15 dakika önce uyarıldılar

15 dakika önce uyarıldılar
Tuzla Gisan Tersanesi’nde önceki gün 3 kişinin hayatını kaybettiği kaza sırasında başka bir test için gemide bulunan gözetmen Fransız Loyd’u ekipleri, "Yetkilileri kazadan 15 dakika önce ’canlı denekle test olmaz’ diye uyardık. Aralarında yüzme bilmeyenler olduğu söyleniyordu. Tersane yetkilileri biz ayrıldıktan sonra filikayı kaldırma donanım testini gerçekleştirdi" dedi. 3 kişinin ölümü, 19 kişinin yaralanması ile sonuçlanan Tuzla Gisan Tersanesi’ndeki filika testinin gözetmen Fransız Loyd’u ekibi tarafından onaylanmadığı belirlendi. Sertifikalandırma kuruluşu Fransız Loyd’u ekibinin kaza sırasında gemide başka bir testi takip ettiğini söyleyen Fransız Loyd’u Türkiye Ofisi Genel Müdürü Kerem Kiper, "Gemide başka bir test yapan arkadaşlarımızı tersane yetkilileri filika testine çağırdı. Ancak ekibimiz bu testin daha sonra ve içinde insanlar bulunmadan yapılması gerektiğini belirterek, olay yerinden başka bir test için uzaklaştı. Bu konuşmalardan 15 dakika sonra kaza gerçekleşti" dedi. Güvenlik yoktu Test sırasında güvenliği tersane yetkililerinin sağlaması gerektiğine işaret eden Kerem Kiper, şöyle konuştu: "Geminin güvenlik aşamalarında bazı testler yapılarak sertifikalar verilir. Bu testler sırasında gemiyi yaptıran firma ile gemiyi inşa eden tersane yetkilileri güvenliği sağlar ve bizim gibi sertifikalandırma firmalarını çağırır. Tüm hazırlıklar tamamlandıktan sonra testler başlar ve yetkililer her şey doğru yapıldıysa güvenlik sertifikasını verir. Ancak kazanın yaşandığı sırada gemide bulunan ekibimiz başka bir test için oradaydı. Tersane yetkililerinin ısrarlarına rağmen filika testine katılmadı ve uyarıda bulunarak ’Bu test insanlarla yapılmamalı, insan emniyeti ve güvenliği yok’ dedi. Ancak kimse ekibimizi dinlemedi ve 15 dakika sonra kaza oldu." Kazadan önce bazı çalışanların yüzme bilmediği gerekçesiyle filikaya binmek istemediklerini de söyleyen Kerem Kiper, şunları anlattı: "Arkadaşlarımız uyarılarını yapmak için kazadan önce filikanın bulunduğu yere gitti. Burada bazı çalışanlar yüzme bilmediklerini söylemiş. Bu test için başka bir ağırlığın denenmesi gerektiğini vurgulamışlar. Ancak 19 kişi filikaya doldurulup test yapılmış." Kaldırma donanım testi Filikanın tersanelerde yapılan kaldırma donanım testi aşamasına gelene kadar birçok testten geçmesi gerektiğine işaret eden Kerem Kiper, şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu filikalar tersaneye girmeden önce birçok sertifikalara sahip olmaları gerekiyor. Üretim aşamasında düşme kırılma ve yanma testlerinden başarıyla geçmesi lazım. Tüm bu işlemler tamamlandıktan sonra tersaneye girişi yapılabilir. Buradaki test de filikanın düşme testi değil. Filika kaldırma donanım testi olarak geçiyor. Camlarının kırıldığı söyleniyor. Ancak aldığımız bilgiye göre panik anında camlar çalışanlar tarafından kırılıyor. Zaten cam düşünce kırıldıysa güvenlik sertifikası verilemez." Uluslararası yönetmelik ’ağırlık’ kullanın diyor GİSAN Tersanesi’nde faciayla sonuçlanan testin dünya standartlarına uygun olarak gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizen