Yeni Şafak gazetesi 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili yeni bir iddiayı gündeme getirdi. Gazetenin haberine göre, 15 Temmuz'da 31 muharip gemi, denizlerde kritik noktaları tuttu, İstanbul Boğazı’nı da deniz trafiğine kapattı. Darbe girişimi başarılı olsaydı, Erdoğan ve yakın çevresi ile ona destek veren siyaset, iş ve medya dünyasından önemli isimler gemilere doldurulup açık denizlerde aylarca bekletilecek, bu arada “yurt dışına kaçtılar” denilerek itibar suikasti yapılacaktı.
Yeni Şafak'ta Kıymet Sezer imzasıyla yayımlanan haber aynen şöyle:
15 Temmuz darbe girişiminde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda görevli FETÖ’cülerin yaptığı planların detayına ulaştı. Deniz Kuvvetleri’ne ilk sızmayı yapan FETÖ’cüler, sıkıyönetim emrini yayınlamadan önce harekete geçti. Cuntacılar, farklı deniz üslerinde bulunan gemilere sabah saatlerinde hazır olmasını talimatı verdi.
Yeni Şafak’ın ulaştığı bilgiler göre göre, 31 muharip gemi, 15 Temmuz gecesi henüz darbeciler sıkıyönetim emrini yayınlamadan önce limanlardan ayrıldı. Gemiler üçe ayrıldı, bazı gemiler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bulunabileceği olası yerlere doğru harekete geçti. Bazı muharip gemilere de İzmir Körfezi, Çanakkale Boğazı ve İstanbul Boğazı’nı kapatma görevi verildi.
Hatta 15 Temmuz gecesi saat 21.00 ile 16 Temmuz sabahı 09.00’a kadar İstanbul Boğazı’nın deniz trafiğine kapatıldığı ve muharip gemilerin darbe girişiminin başarısız olacağının belli olduğu sabah saat 04.00-05.00 sıralarında halkı ürkütmek için Moda’da top atışları yaptıkları öğrenildi. Eğer darbe girişimi başarıya ulaşmış olsaydı, Cumhurbaşkanı Erdoğan, yakın çevresi, siyaset, iş ve medya dünyasından isimler ile FETÖ karşıtı askeri ve sivil bürokratlar gemilere doldurarak açık denizlere açılacaklardı. Türkiye'de ise “yurt dışına kaçtı” diyerek algı operasyonları yürütecek ve bu yolla da itibar suikastı yapacaklardı. Darbeciler, muharip gemilere müdahale edilemeyeceğinden hareketle bu planlamayı yapmışlardı.
Darbe girişiminde FETÖ’nün derdest etmeyi planladığı siyasilerin başında Cumhurbaşkanı Erdoğan yer alıyordu. Planlama da buna göre yapılırken daha darbenin ilk saatlerinde “Erdoğan, Almanya’ya kaçtı” haberleri sosyal medya ve fısıltı yoluyla kamuoyuna yayıldı. Planın diğer aşamaları olarak Erdoğan’ı almak için kaldığı Marmaris’e bir tim gönderilirken, Cumhurbaşkanının tutulacağı bir gemi de Aksaz Deniz Üssü yakınlarında hazır bekliyordu. Marmaris’ten getirilecek olan Erdoğan bir gemide tutulacak bu esnada ise kamuoyu nezdinde yıpranması için kara propaganda devreye sokulacaktı. Türkiye’de FETÖ kontrolü sağlandıktan sonra ‘yakalanmış’ süsü verilerek ortaya çıkarılacaktı. Erdoğan, “kaçan lider” pozisyonuna düşürülerek yakalandığı duyurulacaktı.
Fetömetre, bugüne kadar binlerce FETÖ üyesi teröristin ortaya çıkarılmasını sağladı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda itirafçı furyası başladı. İtirafçılar sayesinde yaklaşık 500 mahrem imam ortaya çıkarıldı. İtirafçıların anlattıkları da Fetömetre’de incelendi. Suçsuzların mağdur edilmesi engellendi. ATİŞ’in en önemli çalışması ise Deniz Kuvvetleri’ndeki Bylock’çuların tespiti oldu. Devlet kurumları arasında en çok Bylock’çu Deniz Kuvvetleri’nde çıktı. Bu tespit ise zorlu bir araştırma sonucu çıkarıldı.
Son 10 senelik log kayıtları indirildi. FETÖ’cülerin 2015’ten sonra sistemde kayıtlı telefon numaralarını değiştirdikleri görüldü. Kendi kullandıkları numaradan birinci derecede akrabalarının kullandıkları telefon numaralarına, izne giderken bıraktıkları telefon numaralarına kadar yaklaşık 1 milyon GSM numarası sorgulandı. 80 yaşındaki anneannesinin üzerine kayıtlı telefonda Bylock çıkan personel olduğu gibi Ceylanpınar’da bir çoban üzerine kayıtlı numarayı bir dönem kullanmış ve bu numaradan Bylock indirmiş personele de rastlandı.
Deniz Kuvvetleri’nde binbaşı ve üstü rütbedeki FETÖ’cülerin yüzde 90’dan fazlası temizlendi. Binbaşı ve altındaki temizlik oranı ise henüz yüzde 20’lerle ifade ediliyor. Terörist örgütün en çok yapılanmasının olduğu belirtilen binbaşı ve altı rütbelerde kripto FETÖ’cülerin tespiti için ise ayrı bir matris geliştirilerek uygulanmaya başlandı. Çalışmalar devam ediyor. FETÖ ile mücadelede ciddi başarılara imza atan ATİŞ ve başında bulunan Tümamiral Cihat Yaycı ise FETÖ’nün artan saldırılarıyla karşı karşıya, itirafçıların iftiralarından, ATİŞ için “Batı Çalışma Grubu” benzetmesine varan ciddi saldırılar yapılıyor.
FETÖ’nün TSK’daki yapılanmasında ana beyin takımından çok sayıda ismin ortaya çıktığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, FETÖ ile mücadelede ciddi bir misyon üstlendi. Adli Takip İnceleme İdari İşlem (ATİŞ) Birimi oluşturuldu. Her dönem FETÖ’nün hedefinde yer almış bir isim olan Tümamiral Cihat Yaycı, Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı’na atanmasının ardından oluşturduğu ATİŞ’te görevli personeli bizzat seçti. Yaycı’nın terörist örgüt yapılanmasının tüm özelliklerini formüle ederek tasarladığı, kamuoyunda Fetömetre olarak anılan sistem elde edilen yeni verilerle geliştiriliyor.
Halen kripto teröristleri ortaya çıkarmak üzere oluşturulan kriterler, 67 temel kriter ve 239 alt kritere ulaştı. Bu kriterler arasında personelin nasıl sicil verip aldığından atanma tercihlerinin örgütün öncelik verdiği bölümlerle uyuşup uyuşmadığına, katalog evliliklerinden Bank Asya hesabına, doktora hocasının kimliğinden doktora jürisinde kimler bulunduğuna, sınav sonuçlarına kadar pek çok ayrıntı yer alıyor.