Yozgat'ta 14 yaşında evlendirilen 30 yaşındaki Arzu Boztaş, üzerine 'kuma' getirilmesini kabul etmeyince eşi 41 yaşındaki Ahmet Boztaş tarafından pompalı tüfekle yakın mesafeden vuruldu. Her iki bacağı dizlerinden kesilen, kolları da işlevini yitiren 6 çocuk annesi Arzu Boztaş, bir yandan tedavi olurken diğer yandan eşinden boşanmaya çalışıyor.
Doğan Haber Ajansı'nın (DHA) haberine göre, Ankara'da ailesiyle oturan Arzu Boztaş, henüz 14 yaşındayken başlık parası karşılığı kendisinden 11 yaş büyük Ahmet Boztaş'la görücü usulü evlendirildi. Yozgat'a gelin giden Arzu Boztaş, 6 çocuk doğurdu. Yıllarca eşine şiddet uygulayan Ahmet Boztaş, 2014 yılında komşusunun kızı zihinsel engelli N.G.'ye tecavüz etti. Olayın duyulması üzerine Ahmet Boztaş, engelli kızı 'kuma' olarak almak istedi. Bunu kabul etmeyen Arzu Boztaş, çocuklarıyla ailesinin yanına döndü.
Hayvancılık yapan Ahmet Boztaş, "Sen beni bırakırsan gidip başkasıyla evlenirsin, seni öldürmeyip süründüreceğim" diyerek Arzu Boztaş'ın önce sağ dizkapağına, ardından diğerine ateş etti. Genç kadın kaçmaya çalışırken, ayağıyla eline bastırıp dirsek bölgesine tüfekle ateş eden Ahmet Boztaş, ardından diğer kolun aynı bölgesine ateş etti.
Olay sonrası Ahmet Boztaş polise teslim edilirken Arzu Boztaş'ın iki bacağı kesildi. Damarları parçalanan kollarından 13 kez ameliyat olan Arzu Boztaş'ın kollarını kullanamayacağı anlaşılınca 6 çocuğu devlet gözetimine alındı. Ahmet Boztaş, Yozgat Ağır Ceza Mahkemesi'nce, eşi Arzu Boştaş'ı tasarlayarak öldürmeye teşebbüs suçundan 20, zihinsel engelli N.G.'ye tecavüz suçundan ise 15 yıl olmak üzere toplam 35 yıl hapse mahkum edildi.
Bartın'da aldığı engelli maaşıyla tek başına oturan Arzu Boztaş, şimdi kendisine yeni bir yaşam kurmaya çalışıyor. Antalya'da bir hastanede tedavi gören Arzu Boştaş, gördüğü şiddetin etkilerini atmaya çalışıyor. Boşanamadığı için eşinin soyadını taşımak zorunda kaldığını belirten Arzu Boztaş, "Ağustos 2014'te boşanma davası açtım. Aynı soyadını taşımaktan üzüntü duyuyorum. Eşim boşanma kararını temyiz etti. Dava devam ediyor, boşanamıyorum" dedi.
'Çocuk gelinlere' sembol olacak bir örnek olduğunu belirten Arzu Boztaş, çocuk yaşta doğum yaptığını, çocuklarıyla birlikte büyüdüğünü söyledi. Eşinin kendisine yaşattığı kabus dolu günlerin yanı sıra zihinsel engelli bir kadına da tecavüz ettiğini ve hamile bıraktığını öğrendiğini anlatan Arzu Boztaş, yaşadığı anları şöyle anlattı:
"Konuşarak boşanmaya karar verdik. Çocukların velayetini bana verecekti. Tam boşanmaya gideceğim gün, düşüncesi farklıymış, çocukları okula gönderdi. Küçük çocukları da komşuya bıraktım. Elindeki pompalı tüfekle yere yatmamı söyledi. 'Üçümüz birlikte yaşamaya razı mısın' dedi. Buna razı olmayacağımı, ölümümün daha iyi olacağını söyledim. 'Seni öldürmeyeceğim sakat bırakacağım' dedi. Yere yatmamı istedi. Ölüm anını bekliyordum. Önce bacaklarıma ateş etti. Kollarıma ateş etmek istediğinde, 'Çocuklarıma nasıl bakarım, yapma' dedim. Dinlemedi, ateş etti."
Eşinin kendisini vurması sonrası yıllarca çektiği eziyetten kurtulduğunu belirten Arzu Boztaş, "Bacaklarım kesildi, kollarım bu hale geldi ama çocuklarım ve ben kurtuldum diye düşünüyorum. İnsan bu hale geldiğine üzülür. Ama ben tam tersi sevindim" dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde çocuk istismarına ilişkin düzenlemeyi duyunca şoke olduğunu anlatan Boztaş, "Benim kurşunlanma sebebim budur. Tecavüze uğrayanlar tecavüzcüsü ile evlenince ceza almayacak. Ben de yaşadım, eşim tecavüz ettiği kadınla evleneceğini vaat ettiği için serbest bırakılmıştı. Ama sonrasında yaşananlardan dolayı ceza aldı" diye konuştu.
Eşinin mahkemede "Bu kadar ceza alacağımı bilseydim bu kadının kafasına sıkar öldürürdüm" dediğini de anlatan Arzu Boztaş, "Eşim cezaevinde olduğu halde korkuyorum. Hayatlar kararıyor, akıllı insan tecavüzcü olamaz. Böyle kişiler sokağa salındıkça çocuklarımızı nasıl koruyacağız. Onlar da tehlike altında kalıyor. Bu yasa tecavüzcüyü ödüllendirmektir. Tecavüze uğrayan kişiyi mahkum ediyorsunuz" dedi.