10 yıl içinde yapay zekanın getirebileceği tehlikeler neler?

Füzeye dönüştürülmüş insansız hava araçları, kamuoyunu manipüle eden sahte videolar ve otomatikleştirilmiş bilgisayar korsanlığı... Uzmanlara göre bunlar yanlış ellere düşen yapay zekanın getirdiği tehlikelerden sadece üçü.

Onlarca uluslararası güvenlik uzmanı yapay zekanın kötü niyetle kullanıldığında oluşturabileceği tehlikeler hakkında bir rapor yayımladı.

100 sayfalık raporda, yapay zekayı tasarlayanlar, teknolojinin kötüye kullanımını engellemek için daha fazla çaba sarfetmeleri konusunda uyarılıyor.

Raporda, hükümetlerin bu konuda yapabilecekleri de sıralanıyor:

Cambridge Üniversitesi Varoluşsal Risk Araştırması Merkezi'nden Shahar Avin BBC'ye yaptığı açıklamada, raporda yapay zekanın uzak bir geleceğe dair ortaya koyduğu tehditlerden ziyade, şu an getirdiği ya da önümüzdeki beş yıl içinde getirebileceği tehditlerin ele alındığını söyledi.

Yapay zekada özellikle endişe verici olan, rehberlik eden ya da bir insan örneği olmadan, insanüstü seviyelerde zekaya sahip olacak şekilde eğitilmeleri.

Shahar Avin, yakın gelecekte yapay zekanın kötü amaçlı kullanılabileceği muhtemel birkaç senaryoyu sıraladı:

Oxford Üniversitesi İnsanlığın Geleceği Enstitüsü'nden araştırmacı Miles Brundage şöyle diyor:

"Yapay zeka vatandaşlar, organizasyonlar ve devletler için risklerin büyüklüğünü değiştirecek. Suçlular makineleri hecklemek ya da şifre çalmak üzere insan kapasitesi seviyesinde eğitebilir ya da gözetleme, fişleme ve baskı amacıyla kulanılabilir. Güvenlik üzerindeki etkileri çok büyük."

Genellikle yapay zeka sistemleri sadece insan seviyesinde performansa ulaşmıyor, aynı zamanda onu önemli ölçüde aşıyor.

"Hackleme, gözetim, ikna ve fiziki hedef tanımlamanın insanüstü seviyede yapılabilecek olduğunu düşünmek rahatsız edici ama gerekli. İnsan seviyesine ulaşmamış yapay zekanın insanlardan daha fazla geliştirilebilecek olması da aynı şekilde."

İnsanlığın Geleceği Enstitüsü Müdürü Doktor Seán Ó hÉigeartaigh tehditlerin gerçek olduğuna dikkat çekiyor ve dünya çapında hükümetleri, kurumları ve insanları harekete geçmeye çağırıyor.