13. Cuma neden uğursuz?

13. Cuma neden uğursuz?
Birçok kültürde ve inanışta 13. Cuma'nın uğursuzluğuna inanılır. Cuma ve 13 sayısı başlı başına yeterince uğursuzdur. Peki ya birleşirlerse?Bazıları yedi sayısının uğuruna, bazıları ise tavşan ayağının şansına inanır. Fakat öyle bir gün var ki, eğer batıl inançlarınız kuvvetliyse hiçbir şey kar etmez: 13. Cuma. Aynı bugün olduğu gibi...Bu yıl üçüncü kez Cuma gününe rastlayan ayın 13’ü bazıları için şanslı bir gün olarak adledilse de çoğunluk bugünün yılın en uğursuz günü olduğunu düşünür. Bu yıl daha önce Şubat ve Mart ayında yaşanan 13. Cuma bundan sonra bir daha 2015 yılında yaşanacak.Kelimenin kökenine bakacak olursak 13. Cuma’dan korkmaya “paraskevidekatriaphobia” deniyor. Bu da Yunanca Cuma anlamına gelen Paraskeví (Παρασκευή), 13 anlamına gelen dekatreís (δεκατρείς) kelimelerinin fobi anlamına gelen phobía (φοβία) kelimesine eklenmesiyle ortaya çıkıyor.Öncelikle 13’ün neden uğursuz olduğuna kısaca değinmek gerekirse iki küçük örnek yeterli olacaktır. Her ne kadar 13’ün uğursuzluğu Hıristiyanlık öncesine dayansa da birincisi İsa’nın son yemeğinde masada 13 kişi vardı. İkincisi ise İskandinav mitolojisine göre Valhalla’da verilen bir ziyafete davet edilmeyen iki buz devinin oğlu Loki istenmese de zorla gelmişti ve böylece masada 13 kişi olmuştu. Daha sonra da tanrılar tanrısı, rüzgar ve bilgelik tanrısı Odin ile ana tanrıça Frigg’in oğlu, en sevilen tanrı Balder katledilmişti.Rivayete göre hikaye şöyleydi: Valhalla’daki ziyafete 12 tanrı davet edilmişti ve kötü tanrı Loki partiye davetsiz misafir olarak giderek davetli sayısını 13’e yükseltmişti. Loki, Odin ve Frigg’in oğlu kış tanrısını Hod’u Balder’e saldırması için kışkırtmıştı. Hod, Loki’nin verdiği ökseotundan yapılma mızrağı kaptığı gibi emre itaat ederek Balder’e fırlatmıştı. Balder ise oracıkta ölmüştü. Bütün Valhalla yasa boğulmuştu. O günden sonra da ziyafetlere 13 kişinin gelmesi uğursuzluk olarak adledilmişti.Hatta Fransızlar yemeğe 14. gelen misafirler için Quartorziennes kelimesini kullanırlar. Ve yine Fransızlar hiçbir eve 13 numarasını vermezler. Çoğu sokak 13 adını almaz, İtalyanlar da ikramiyelerde 13 numarasını kullanmazlar. Hatta E. Cobham Brewer’ın 1894 tarihli “Dictionary of Phrase and Fable” kitabında Türklerin 13 numarasını, kelime dağarcıklarından çıkaracak kadar sevmediği yazar.