İş insanı Fettah Tamince'ye ait Rixos Otel'de 2011 yılında stajını yaparken şüpheli bir şekilde ölen 16 yaşındaki Burak Oğraş için savcılık harekete geçerek 19 kişiyi ifadeye çağırdı.
Burak Oğraş'ın ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten savcı Haki Çelikler, 19 kişiyi tanık sıfatıyla ifadeye çağırdı. Emniyetin ilk raporunda 'intihar' olduğu belirtilen olayla ilgili tanık ifadeleri, Burak'ın intihar ettiği iddiasını yalanlıyor.
Olayın yaşandığı 2011 yılında kayıtlara intihar olarak geçen Burak'ın şüpheli ölümüyle ilgili babası Murat Oğraş, 10 yıldır adalet mücadelesi veriyor.
Geçen yılın ağustos ayında, baba Oğraş'ın tespit ettiği 6 şüpheliden 2'si yeniden ifadeye çağrılmış, o tarihte 43 yaşında olmasına karşın 16 yaşındaki öğrencilerle aynı lojmanda konaklayan şüphelilerden F.P. tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmiş ancak adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Bir diğer şüpheli C.A.'nın ise yurtdışında olduğu ortaya çıkmıştı.
Olayın yaşandığı otelin sahibi Fettah Tamince, o tarihte Fethullah Gülen'e yakınlığıyla biliniyordu. Burak'ın ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten eski Antalya İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Amiri Nurullah Güler, şu anda FETÖ üyeliği suçlamasıyla cezaevinde bulunuyor.
Dönemin Antalya İl Emniyet Müdürü Ali Yılmaz ise, olaydan 10 ay sonra emekli olup Rixos Otel'de Yönetim Kurulu Üyesi olarak göreve başlamıştı. 19 kişi ifadeye çağrıldı
Independent Türkçe'den Can Bursalı'nın haberine göre; savcılık, otelin kendilerine tahsis ettiği lojmanın havuzunda cesedi bulunan Burak Oğraş'ın ölümüyle ilgili 26 kişinin kimliği tespit edildi ve bunlardan 19 kişi ifadeye çağrıldı.
İfadeye çağrılan 19 kişiden 15'inin ifadesi alındı. Tanık sıfatıyla ifade verenler, olayın yaşandığı dönemde soruşturmayı yürüten emniyet mensuplarının dosyaya koyduğu 'intihar' notunu da yalanlıyor. Çünkü verilen ifadelere göre Burak Oğraş'ın herhangi bir psikolojik sorunu yoktu ve geleceğe yönelik planlar yapıyordu.
Emniyetin intihar notunda ise, şu ifadeler yer alıyor:
İntiharla ilgili olarak; insanın intihar noktasına gelene kadar bir hazırlık dönemi gerektiği, kesinlikle ortada bir umutsuzluğun olması gerektiği, şahsa 'top' denmesi bir umutsuzluk olmadığı ancak efemine tavırlar varsa intiharın oluşması için kesinlikle zemin hazırladığı, toplum yargısının çok etkili olduğu, depresyondaki kişinin kolay kolay intihar edemeyeceği...
Savcılık, ifadeye çağrılan kişilere 21 soru yöneltti. İfadesi alınanlardan M.M., savcılığın "Burak Oğraş'ın iş arkadaşları tarafından 'top, yumuşak, kız gibisin' yakıştırmalarının yapıldığı yönünde beyanların bulunulduğu hususunda bildiklerinizi anlatınız" sorusuna şu yanıtı verdi:
İfade verenlerden H.E. ise, "Burak Oğraş nasıl bir kişiliğe sahipti. Arkadaşlarıyla uyumlu muydu, kavgacı mıydı?" sorusunu şöyle yanıtladı:
Kavgacı bir huyu yoktu. Aksin çekingen, sakin, herkesle uyumlu bir yapısı vardı. Kimseye zarar verecek bir yapısı yoktu.
H.E.'nin savcılığın yönelttiği "Burak Oğraş'ın çatıdan düşmesi, atlaması veya birileri tarafından atılması nedeniyle ölüm olayının gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu konuda detaylı olarak bildiklerinizi anlatınız" sorusuna yanıtı ise şöyle:
İfadesi alınanlardan O.C., savcılığın yönelttiği, "Burak Oğraş sağlığında bir arkadaşı ile yaptığı görüşmede, 'Lojmanda kalan bir erkek şahsın erkeklere ilgili duyduğunu' söylediği anlaşılmaktadır. Böyle bir şahsın bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise isim ve soy ismini, kimlere sarkıntılık ve ilgi duyduğunu hakkında bildiklerinizi anlatınız" sorusunu şu ifadelerle yanıtladı:
Tanıklardan C.M., "Burak Oğraş'ın iş yerinde sıkıntılı ve kavgalı birilerinin bulunup bulunmadığı konusunda bildiklerinizi anlatınız" sorusunu şöyle yanıtladı: