Diyarbakır'da 300 kadın üzerinde yapılan araştırmada kadınların yarısından fazlasının 15 yaşını tamamlamadan, yüzde 72'sinin evlendirilirken 'rızası' olmadan evlendirildiği, yüzde 30'undan fazlasının da eşini daha önce hiç görmeden evlendiği ortaya çıktı. Araştırmada, çocuk yaşta evlendirilen her üç kadından birinin de hayatının bir bölümünde canına kıymayı düşündüğü ve buna teşebbüs ettiği belirtildi. Araştırmaya katılan bir kadının, "Evlendirildiğimde kocamın çocukları ile oyun oynuyordum, kocama 'baba' diyordum" sözlerinin çocuk gelinlerin durumunu anlatan en iyi örneklerden biri olduğu belirtildi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİKASUM), Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Remzi Oto'nun danışmanlığında Hasırlı, Aziziye, Ben ve Sen ve Yeniköy semtlerindeki çamaşır evlerinden yararlanan kadınlardan erken yaşta evlendirilen 300'ü üzerinde 'çocuk gelin' olgusunu araştırdı. Kadınlar üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda evlilik kararını alınmasından, evliliğin sürmesine, çocuk sahibi olunmasından kararların nasıl ve kimler tarafından alındığına kadar birçok konu incelendi. Anket sonucunda elde edilen veriler SPSS programı ile değerlendirildi. Diyarbakır'da çocukken gelin olan 18?65 yaş arasındaki kadınların yüzde 12'sinin okuryazar, yüzde 73'ünün okuryazar olmadığı tespit edildi. Bu durum çocuk gelin olgusunun bu kişilerde oluşturduğu eğitim faciasının önemli bir göstergesi oldu. Araştırmada, resmi nikâhla evlenenlerin oranı yüzde 86,3 olduğu ancak hala dini nikâh ile evliliğini sürdürenlerin oranının ise yüzde 12,3 olduğu belirtildi.
DİKASUM psikologu Serap Çapraz, araştırmada çocuk gelinlerin kardeş sayısının 9 ve üstü olduğunu, bunun yüzde 91'lik bir orana denk geldiğini kaydetti. Çapraz, "Çocuk gelin olgusuna kalabalık, yoksul ve eğitim düzeyi düşük ailelerde daha yüksek oranda karşılaşıldığını gördük." dedi. Bireysel görüşmelerde kadınların evlendirilme sebebini 'Evde bir boğaz daha eksilir' cümlesiyle ifade ettiğini belirten Çapraz, "Çocuk gelin olgusunun altında yatan temel nedenlerden birinin ekonomik neden olduğu kabul edilmektedir. Aileler çevrelerinde toplumsal tepki de olmadığından kız çocuklarını belirli bir başlık parası karşılığında erken yaşlarda evlendirme yolunu seçmektedir. Çocuk gelinlerin yüzde 45,7'si başlık parası karşılığı evlendirildiklerini ifade etti." dedi.
Araştırmaya katılan kadınların ilk evlilik yaşları itibariyle yarısından fazlasının 15 yaşını tamamlamadan evlendirildiğinin tespit edildiğini dile getiren Çapraz, şu bilgiyi verdi: "Her üç kadından biri intiharı düşündüğünü ya da gerçekleştirmek için girişimde bulunduğunu belirtti." Çocuk gelinlerin yüzde 72'sinin evlendirilirken 'rızası' olmadan evlendirildiğini söyleyen Çapraz, yüzde 30'undan fazlasının da eşini daha önce hiç görmeden evlendiğinin ortaya çıktığını kaydetti. Çocuk gelin olgusunun önemli çocuk ve kadın sorunlarından biri olduğunu vurgulayan Çapraz, "Bu olgunun yasal, sosyal, kültürel, ekonomik, sağlık ve psikolojik birçok boyutu var. Çocuk gelin olgusunun özellikle alt sosyo-ekonomik gruplarda ekonomik karşılığı bulunuyor. Başlık parası ve 'evden bir boğaz eksilir' ifadesi bu bakış açısının etkisini göstermektedir. Okul çağında okul ile ilişkisi kesilen çocuklar izlemeye alınmalı. Mahallelerde çocuk gelinlere çocuk gelin olgusuna ilişkin yasal yaptırımlar gösteren afişler, duyurular ve özellikle ailelere yönelik toplantılar yapılmalı. Çocuk gelinler ile ilgili şikâyetler ve başvurular 'Alo Şiddet' hattına dâhil edilmelidir."
İsmini vermek istemeyen bir kadın ise küçük yaşta evlendirilmesini şöyle anlattı: "12 yaşındaydım 13'e yeni basacaktım. O, 70 yaşındaydı. Ona çocukları ile birlikte ben de 'baba' diyordum. Daha sonra kumam beni uyararak ismiyle hitap etmemi istedi. Ben bunu yapamayınca 'Şşşşt' diye seslenmek zorunda kaldım. Yukarıda Allah var, beni gelin ettikleri zaman ben daha dışarıda oyun oynuyordum."