Kerem Kiper, şöyle konuştu: "Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) can kurtarma ekipmanları ile ilgili yönetmeliğinde bu tür testlerde ağırlık kullanılması gerektiği belirtiliyor. İlgili yönetmelikte ’Can salı indirme donanımları, donanımın döndürülmesi için ağırlık kullanılması’ gerektiği ifade ediliyor. Ancak uluslararası yönetmelikte de insanların bu filikaya bindirilmemesi gibi bir şey söz konusu değil. Buönlemi tersane yetkililerinin almalıydı, ancak dikkate alınmadı." Türk Loydu: Denetim bizde değildi filikaya bakılmalı GİSAN Tersanesi’nde filika testi sırasında Fransız firmasını gözetimde olduğunu belirten Türk Loydu Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Mustafa İnsel, "Filika testinin gerçekleştiği Turquoise-T adlı gemi sektör kayıtlarına göre Fransız Loydu olarak bilinen Bureau Veritas gözetiminde inşa edilmektedir. Filika testinin de aynı kuruluş tarafından gerçekleştirilmiş olması gerekmektedir. Kazanın gerçekleştirildiği gemi ve filika testi ile hiçbir ilgimiz bulunmamaktadır" dedi. Filikalar ve test yöntemi ile ilgili de bilgi veren İnsel, "Filikalara, yangın, ters dönme ve düzelme, düşme ve serbest düşme olmak üzere 4 aşamalı test yapılıyor. En son yapılan düşme testinde ise ilkinde boş ikincisinde ise eğitime tabii tutulmuş iki uzman gemi personeli, kalan bölümünde ise kum torbası kullanılabiliyor. Her model filikanın prototipi bu testlere tabi tutuluyor, diğer seri üretimlerde bu testler aynı standartlarda yapılacağı garantisi varsa teste tabii tutulmuyor. Filika kazası ile ilgili olarak, sanırım o filikanın fabrika üretimine kadar geri dönüp inceleme yapılması gerekiyor." dedi. Gözaltına alınan yok TUZLA’daki Gisan Tersanesi’nde üç kişinin yaşamını yitirdiği filika testiyle ilgili polis ve savcılık soruşturmayı yürütüyor ama "İfade alıyoruz"dan başka açıklama yok. "Sorumlusu budur diye" gözaltına alınan da yok. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Erdem gözaltına alınan kimse olmadığını doğrulayarak, "Bakanlık müfettişlerinin incelemesi sürüyor. Rapor hazırlayıp gerekli yerlere sunulacak Ona göre işlem yapılacak" dedi. Meclis Tuzla Komisyonu: Şoktayız, utanç duyuyoruz TUZLA’da art arda yaşanan ölümlere işçilerin kobay olarak kullanılması nedeniyle bir yenisinin eklenmesi, büyük tepki yarattı. TBMM Tuzla Tersanelerinin sorunlarının çözümü için Meclis’te hazırlanan raporda, iş güvenliği eğitiminin başlatılması, ruhsatsız şirketin faaliyetine izin verilmemesi, sosyal donatıların yapılması, tersanenin çalışma koşullarının iyileştirilmesi gibi bir dizi öneri yeralmıştı. TBMM Tuzla Komisyonu Başkanı AKP’li Mehmet Domaç, "Tuzla’da yavaş yavaş değişimin gerçekleştiğini" belirterek, son yaşanan kazanın "akıl almaz" olduğunu söyledi. Domaç şöyle dedi: "Bu görülmemiş bir olay. Akıllara durgunluk verecek bir şey. Denemeyi yapan nasıl içine insan koyarak bunu yapabilir? İnanılır bir şey değil. Kim buna karar vermişse, tartışmasız, tereddütsüz cezalandırılmalıdır. Bu devirde, böylesine teknolojik imkanların olduğu bir dönemde, botun içine insan koyarak deneme yapmak akıl alır bir iş değil. Tuzla’da