Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'nin kuzeybatısında bulunan Afrin'e düzenledikleri Zeytin dalı Harekâtı'nda şehit olan 12 askerin cenaze töreni dün gerçekleşti.
Zeytin Dalı Harekâtı sırasında 1027 rakımlı tepede çatışma esnasında şehit olan 10 asker ile onlara yardıma giderken düşen helikopterde şehit olan iki askerin, dün çeşitli illerde binlerce kişinin katılımıyla cenaze törenleri gerçekleşti. Helikopter şehidi, ODTÜ yüksek lisans öğrencisi Yüzbaşı İlker Karaman’ın annesi törende, “Hep okudu, hep uzaktaydı. Hasret gittik” dedi.
ODTÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği yüksek lisans öğrencisi olan Karaman’ın sekiz yıllık eşi Duygu da aynı üniversitede Mimarlık Fakültesi’nde araştırma görevlisiydi. Karaman’ın dedesi ve babası da polisti.
Bornova’daki baba evinin yanında arsayı kredi çekip alan Karaman, kardeşiyle birlikte buraya ev yapmak istiyordu. Önceki gün öğlen saatlerinde Karaman şehit düştüğü sırada evinin temeli atılıyordu. Haber vermek için arayan kardeşinin, ulaşamadığı, sonrasında şehit haberi geldiği söylendi.
Uzman Çavuş Halis Koca, (28) memleketi Adana’nın İmamoğlu ilçesinde toprağa verildi. Şehidin babaannesi Zülfü Koca tabuta sarılarak, “Çakır gözlüm vatana feda olsun” diye ağladı.
Atak helikopterinde şehit olan Kara Pilot Üsteğmen Erdem Mut (32) Kırıkkale’de binlerce kişinin katılımıyla son yolculuğuna uğurlandı. Şehidin eşi Gizem Mut törende gözyaşı döken yakınlarına seslenerek, “Ağlamayın. Lütfen sevindirmeyin onları. Bakın ben ağlamıyorum” dedi.
Şehit Uzman Çavuş Serdar Ege için Eskişehir’de tören düzenlendi. Anne Gülten Ege (61), başsağlığı dileyen Tuğgeneral Taner Uysal’a “Oğlum vazifesini yaptı, mutluyum” ifadesini kullandı.
Şehit Piyade Uzman Çavuş Ali Akdoğan (28) İzmir’de toprağa verilirken anne Fatma Akdoğan, “Seninle gurur duyuyorum. Bizi yıldıramayacaklar” dedi. Şehit askerin sözleşmeli er olan kardeşi 23 yaşındaki Gökhan Akdoğan da silah arkadaşlarıyla ağabeyinin tabutunu taşıdı.
Piyade Astsubay Üstçavuş Hasan Kuş’un (29) Mersin’deki cenaze töreninde eşi Alime Kuş, tabuta sarılıp “Sen benim sınıf arkadaşımdın. Hayat arkadaşımdın. Kızını göremedi. Ben hamileyken gitti. Ben şimdi kızıma ne diyeceğim” diye ağladı. Başbakan Binali Yıldırım, törendeki Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’ın telefonundan, aileye başsağlığı diledi. Şehidin kız kardeşi de tabuta omuz vererek ağabeyini uğurladı.
Piyade Uzman Çavuş Hüseyin Şahin’in cenazesi Hatay’daki törenin ardından askeri uçakla Samsun Çarşamba Havalimanı’na getirilirken beş aylık eşi Çiğdem Şahin de yanındaydı. Şahin uçaktan inerken “Ben götürdüm, ben getirdim” diye söyledi. Şehit Yenice köyünde defnedildi.
27 yaşındaki Piyade Uzman Çavuş Oğuzcan Ekiz, Hatay’dan uğurlandı. Gülşah Ekiz tören boyunca kardeşinin yanından ayrılmadı, zaman zaman Türk bayrağına sarılı tabuta kapanarak ağladı. Anne Suna Ekiz de oğluna, fotoğrafını öperek veda etti.
Ekiz’in amcasının oğlu Uğur Ekiz’in de 2010’da İstanbul’da PKK'nın askeri araca yönelik bombalı saldırısında şehit düştüğü öğrenildi.
Uzman Çavuş Enes Sarıaslan (24), Adıyaman’da toprağa verilirken, 23 Ocak’ta Hatay’dan Suriye’ye geçerken çekilen görüntüleri ortaya çıktı. “Düğüne gidiyoruz” diyen askerlerin arasında yer alan Sarıaslan kameralara, “Tüm Türkiye’ye selam olsun buradan. Allah’ın izniyle oraya girip alıp geleceğiz inşallah” demişti.
Piyade Uzman Çavuş Koray Karaca (25), İstanbul’da toprağa verildi. Üzülmemesi için annesi Hamide Karaca’ya Afrin’e gittiğini söylemeyen, görev için Hatay’a gittiğini söylediği öğrenilen Karaca’nın tabutuna sarılan annesi, “Gel oğlum evimize gidelim. Bir daha seni göremeyeceğim” diye gözyaşı döktü.
Piyade Uzman Çavuş Burak Akalın (28) Samsun’da toprağa verildi. Anne Aysel Akalın, oğlunun fotoğrafını öptükten sonra havaya kaldırarak, “Bu benim kahraman oğlum” dedi.
Piyade Uzman Onbaşı Hamza Karacaoğlu için (26) Giresun’un Çamoluk ilçesinde tören düzenlenirken, aynı harekâtta 3 Şubat’ta şehit olan Giresunlu Tankçı Uzman Çavuş Ufuk Aktağ’ın (26) babası Mehmet Akdağ da cenazeye gelerek ailenin acısını paylaştı.
22 yaşındaki Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Ömer Bilal Perşembe günü Karabük’te toprağa verilen asker, silah arkadaşına verdiği mektubunda şöyle dedi: “...Anneme, babama, kardeşime, Nur'a söyleyin üzülmesinler, hayatlarının geri kalanını rahat geçirsinler. Anneme o istediği evi alsınlar. Babam da Beyza da haklarını helal etsin, üzülmesinler. Nur'a söyleyin ben ona doyamadım. Ama eğer gidersem hakkını helal etsin. Üzülmesin, öbür tarafta kavuşacağız inşallah. Beraber planladığımız yerleri gezsin, benim yasımı tutmakla ömür geçirmesin. ...Devletin bağladığı aylığın yüzde 10'unu yine Zehra teyzenin oraya versinler.”