Siirt’te 16 kişinin hayatını kaybettiği maden faciasının üzerinden 2 yıl geçti. Süren davada tek bir tutuklu sanık kalmazken, devlet tarafından ailelere verilen sözler de tutulmadı.
Mezapotamya Ajansı'nın haberine göre Siirt’in Şirvan ilçesinde bulunan ve Ciner Holding’e bağlı Park Elektrik’in işlettiği maden ocağında 18 Kasım 2016 tarihinde meydana gelen göçükte, 16 işçi yaşamını yitirmişti. Yaşanan facianın ardından başlatılan soruşturma kapsamında 7 kişi tutuklanırken, toplam 11 kişi hakkında “taksirle birden çok kişinin ölümüne neden olma” suçundan dava açıldı. Maden ocağı ise, 715 milyon 923 bin lira ile Cengiz Holding’e satıldı. Hemen ardından da 400 işçi işten atıldı.
Facianın ardından bunlar yaşanırken, tutuklu 7 kişi 18 Mayıs 2017 tarihinde Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada serbest bırakıldı. Bu süreçte şirket yetkililerinin, yaşamını yitirenlerin ailelerin şikayetlerini geri çekmeleri karşılığında 100’er bin TL ödeme yaptığı iddiaları gündeme geldi.
Facianın ardından hükümet yetkililerinin yaşamını yitirenlerin ailelerine verdiği sözler de yerine getirilmedi. Kimi madenci ailelerine sadece bin lira tutarında maaş bağlanırken, kimi ailelere bu maaş bile bağlanmadı.
Bugün hâlâ faaliyette olan maden ocağında çalışanların, koşulların değişmediği, hâlâ ocağın denetimdne uzak çalıştırıldığı nı anlatan işçiler, iş imkânları olmadığı için çalışmak zorunda kaldıklarını söyledi.
Göçükte 19 yaşındaki oğlu Sedat Bulut’u kaybeden baba Salih Bulut, 9 yıl çalıştığı maden ocağının Cengiz Holding’e satılmasıyla birlikte işten çıkarıldı. Göçüğün yaşandığı gün izinli olduğunu belirten Bulut, “Eğer ben izinli olmasam, o gün oğlum ile birlikte belki ben de ölecektim. Olayı duyduğumuzda küçük bir göçük sandık. Fakat madene gittiğimizde yaşanan faciayı gözlerimizle gördük” dedi.
Olay sonrası başlatılan kurtarma çalışmalarının düzensiz yapıldığı eleştirisinde de bulunan Bulut, “Önlemler önceden alınmalıydı. Madende herkes fazladan para kazanmak için önlem almadan çalıştırılıyordu. Denetim var mıydı yok muydu, biz onu bile bilmiyoruz. Bize sadece fazla çalışın diyorlardı” diye konuştu.
Bulut, olayın ardından kendilerini ziyaret eden dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile Emine Erdoğan’ın bir takım sözler verdiğini de paylaştı. Bulut, “Bize o günlerde ailelere maaş bağlanacağını, hatta ev verileceğini dahi söylediler. Ama ödenek olmadığı gerekçesiyle hiçbir söz yerine getirilmedi” dedi.
Faciada 24 yaşındaki oğlu İsmail Tekin’i kaybeden Şemsettin Tekin ise, oğlunun şirketin kâr hırsına kurban gittiğini ifade etti. Tekin, “Zorumuza giden şey, oğlumuzun ihmalkarlık nedeniyle ölmesi. İhmal var, ihmalin temel nedeni de kar hırsıydı. Çünkü daha fazla maden çıkarılsın diye sürekli ek mesailer ve seferler yapılıyordu. Oğlum da dahil birçok kişi resmi olarak asgari ücret alıyorlardı ama 400-500 lira da elden veriliyordu. İşte bu kayıtdışılık bile ihmalkarlığı gösteriyor” dedi.
Tekin, bugün aynı koşulların madende hala devam ettiğini belirterek madende yarın başka bir facia yaşanması halinde “Sorumlusu kim olacak?” diye sordu. Tutuklu 7 sanık serbest bırakılırken, olayın asıl sorumlularının yargılanmadığını söyleyen Tekin, “Dava dosyasında bir beklentimiz yok. Oğlumun eşine bin lira maaş bağlandı ama onların gelecekleri nasıl olacak bilmiyoruz” diye yakındı.