daha önce meydana gelen ölümlerin hepsinin nedeni var, ama bunun yok." Artık ölçü kaçtı Tuzla’da tersanesi bulunan AKP Milletvekili ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Kemal Yardımcı ise "şok" içinde olduğunu söyledi. Yardımcı, "Çok utanç duyuyorum, Çok üzgünüm. Kim buna izin verdi. Bu deneme böyle yapılmaz, biz de gemi üretiyoruz, filika deniyoruz. İçine kum torbaları veya başka bir ağırlık konulur, öyle yapılır. Yıllardan beri bu iş böyle yapılır. Artık, Tuzla’nın tadı kaçtı, ölçü kaçtı." Komisyonun CHP’li üyesi Çetin Soysal ise Tuzla’da orta çağ koşullarının hakim olduğunu belirterek, hükümetin üzerine düşeni yapmadığını söyledi. Soysal, "Tuzla’da baştan beri önlenebilir, ölümler olduğunu, bu . Hükümet acz içindedir. Son olay akıl almaz, insafa sığmaz" dedi. CHP, Bakan Çelik’in istifasını istedi CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, Tuzla’da dört işçinin daha yaşamını yitirmesi nedeniyle Çalışma Bakanı Faruk Çelik’i istifaya çağırdı. Sevigen, şunları s öyledi: "Söz ve mazeret tükenmiştir, tersanelerin denetiminden sorumlu kamu kurumlarının yöneticileri derhal görevden alınmalı. Mevzuata uygun faaliyet göstermeyen tersaneler kapatılmalıdır. Hükümet ölümleri sadece seyretmektedir. Kamuoyu önünde herkesle alay edercesine ölümlere seyirci kalınmaktadır. Artık söz konusu olan cinayettir. Çalışma Çelik derhal istifa etmelidir." Gisan: Cam kırıldı üzgünüz GİSAN Gemi İnşa Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından, sabah saatlerinden itibaren tersane önünde kamp kuran basına dağıtılan yazılı açıklamada "Free-fall (kurtarma botu) testinde gözetmen firma yetkilileri, rampayı imal eden şirket mühendisleri ve armatör temsilcileri gözetiminde yapılacak test için 19 kişi tersanemiz ve taşeron kadrosundan tedarik edilmiş. Denize bırakma sırasında kurtarma botunun camı kırılmış ve tekne içine giren su sonucunda üzücü olay yaşanmıştır" denildi. DİSK: Bizi dinlemediler iş cinayetleri sürüyor TÜRKİYE Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Tuzla tersanelerindeki iş kazalarının son bulması için yaptıkları girişim ve çözüm önerilerinin dikkate alınmadığını savunarak, "Bu önlemler ele alınmadan ve güvenceye kavuşturulmadan ölümlerin sonunun gelmeyeceği açık ve nettir" dedi. Çelebi, "Tuzla’da yaşanan iş cinayetlerinin son bulması için yaptığımız girişimler dikkate alınmadığı gibi çözüm önerilerimiz de bugüne kadar hep kulak arkası edildi" dedi. Türk-İş: Artık bu son ders olsun TÜRK-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, "Tuzla tersanelerinde meydana gelen, 3 işçinin öldüğü kazanın, kimi iş yerlerinde insan hayatının hiçe sayılabildiğinin en çarpıcı göstergesi olduğunu" ifade etti. Kumlu, Tuzla’da yaşanan trajedilerin son bulması için uyarılarını ve çözüm önerilerini her fırsatta dile getirdiklerini belirterek, buna karşın "cinayeti andıran" can kayıplarının hálá devam etmesinin Türkiye’deki çalışma standartları açısından endişe verici olduğunu savundu. Mustafa Kumlu, "Tuzla’da yaşanan trajedi, yeni ölümlerin yaşanmaması için başta işverenler olmak üzere ilgili her kesime son bir ders olmalıdır."