12 Eylül döneminin gözaltı kayıpları kitaplaşıyor

12 Eylül döneminin gözaltı kayıpları kitaplaşıyor

12 Eylül ve sonrasında gözaltına alınarak kaybedilenler Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği (AFSAD) bünyesinde bulunan Toplumcu Gerçekçi Belgesel Fotografçılık Atölyesi Eğitmeni ve fotografçıları tarafından bir yıllık çalışma sonucunda yaklaşık 70 kaybın öyküsüyle kitap haline geliyor.

Toplumcu Gerçekçi Belgesel Fotoğrafçılık Atölyesi Üyesi Hasan Aytekin’in Birgün gazetesinde yer alan haberi şöyle: 

 

Mumlarla kayıplarını arıyorlar

 

12 Eylül ve sonrasında gözaltına alınan ve ardından kaybolan 70 kişinin öyküsüyle kitap haline geliyor.

Kayıplarla ilgili çalışmayı yürüten Toplumcu Gerçekçi Belgesel Fotoğrafçılık Atölyesi üyerinin ortaklaştıran bir yönleri var; uzun yıllardır gülüşlerini yitirmiş anneler, eşler, kardeşler ve çocuklar var ellerinde mum izleriyle çocuklarını arıyorlar.  “Kayıplarımız evlerine dönene kadar, usanmadan aramaya devam edeceğiz” diyorlar. Fotoğraf grubu olarak biz de istiyoruz ki umudun sevinci düşsün fotoğraflarımıza, fotoğraflarımız kayıpların bulunması için bir ses olsun. Fotoğraflarımıza yansıtmak istediğimiz anlamı ve duyguyu sahici kılmak için konuştuğumuz annelerin eşlerin ve çocukların anlatımları bizi derinden sarstı, her kayıp öyküsü bizleri Cumartesi Anneleri’nin yanına daha fazla çekti.

Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’ndaki 500’üncü haftasına denk gelecek şekilde bir fotoğraf sergisi açmayı planlıyor ve açtığımız sergiyi de İnsan Hakları Derneği Kayıplar Komisyonu’na teslim etmeyi düşünüyoruz. Yaklaşık 100 civarında kayıp öyküsüne ulaşmayı planladık ancak Ankara’dan İstanbul’a gidip gelmeler kolay olmuyor, şu an elimizde 70 civarında kayıbın öyküsü var. 500’üncü hafta için açacağımız fotoğraf sergisiyle beraber kitaplaştırmayı düşündüğümüz kayıp öyküleri henüz tamamlanamadığı için biraz gecikecek.

Bu çalışma 12 Eylül 1980 sürecini de içine alan bir çalışma. 105 yaşında oğlunu arayan Berfo Ana’dan başlayıp cuntanın kendi elleriyle idam ederek mezarının yerini dahi göstermediği Veysel Güney’e kadar uzanıyor. Mücadele başladığında bir yaşında olan çocuklar şimdi 20’sinde ve mücadeleyi ebelerinden ve dedelerinden devraldılar.