14 yıllık umut bir kazada yok oldu!

14 yıllık umut bir kazada yok oldu!
T24-  Mersin'in Anamur İlçesi’nde 15 yaşındaki Tuğba Dikenkuşu’nun, akdeniz anemisi hastalığını geçen yıl dünyaya gelen kardeşi Barış’ın kordon kanıyla yenme umudu, kanı teslim alan firmanın yolda düşürdüğü kan torbasının TIR altında ezilip patlamasıyla yok oldu. Anamur’a bağlı Bozdoğan Köyü’nde oturan 40 yaşındaki Ayşe ve 43 yaşındaki Halis Dikenkuşu çiftinin ilk çocukları Tuğba, doğuştan yakalandığı akdeniz anemisi hastalığını yenebilmek için 14 yıldır aralıksız tedavi gördü. Bu hastalık nedeni ile vücudu kan üretemeyen Tuğba’nın sağlığına kavuşması için, yeni doğan kardeşinin kordon bağı kanının naklinin tedavide en kesin sonuç olduğu ortaya çıktı.Hürriyet gazetesinde yer alan haber şöyle:Kordon kanı torbası kazada patladı 14 YILLIK UMUT BİTTİ 20 günde bir aldığı iki ünite kanla yaşamını sürdürmeye çalışan Tuğba’nın kurtuluş için geçen yıl dünyaya gelen kardeşi Barış’ın kordon kanının, kendi bünyesi ile yüzde yüz uyum göstermesi ile umutlar en üst seviyeye çıktı. Ancak kanın teslim edildiği Adana’daki özel hastaneden bir süre sonra gelen açıklama, Tuğba’nın da ailesinin de tüm umutlarını bir anda sildi.  Kargo şirketi aracılığı ile uçakla İstanbul’a işlem yapılmak üzere Kordon Kanı Bankası’na gönderilen kan torbası paketi taşınırken düşüp patladı. Tuğba’yı daha sağlıklı yaşatacak olan umut torbası işe yaramaz hale gelirken, bu durum uzun süre kendisinden saklandıysa da gün sayarak yaşama tutunmaya çalışan Tuğba sonunda acı gerçeği öğrenip, yeniden 20 günde bir vücudunun üretmediği kan verilme seansları ile ayakta durmaya çalıştı. Ailenin şimdi tek umudu, ilik nakli yapılması. BABA: HESAP SORACAĞIZ Kızının hastalığını tedavi ettirebilmek için 14 yıldır Mersin, Antalya ve Adana’daki hastaneler arasında mekik dokuduğunu, şimdi de kaybolan kanın hesabını sormak için dava açtığını belirten baba Halis Dikenkuşu, bir kaza sonucu bu umutlarını nasıl kaybettikleri şöyle anlattı: "Bütün umudumuz, doğacak bebeğimizin kordon kanı olmuştu. Geçtiğimiz mart ayında oğlum Barış dünyaya geldi. 29 Mart 2010’da, doğum anında, ameliyatla kanı toplayarak sözleşme imzalayarak hastaneye teslim ettim. Kanın çoğaltılarak vücuda yeterli hale getirilmesi için de 564 lira para ödedim. Ancak bir hafta sonra İstanbul Havaalanı’nda kargo şirketinin paketleri üzerinden TIR geçerek patladığı ya da düşüp patladığı söylendi. Ben de kızıma derman olacak kordon kanının satılmış olmasından şüpheleniyorum. Uzun süre çaba gösterdik, ihtarname çektik ama bir türlü tatmin edici bir cevap alamadım. Bu nedenle de konuyu mahkemeye taşıdım. Oğlumun kordon kanı ablasını kurtaracaktı. Şimdi tek çaremiz ilik nakli. İnşallah onda da böyle bir aksilikle karşılaşmayız." BİLİRKİŞİ İNCELİYOR Adana 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davada, bilirkişi incelemesinin sonucuna göre bir karar verilmesi bekleniyor. Hastane yetkilileri, sözleşme ile teslim aldıkları kordon kanını yine sözleşme ile kargo şirketine verdiklerini, uçakla İstanbul’a götürülen kanın aynı kargo şirketi tarafından Genetik Tanı Merkezi’ne götürülmesi sırasında patladığını ve bunun fotoğraflanmış olarak tutanak ve diğer belgelerinin bulunduğunu söyledi. BARIŞ, YİNE DE ABLASININ YAŞAM SEVİNCİ Kardeşinin kordon kanına umut bağlayan Tuğba Dikenkuşu, kendisine yaşam umudu olan kardeşi 11 aylık Barış’ı bir an olsun kucağından düşürmüyor. En büyük hayat yoldaşı olarak kardeşini gören Tuğba Dikenkuşu, kordon kanının kaybolmasının ardından şimdi ilik naklini bekliyor.  Tuğba’nın sık sık kan almadan yaşamını sürdürebilmesi için daha önce 6 kez hamile kalan anne Ayşe Dikenkuşu’nun 4 hamileliği doktor önerisi ile sonlandırılırken, 2’sinin de fazla yaşayamadığı ve kordon kanlarının da uyumsuz olduğu belirtildi.