Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde 15 kişinin öldüğü köprü çökmesiyle ilgili 3 yıl sonra savcılık soruşturması tamamlandı. Çaycuma Cumhuriyet Başsavcılığı, bilirkişi raporuna göre olayda kusurları bulunmasına rağmen soruşturma izni verilmeyen Çaycuma Belediyesi, Karayolları 15’inci Bölge Müdürlüğü ve Devlet Su İşleri (DSİ) Şube Müdürlüğü görevlileri hakkında işlem yapılmasına yer olmadığına karar verdi.
6 Nisan 2012’de ilçenin girişinde bulunan 252 metre uzunluğundaki Çaycuma Köprüsü’nün 48 metrelik bölümünün çökmesiyle köprüde yürüyen 4 kişi ve içinde 11 kişi bulunan minibüs, alttaki Filyos Çayı’na düştü. Aralarında dönemin Çaycuma Belediye Başkanı AKP’li Mithat Gülşen’in babası 79 yaşındaki Kemal Gülşen’in de bulunduğu 11 kişinin cesetleri bulundu.
Mithat Gülşen’in yeğeni üniversite öğrencisi 21 yaşındaki Sezgin Gülşen, ev kadını 49 yaşındaki Kadın Saraç, 66 yaşındaki Tahir Özkara ve 59 yaşındaki Necati Azaklıoğlu’na ise hala ulaşılamadı.
Doğan Haber Ajansı’ndan Durmuş Sevindik’in haberine göre, Çaycuma Cumhuriyet Başsavcılığı, köprüde sorumlulukları bulunan Çaycuma Belediyesi, Karayolları 15’inci Bölge Müdürlüğü ve DSİ 232’nci Şube Müdürlüğü görevlileri hakkında, ’Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebep olmak’, ’Görevi kötüye kullanmak’ şüphesiyle soruşturma başlattı. 3 kurum hakkında devletin soruşturma izni vermemesi ve buna ilişkin itirazlar nedeniyle uzayan soruşturma 3 yıl sonunda tamamlandı. Soruşturmada, 3 kurum hakkında da soruşturma izni verilmemesi nedeniyle işlem yapılmasına yer olmadığına karar verildi.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nce hazırlanan bilirkişi raporuna yer verilen kararda, köprünün çökme nedeni olarak, köprü ayaklarındaki oyulma ve erozyonu önlemek için suyun enerjisini düşürmek amacıyla taş ve kayalardan yapılan bariyerin çökme öncesinde yüksek su debesi nedeniyle yıkılması gösterilerek, "Söz konusu bariyerin kontrol ve bakımındaki yetersizliğin aşınmaya bağlı çökmeye neden olduğu anlaşılmaktadır" denildi.
Karayolları Kastamonu Bölge Müdürlüğü için Kastamonu Valiliği, DSİ 232’nci Şube Müdürlüğü için Zonguldak Valiliği, Çaycuma Belediyesi için de İçişleri Bakanlığı’nın izin vermediği, Bölge İdare Mahkemesi ve Danıştay’a yapılan itirazların da olumsuz sonuçlandığı hatırlatılan kararda, şöyle denildi:
"Söz konusu kişiler hakkında soruşturma yapılabilmesi 4483 Sayılı Kanunun 6’ncı maddesi uyarınca izne tabi olduğundan, ilgili görevliler hakkında ’soruşturma izni verilmemesine’ karar verildiği, bu kararlara karşı yapılan itirazların da reddedildiği ve tüm kanun yollarının tüketildiği, dolayısıyla hakkında ön inceleme yapılan kişi ve kişiler hakkında soruşturma yapma olanağının yasal olarak mümkün olmadığı anlaşıldığından işlem yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir."
Ölen 15 kişiden, Meryem ve Muharrem Başören çifti ile sürücü İsmail Örenbaş’ın yakınlarının avukatı Malik Uçar, olayda kusuru olduğu düşünülenlerle ilgili ifadeye çağırma işlemi dahi yapılamadığını söyledi. Titiz bir soruşturma yürütüldüğünü, ancak sorumlulara dokunulmazlık sağlayan bazı kanunlar nedeniyle dava açılamadığına dikkat çeken Uçar, şöyle dedi:
"Sonuçta işlem yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Maalesef köprü faciası bir hukuk faciasına dönüşmüş durumda. Bunu sağlayan da idarenin kendi bürokratlarını koruma altına almasıdır. Maalesef günümüzde olan benzer olayların tamamında olduğu gibi burada da hukuk sistemi işletilememiştir. Tamamıyla olayı kapatma niyetine gidilmiştir. Bütün kurumlar birbirlerini suçladıkları halde, herkes bir diğerini kusurlu gördüğü halde hiçbirinin kusurlu olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu son derece enteresan bir durumdur. Devlet soruşturma yapılmasına engel olmuştur."
Söz konusu kurumlar hakkında tazminat davaları açtıklarını, bazılarının sonuçlandığını, bazılarının devam etiğini belirten Uçar, "Sonuçlanan davlarda Çaycuma Belediyesi tazminata mahkum edildi. Ceza soruşturmasında kusursuz sayılan Çaycuma Belediyesi, ölenlerin yakınlarına idari davada tazminat ödemeye mahkum edilmiş durumda. Hem kusursuz, hem tazminat ödeyecek" diye konuştu.
Çaycuma Belediye Başkanı CHP’li Bülent Kantarcı, köprü faciasının önceki Belediye Başkanı Mithat Gülşen döneminde meydana geldiğini hatırlatarak, ceza soruşturmasında dava açılamadığı için suçluların ortaya çıkarılamadığını söyledi. Facianın sorumlusu olan kişi ya da kurumların ortaya çıkarılamadığına işaret eden Kantarcı, "Ancak idare mahkemesi Çaycuma Belediyesi’ni tazminata ödemeye mahkum etti. Biz bunu temyize gönderdik. Bir ceza yargılaması yapılamıyor, suçlu bulunamıyor, ortada suçlu yok. Fakat başka bir mahkeme tarafından da bir tazminat söz konusu. Umuyorum, idare mahkemesine yapılan bu itirazlar doğru bir neticeye varır" dedi.