Stent uygulaması kalp hastalığının tedavisinde en az "by-pass" cerrahisi kadar yaygın kullanılan ve başarılı sonuçları nedeniyle kardiyologlar tarafından daha sık tercih edilen bir tedavi yöntemi haline geldi. Tedavi ve uygulamayla ilgili hastaların aklında bulunan soruları Milliyet gazetesi yazarı Prof Dr. E. Murat Tuzcu derledi. İşte stent uygulamasına dair en sık sorulan 10 soru:
Bu soruya cevabım hem “evet” hem de “hayır”. Kalp krizinin başlangıcında veya kalp krizinin geldiğini haber veren bir durum varsa, stent takılması krize yol açmakta olan damarı açar ve kalbin hasar görmesini önler. Bu durumda stentler hayat kurtarıcıdır.
Eğer hastanın bir şikâyeti yoksa ve yapılan testlerde kalpte kan akımının yetersiz olduğunu gösteren bir sonuç çıkmamışsa, anjiyo damarda darlık gösterdi diye stent takmak kalp krizi riskini azaltmaz. O nedenle “check up” için “kansız anjiyo” yapıp, darlık bulunursa hemen stent takılması doğru değildir. Önce darlığın kana akımını engelleyip engellemediği araştırılmalıdır.
Bu okur büyük bir hata yapmış. Stent takılması veya baypas ameliyatı yapılması damar darlıklarını giderir ama darlıklara yol açan esas hastalığı tedavi etmez. Damar sertliği dediğimiz hastalığın damarın başka yerlerinde yeni tıkanmalara yol açmasını önlemek için önlem almak gerekir. Kolesterol düşürücü olan statin grubu ilaçlar bu önlemlerden biridir. Kesinlikle doktora danışmadan bırakılmaması gerekir. Stent takılan veya baypas ameliyatı olan bir kişi, statin ilaçlarının yanı sıra, başta asprin olmak üzere doktorunun tavsiye ettiği tüm ilaçları düzenli olarak almalıdır. İlaçlar kadar, hatta daha önemli olan, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, ideal kiloyu koruma ve sigara içmeme gibi damar sertliğiyle mücadelenin temel taşlarını oluşturan tavsiyelere özenle uyulmalıdır.
Yetişkinlerin çoğunda kalbi besleyen her 3 damarın başlangıcında kanın aktığı bölümün genişliği en az 3-4 milimetredir. Kalbi besleyen damar bir ağacın gövdesinin dallanmasına benzer biçimde giderek incelen dallar verir. Dalların uç bölgelerinde damar çapı 1 milimetrenin altına iner. 1.5 milimetre çapındaki damara yerleştirilebilecek küçüklükte stent var ama, çoğu zaman doktorlar 2 -2.5 milimetreden küçük damarlara stent koymak istemezler. Çünkü, küçük çaplı stentlerde bir kaç ay içinde yeniden daralma riski yüksektir. Bir başka neden de ince dalların beslediğı kalp alanının küçük olmasıdır. Bu kadar küçük bir bölgede oluşacak olan kansızlık ciddi bir tehlike doğurmaz ve ilaçlarla tedavi edilebilir.
Stent takıldıktan sonraki ilk yıl içinde daralmazsa daha sonra tıkanma riski çok düşüktür. Kalp damarına takılan stentin kırılması çok enderdir. Metalden yapılmış olan stentlerin eskimesi söz konusu değildir. Bu nedenle değiştirmek gerekmez. Kaldı ki, değiştirmek mümkün değildir. Damara bir kere yerleştirildi mi stenti ameliyatla damara hasar vermeden çıkarmak çok güçtür. Özellikle işemden sonra bir yıl geçmişse vücut yeni ürettiği hücrelerle üstünü örttüğü stenti kendi parçası haline getirdiği için çıkarmak söz konusu değildir.
Ayrı bir yazı konusu olabilecek bu soruya kısa olarak hastanın durumuna bağlı diye cevap verebilirim. Kalbi besleyen 3 damar ve dallarındaki darlıkların yerleri, özellikleri, kalpte başka sorunlar oluup olmadığı, hastanın varsa diğer sağlık sorunlarının ciddiyeti, ne tür bir müdahale yapılması gerektiğini belirler.
