Bir yandan ekonomideki kriz, diğer yandan dev alışveriş merkezlerinin yaygınlaşması, küçük esnafı yok oluşla karşı karşıya bıraktı. 2004’te 3 milyon 448 bin olan Bağ-Kur’lu sayısı, 2016 şubat itibarıyla 2 milyon 708 bine geriledi. Yani 740 bin esnaf kepenk indirdi.
Türkiye başbakanın görevden ayrılması, başkanlık sistemi ve anayasa tartışmaları ile meşgul olurken, ekonominin belkemiği durumdaki küçük esnaf hızla yok oluyor. Esnaftaki kan kaybı, özellikle son yıllarda daha fazla büyüdü. Her yıl yüzbinlerce esnaf kepenk indiriyor. Esnaf sayısı, 2001 yılındaki kiriz dönemindeki rakamların bile çok gerilerine düştü. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre 2004 yılında 3 milyon 448 bin olan Bağ-Kur’lu sayısı, şubat ayı itibarıyla 2 milyon 708 bine geriledi. Esnaf sayısı 740 bin azaldı. Küçük esnafın kepek indirmesiyle birlikte pek çok meslek de tarihe karışıyor. Esnafın kepenk indirmesi, sosyal hayatı da önemli ölçüde etkiliyor.
Yarına Bakış’tan İsa Yazar’ın haberine göre, Türkiye’nin ekonomik değişimi en çok küçük ve orta ölçekli esnafı vurdu. Yıllar içinde yüzbinlerce esnaf işyerini kapatarak ya işçi oldu ya da ticari hayattan tamamen çekildi. SGK verileri incelendiğinde tablo net olarak ortaya çıkıyor. Küçük esnaftaki kan kaybı, AK Parti iktidarında düzenli bir seyir izliyor. 2003 yılında 3 milyon 383 bin olan Bağ-Kur’lu sayısı 2004 yılında bir miktar artarak 3 milyon 448 bine yükseldi. Ancak 2004 yılından bu yana sürekli azalıyor. SGK’nın şubat verileri ise esnaftaki krizin alarm verdiğini gösteriyor. Türkiye’nin büyük bir ekonomik kriz yaşadığı, esnafın Başbakanlık’ta yazar kasa fırlattığı 2001 yılı esas alındığında ise esnaf sayısı 628 bin azaldı.
Küçük esnaf, büyük bir kriz yaşıyor. Uzun yıllar Türkiye ekonomisinin belkemiği durumundaki küçük ve orta ölçekli esnaf ile çiftçi hızla yok oluyor. Ekonomide büyüme söylemlerine karşın esnafın kepenk indirmesi, sadece belli meslek kollarıyla ilgi değil. Her iş kolunda esnaf sayısı, AVM’ler karşısında tutunamayarak yok oluyor. Kan kaybının en çok hissedildiği meslek gruplarının başında fotoğraf stüdyoları, marangoz atölyeleri, bakkallar, büfeler, tesisatçılar, ayakkabıcılar ve terziler geliyor. Esnafın kan kaybında, sosyal güvenlik primlerinin yüksekliği ve vergiler önemli rol oynuyor. Kazandığıyla kira, fatura, vergi ve primini ödeyemeyen esnaf, kurtuluşu kepenk indirmekte buluyor.
Esnaf kesimi, kredi imkanlarına ulaşamıyor. Kredi alamayan, sermayesini geliştiremeyen esnaf, işini de geliştiremiyor. Bu tablo içerisinde ayakta kalamayan esnaf devre dışı kalıyor. Bireysel işletmeler bir bir yok oluyor. Orta sınıfı oluşturan esnaf ve küçük işverenin devreden çıkması, gelir uçurumunu artırıyor. İşsizliği tetiklemesinin yanı sıra pek çok geleneksel meslek kolunun da tarihe olmasına yol açıyor.
Esnaf sayısı azalırken diğer bütün kalemlerdeki çalışan sayısı artış gösteriyor. İşçi ve memur sayısındaki artışa rağmen Bağ-Kur’lu sayısındaki azalma, istihdam usullerinin de makas değiştirdiğinin de göstergesi. Uzmanlar, küçük esnafın desteklenmesine yönelik ciddi adımlar atılmaması halinde tablonun önümüzdeki yıllarda çok daha kötüleşebileceğini belirtiyorlar.