Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “TEOG’u artık yanlış buluyorum, kaldırılması lazım” açıklamasıyla ilgili olarak "15 yıl boyunca gördük ki hiçbir öğrenci eğitim sistemine aynı müfredatla başlayıp bitirememiş. Böylece eğitim sisteminin yap-boz tahtasına dönüştürüldüğünü görüyoruz" dedi.
Cumhuriyet gazetesinden Ozan Çepni’nin haberine göre, Erdoğan’ın açıklamalarının ardından harekete geçen MEB’in “sınavsız” olmasını planladığı sisteme göre, öğrencilerin ilköğretimde geçirdiği 8 yılın başarı ortalaması ile bir performans notu elde etmesi öngörülüyor. Öğrencilerin izledikleri tiyatro oyunları, opera, bale gibi aktiviteler, çaldıkları enstrümanlar, katıldıkları spor aktiviteleri, devam ettikleri sanat ve spor kursları da belli bir katsayı hesabına göre öğrencilere ek puan getirecek. Öğrenciler çalışmaları ile puan toplamalarının ardından tercih sürecine hazırlanırken, liseler ise kendi puanlarını kendileri belirleyip ilan edecek. Okulların açılmasına iki gün kala, TEOG’un kaldırılacağı açıklaması eğitimde yeni kaosun önünü açarken, milyonlarca öğrenci ve veli için stres kaynağı oldu.
Edinilen bilgilere göre MEB’in üzerinde çalıştığı sistemin ayrıntıları şöyle:
Buna göre TEOG’un her fırsatta merkezi bir sınav olmadığını, bir süreç olduğunu vurgulayan yetkililer yeni sistemde artık merkezi sınavlara yer vermeyecek. Öğrencinin ilköğretimde geçirdiği 8 yılın başarı ortalaması ile bir performans notu elde edilecek. Bu süreçte öğrencilerin başarısında okul öğretmenlerinin yaptığı sınav sonuçları esas olarak değerlendirilecek. Ayrıca öğrencilerin katıldıkları sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler de performans notlarına katkı sağlayacak. 8 yıllık eğitimin sonunda ortaya çıkan puanlarla öğrenci, gitmek istediği liseye göre tercih yapacak. Liseler ise kendi puanlarını kendileri belirleyip ilan edecek.
Erdoğan’ın açıklamalarının 2017- 2018 eğitim öğretim yılının başlangıcına 2 gün kala gelmesi ise binlerce ortaokul son sınıf öğrencisi ve velilerinde kafa karışıklığına yol açtı. Bakanlığın yeni formülünün bu yıla yetişmeyeceği değerlendirmelerini, MEB’in ortak sınav takvimini açıklamış olması da güçlendirdi. Takvime göre 2017-2018 eğitim öğretim yılının ilk döneminde öğrencilerin 29-30 Kasım tarihlerinde ilk sınava, ikinci dönem ise 25-26 Nisan 2018 tarihlerinde de ikinci ortak sınava girmeleri öngörülüyor.
Orhan Yıldırım (Eğitim İş Genel Başkanı): Türkiye’deki nitelikli eğitim verildiği bilinen köklü kolejlere öğrenci nasıl seçilecek? Kesinlikle özel temel ortaokullarından seçilecek. Çünkü özel okullardaki öğrencilerin notu neredeyse 100’dür. Devlet okullarından hiçbir öğrenci bu tür liselere girme notunu alamaz. Bu da haksız bir yarış ve eğitim modeli anlamına geliyor. Eksiği olan TEOG sınavını da kaldırdığınızda okullar hangi kriterlere göre öğrenci seçecek. Türkiye’nin başkentinde bile okullara gittiğinizde sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen ile karşı karşıya kalacaksınız. Öğretmen kadroları yeterince atanmadan, bütün okullarda verilen eğitim sistemi standart hale getirilmeden orada yapılan sınav sonucu alınan notlar asla eşit ve adil olmayacaktır. Bunu cumhurbaşkanının bilmeme şansı yok. Bizim düşüncemize göre, imam hatip ortaokullarından gerek TEOG, PISA, YGS ve LYS sonuçlarında imam hatip okullarının 4’te birinin başarı gösterdiğini görüyoruz. Böyle yaparak yeterince dolmayan, ilgi görmeyen imam hatip okullarına öğrenci gönderilmesinin önünü açmak istiyorlar. Sınav yoksa veli nerden bilecek o okulun iyi ya da kötü olduğunu. Veliler, okullara sınav başarılarına göre öğrenci gönderiyorlar.
Feray Aytekin Aydoğan (Eğitim Sen Genel Başkanı): 15 yıl boyunca gördük ki hiçbir öğrenci eğitim sistemine aynı müfredatla başlayıp bitirememiş. Böylece eğitim sisteminin yap-boz tahtasına dönüştürüldüğünü görüyoruz. Bu sınav sistemi kaldırıldığında ki eğitim sistemi bir bütünlük içerir, YGS, LYS ve KPSS’nin de kaldırılması gündeme gelecek midir? Açıklamadaki ‘artık’ kelimesi kullanılmıştır ve bu 15 yıldır dayatılan sınav sistemin iflas ettiğinin bir itirafıdır. 15 yıldır bu fark edilmiştir de niye bu açıklama 15 yılın sonunda yapılmaktadır. Bu açıklamanın yapılması 4+4+4 ile hızlanan ve bilimi reddeden imam hatip okullarının başarısızlığından mı kaynaklanmıştır? Bu başarısızlığın üstü örtülmek mi istenmektedir? Biz yıllardır KPSS’ye karşı çıkarken, sözlü mülakat ve torpille yapılan kadrolaşma sonrasında eğitim fakültesi mezunu öğretmenler neredeyse KPSS’ye bile sahip çıkmak noktasına geldi. Bu ‘TEOG’u kaldırıyoruz’ derken böyle bir torpilin altyapısı mı hazırlanıyor diye düşünüyoruz. Tüm açıklamaları alt alta koyduğumuzda bunu görüyoruz. Bu açıklamaların imam hatiplerin başarısızlığının kanıtlandığı bir döneme denk gelmesi ‘tesadüf müdür’ diye soruyoruz.