"Çok nazik ve sporcu bir insandı. Koşuya çıktığında sık sık evimin önünden geçtiğini görürdüm. Hayatta en büyük hedefi pilot olmaktı ve kararlılıkla bu hedefine ulaştı."
Bir komşusunun Rhein-Zeitung gazetesi muhabirine söylediği bu sözler, Salı günü Alman Germanwings Havayolları'na ait bir uçağı bilinçli şekilde Alp Dağları'nda düşürdüğü ve kendisiyle birlikte 149 insanı daha ölüme götürdüğü tahmin edilen genç yardımcı pilot Andreas Lubitz'i tarif ediyor.
Yaşanan trajedide sorumluluğunun ortaya çıkmasıyla, şimdi buna neden olan pilotun kim olduğu, nasıl koşulların kendisini bu adımı atmaya yönelttiği gibi sorular birden önem kazandı.
Bu merakın arkasında yatan sadece magazin merakı değil.
Havacılık sisteminin daha güvenli hale getirilmesi için de bu soruların yanıtlarının bulunması gerekiyor.
BBC Türkçe'den Cem Sey'in haberine göre, bu nedenle Düssseldorf Savcılığı dün Lubitz'in ailesinin evinde ve Germanwings'in merkez olarak kullandığı Düsseldorf'ta kendisinin kiraladığı ikinci bir evde arama yaparak, bilgisayarına ve belgelerine el koydu.
Andreas Lubitz, Almanya'nın batısında, Frankfurt ile Bonn arasındaki ufak Montabaur kasabasında 1987 yılında dünyaya gelmiş.
Hâlâ orada, Protestan Kilisesi'nde org çalarak yaşamını kazanan annesinin yanında yaşıyor.
Babası ise İsviçre'de cam mühendisi olarak görev yapıyor.
Spora çok meraklı olan genç, özellikle maraton koşularına katılmakla tanınıyor.
Andreas Lubitz'in uçma merakı da doğup büyüdüğü kasabadaki LSC Westerwald havacılık kulübünde başlamış.
Lubitz ilk amatör pilot brövesini daha 16 yaşında bu kulüpte almış ve çok başarılı bir pilot olarak tanınıyor.
Havacılık merakını evindeki odası da kanıtlıyor.
Odanın duvarları eski, yeni ve büyük uçak resimleriyle ve Lufthansa amblemleriyle kaplı.
Süs olarak da her yere havacılıkta kullanılan eşyayı yerleştirmiş.
Sadece uçaklara değil, uzay araştırmalarına da merakı olduğu ise, dünden beri kapatılmış olan Facebook sayfasından anlaşılıyor.
Orada Lubitz'in sadece düşürdüğü söylenen A320 tipi uçağın değil, Alman astronot Alexander Gerst'in sayfasını da beğendiği görülüyor.
Facebook sayfası ayrıca Andreas Lubitz'in elektronik müzik sevdiğine, arasıra Koblenz kentindeki bir gece kulübüne gittiğine ve erkeklerin çeşitli araç ve cihazlarla yaptıkları hata ve saçmalıkları gösteren filmleri izlemekten hoşlandığına işaret ediyor.
LSC Westerwald'deki arkadaşlarından Peter Rücker de Amerikan Associated Press haber ajansına, Lubitz'in "sessiz, fakat nazik bir insan" olduğunu ve oradaki arkadaşlarının kendisinde herhangi bir depresyon belirtisi görmediğini anlatıyor.
Aksine Peter Rücker, Lubitz'in Germanwings'deki işinden büyük mutluluk duyduğunu söylüyor.
Bunları kulüp başkanı Klaus Radke de Die Zeit gazetesinde doğruluyor:
"Çok dostane, keyifli ve nazik bir insandı. Yalnız değildi. Birçok arkadaşı vardı ve toplum yaşamına katılıyordu."
Eğitimine depresyon nedeniyle ara verdi
Lubitz'in daha sonraki yıllarda Lufthansa'da katıldığı pilot eğitimi sırasında yaşananlar ise, havacı arkadaşlarının anlattıklarından biraz farklı.
Andreas Lubitz, sıhhat sorunlarını gerekçe göstererek ABD'nin Arizona eyaletindeki bu eğitime 11 ay ara vermiş.
Genç pilotun hasta dosyası Alman yasalarına göre ancak mahkeme kararıyla açıklanabilecek olduğundan, bu konuda söylenenlerin hepsi şimdilik spekülasyon.
Yine de, doğduğu kasabadaki en yakın kız arkadaşının söyledikleri dikkate değer.
Çünkü, şimdi Lubitz'in arkasından gözyaşları döken bu genç kadın, genç pilot adayının o günlerde kendisine, "depresyon nedeniyle eğitimine ara vermek zorunda kaldığını" anlattığını belirtiyor.
Fakat daha sonra Lubitz eğitimine bıraktığı yerden devam ederek ve büyük başarıyla tamamlayarak, 2013 yılı Eylül ayında ABD'deki Federal Havacılık İdaresi'nin (FAA) veri bankasına kaydını yaptırmış.
Lufthansa'ya bağlı Germanwings şirketinde hemen iş bulan pilot, Salı günü yarım kalan son seferine kadar da yardımcı pilot sıfatıyla 630 saat uçmuş.
Düzenlenen bir basın toplantısı sırasında, Andreas Lubitz'in işe alınmasında kendilerinin bir kusuru olmadığını savunan Lufthansa Yönetim Kurulu Başkanı Carsten Spöhr, "Eğitimden sonra yapılan bütün test ve kontrolleri başarıyla geçti, yüzde yüz uçabilecek durumdaydı. Pilot yetenekleri mükemmeldi" dedi.
Alp Dağları'nda yaşanan trajedinin ayrıntıları geldikçe Lubitz hakkında komplo teorileri de yayılmaya başladı.
Facebook'ta açılan birçok anonim sayfada Lubitz'in "Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) kahramanlarından biri" olduğundan, "Yehova Şahitleri cemaatine bağlılığı"na, Müslüman olduğundan, daha önceden de birçok insanı öldüren bir kitle katili olduğuna kadar türlü türlü iddia yer aldı.
Ancak Alman yetkililer, bugüne kadar Lubitz'in hiçbir sabıka kaydı olmadığına ve herhangi bir aşırı görü açıklamadığına ısrarla işaret ediyor.
Lubitz'in gerçekten öne sürüldüğü ve birçok ipucunun da işaret ettiği gibi uçağı bilinçli şekilde düşürüp düşürmediği kesinlikle ortaya çıkana kadar bu genç pilot ve havacılık meraklısı olayın kurbanları arasında anılacak.
Yine de Alman Havacılık İdaresi, bugünden itibaren uçaklarda bir pilotun kokpitte yalnız kalmasını yasaklayan bir kararname yayınladı.
Almanya Parlamentosu, kararmanenin yasallaştırılmasını gündemine aldı.
Birçok Alman havayolu şirketi de kendiliğinden bu önlemi uygulamaya başladı.