sınav yaparız. 5-VATAN Gazetesi’nin haberine konu olan sınav güvenliği ile ilgili ihaleyi neden iptal ettiniz? Prof. Dr. Ali Demir: Kesinlikle hayır. Sınav dönemiyle ilgili bir ihaleyi iptal etmedik. Neyi iptal ettik? Optik okuyucu alımını iptal ettik. 6 tane optik okuyucu var, 8 tane tarayıcı var. Ben arkadaşlarıma bu ikilemi ortadan kaldırın diye talimat verdim. Bir tarayıcıda renkli siyah beyaz tarıyorum, aynı kağıtları bir de optik okuyucuda okuyorum. Bu çağda bu olmaz. Bir tarayıcıda hem okursunuz, hem değerlendirirsiniz bu teknoloji var. Ya ondan satın alacağım ya yazılım geliştireceğim.  Prof. Dr. Ünal Yarımağan döneminde 07.09.2010’da ÖSYM tarafından ihale edilen 2010/129739 ve 2010/129746 kayıt numaralı ihalelerin, 07.10.2010 tarihinde Prof. Dr. Ali Demir yönetimi tarafından iptal edildiği Kamu İhale Kurumu internet sitesinde görülebilir. 6- Bir daha sorun yaşanmaması için ne önlem alacaksınız? Prof. Dr. Ali Demir: Yapmayacağımız hatalardan bir tanesi basına böyle bir kitapçığı dağıtmak olacak. Yanlış seçeneklerin dağıtılması konusunda daha titiz daha rastgele davranacağız.  7- ÖSYM, METEKSAN ile çalışmaya devam edecek mi? Prof. Dr. Ali Demir: ÖSYM 36 yıldır METEKSAN ile çalışıyor. Çok ciddi bir bilgi birikimi, deneyimi var. Yaptıkları işi kabul etmek gerekirse düzgün yapıyorlar. Göreve geldiğimiz gün biz dedik ki dijital baskıya geçeceğiz. Bize güvendiler çok büyük boyutta bir yatırım yaptılar. 20 günde 1 milyon 700 bin adayın kitaplarının baskısı işi çok büyük bir hazırlık gerektiriyor. Satın alma işinde maaselef devlet süreci içinde son derece yavaş. O nedenle kendi matbaamızı kursak bile işletme konusunda endişeliyiz. O nedenle matbaa kurmak yerine sınavları elektronik ortama dönüştürmek istiyoruz. Ciddi anlamda çalışıyoruz. Kısmen başladık. Hedefimiz elektronik ortamda sınavları gerçekleştirmek.  8-Sınav öncesi çıkan MOD ve MEDYAN dedikodularının olayla ilgisi nedir? Prof. Dr. Ali Demir: Bu söylentiyi ben de duydum. Sınavdan sonra duydum açıkçası. Soruları hazırlayan arkadaşlara ‘Modla, medyanla ilgili soru var mıydı?’ dedim ‘yok’ dediler. Mod ile medyan ile ilgili bir soru yok. Pek çok söylenti, pek çok dedikodu her zaman söylenebilir. Mod ve medyan sözcükleriyle ilgili Google arama istatistiklerini araştıranlar bu sözcüklerin, sınavdan bir hafta öncesine denk gelen 23 Mart ’tan itibaren çok fazla arandığı görülmüştü. 9-Tunceli’de yaşanan sorun ne? Prof. Dr. Ali Demir: Tunceli’deki kitapçık ve cevap kağıdı. Bu her sınav sonrası yaşadığımız bir gerçek. 210 bin görevliyle çalıştım 27 Mart’ta. Bunları eğitmek için elimden gelen gayreti sarfettim. Cevap kağıtlarını, soru kitapçıklarını sayarak toplayacaksınız en son kademede 3 öğrenciyi mutlaka salonda tutacaksınız diye defalarca söyledim. Ama tüm bunlara rağmen bir gözetmen arkadaş, bir salon başkanı arkadaş işini ihmal ediyor, soru kitapçığı salonda kalıyor, cevap kağıdı çöp sepetine atılıyor. Bir gün, iki gün, bir hafta sonra bize gelen soru kitapçıkları, cevap kağıtları bir gerçek arkadaşlar. Onun gibi birkaç tane daha geldi. Değerlendirmeye alınmayacak. O sınav iptaldir.  10- ÖSYM eski Başkanı Prof.Dr. Ünal Yarımağan’ın tepkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Yarımağan’ın tecrübelerinden yararlandınız mı?  Prof. Dr. Ali Demir: Ünal Hoca’yı takdir ediyorum. Sanıyorum 18-20 yıldır ÖSYM’de. Danışman olarak başlamış, başkan olarak devam etmiş. Göreve geldiğimin 2. haftasında davet ettim, tavsiyelerini aldım. İstifade etmek için. daha sonra bir vesileyle tekrar ziyaret ettim. Fakat şunu gözlüyorum, Ünal Hoca bir miktar kuruma kızgın, kırgın. Çok fazla bilgi verme taraftarı değil. O nedenle üçüncü bir cesareti bulamadım açık söyleyim.