Her 3 damarda karmaşık ve ağır tıkanıklıklar varsa bir çok doktor baypas ameliyatını tercih eder. Özellikle kalp kası zayıflamışsa ya da ciddi kalp kapak hastalığı söz konusuysa ameliyat tercih edilir. Buna karşılık stentle tam olarak açılabilecek darlıkların varlığında, özellikle bir veya bir kaç stentle çözülebilecek bir sorunsa, stent ile tedavi iyi bir seçenektir. Kalp krizi sırasında stent koyma ameliyata tercih edilir. Üç damardan biri ve bazı durumlarda ikisi darsa stent yerleştirmek daha uygun olabilir.
Şeker hastalarında kalp damar darlıkları özel bir önem arz eder. Çünkü diyabetlilerde damar sertliği diyabeti olmayanlara göre daha erken başlar ve daha hızlı ilerler. İlaç tedavisinin yeterli olmadığı durumlarda kalbin kanlanmasını düzeltmek kalp krizi ve ölüm riskini azaltır. Bu alanda yapılan araştırmalar eğer diyabeti olan bir hastanın kalbindeki 3 damarda da ciddi darlıklar varsa bu hastalar baypas ameliyatından daha fazla yarar gördüklerini ortaya koydu. Bazı durumlarda 2 damar bile dar olsa bu yol tercih edilir. Eğer darlıklar çok yaygın değilse stentle tedavi daha uygun olabilir. Hangi yol seçilecek olursa olsun, damar sertliğiyle mücadele çok sıkı tutulmalıdır. İlaç tedavisi ve hayat tarzı değişiklikleri kalp krizi ve ölüm riskininin azaltılmasında en az stent ve baypas kadar, hatta daha büyük rol oynar.
Stentin nerede imal edildiği, üretici firmanın hangisi olduğu önemli değildir. Önemli olan kullanılacak olan stentin işe yaradığının ve güvenli olduğunun kanıtlanmış olup olmadığıdır. Stent tellerinin hangi metalden yapıldığı, kalınlıkları, stentin tasarımı, üstündeki ilaç, hatta ilacın bağlandığı ince plastik tabaka bile tedavinin başarısı açısından önemlidir. Yeni bir stent piyasaya verilmeden mutlaka daha önce etkinliği ve güvenliği kanıtlanmış olan stentle karşılaştırılmalı, ancak başarılı bulunduğu zaman piyasaya sürülmelidir. Kısacası, takılacak stentin nerede üretildiği değil etkinliğini ve güvenirliliğini kanıtlayan araştırmalara bakılmalıdır.
Dünyada yaygın olarak kullanılan kalp stentlerinin büyük çoğunluğu modern MR cihazlarının yaydığı güçlü manyetik alandan etkilenmezler. Yine de, MR cihazına girmden önce takılmış olan stentin özellikleri görüntülemeyi yapacak olan doktor tarafından bilinmelidir.
Kalp damarlarındaki stentler çok küçük oldukları için hava alanlarındaki ve diğer yerlerdeki güvenlik denetimlerinde kullanılan cihazlarda sorun yaratmazlar. İncecik tellerden yapılmış olan bir stenteki metal bir diş dolgusunda kullanılan metalden fazla değildir. Yine de hastanın stent takıldığı zaman doktorun verdiği küçük kartı cüzdanında taşımasında yarar vardır.
Stent, telden yapılmış, iki ucu açık silindir şeklinde kafes gibi bir tıbbi cihazdır. Kalp ve damarların dışında bir çok organda kullanılan stentler vardır. Yemek borusunda, safra yollarında, idrar yolarında çeşitli nedenlerle oluşmuş darlıkları açmak için kullanılırlar.
1990ların başında kalp damarları için özel yapılan stentler piyasaya çıkmadan önce kardiyologlar, çapları ve boyları uygun olduğu için safra yolları için yapılmış olan stentleri kullanırlardı. Modern stentler kadar olmasa da damarı açık tutmakta işe yarıyorlardı.
Baypas ameliyatlarında bacaktan alınarak aort damarı ile kalbi besleyen damarlar arasına dikilen toplar damarlarda yıllar geçtikçe darlıklar oluşur. Stentler bu tip darlıkların tedavisinde başarıyla kullanılırlar.
İkinci bir baypas ameliyatının riskinin yüksek olduğu göz önüne alınacak olursa stenin sağladığı ameliyatsız çözüm bir çok hastaya haklı olarak çok cazip gelir.
Baypas damarlarına takılan stenlerin yeniden daralmasına, kalbin kendi damarlarına takılan stentlere göre biraz daha sık rastlanır. Ayrıca problem çıkarmaya başlayan baypas damarının bir bölümü düzeltilse de çok geçmeden başka bir bölümünde darlık oluşabilir.