16 yaşındaki Mazlum'u öldüren polisin yeniden yargılanmasında savcı ceza istemedi

16 yaşındaki Mazlum'u öldüren polisin yeniden yargılanmasında savcı ceza istemedi

Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 28 Ağustos 2015'te “dur” ihtarına uymadığı iddiasıyla vurulan 16 yaşındaki Mazlum Turan'ın öldürülmesine ilişkin polis memuru Süleyman Esenboğa hakkında açılan davaya yapılan itirazın kabul edilmesinin ardından yeniden başlayan yargılamada ikinci duruşma görüldü. Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, Turan ailesinin avukatı Erdal Kuzu mahkeme salonunda hazır bulundu. Sanık Süleyman Esenboğa ve avukatı ise, Mersin Adliyesi'nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. 

Heyet üç defa değişti

Duruşmada mahkeme heyeti ve dosya savcısının üçüncü defa değiştiği görüldü. Duruşmada ilk olarak sözleri sorulan Esenboğa, önceki ifadelerini tekrarlayarak, "Olayın olduğu gün aldığımız güvenlik önlemleri sonucunda yaşanan bir olay" dedi. Esenboğa, olaydan önce silah sesleri geldiğini belirterek, aracın ilçe emniyet müdürlüğüne gittiğini sonrasında da silah seslerinin geldiğini iddia etti. Esenboğa'nın avukatı ise esasa ilişkin savunma yapacaklarını belirtti.
 

"Olası kasttan ceza verilmeli"

Turan ailesinin avukatı Erdal Kuzu ise, sanığın sözlerine tepki göstererek, "Her seferinde bir yalanla ortaya çıkıyor. Bu defaki beyanında Mazlum'un silah kullandığını iddia ediyor. Buradaki tutum silah kullanma yetkisinin orantısız bir şekilde kullanılmasıdır. Mazlum'u vuran kurşun ensesinden girmiştir. Bu nedenle sanık hedef gözeterek ateş etmiştir. Kolluk gücü olması orantısız güç kullanmasının nedenidir. Bu dosya Fırat'ın batısında yaşanan bir olay olsaydı sanık hem tutuklu yargılanacaktı hem de kıyamet kopacaktı. Mazlum'un Kürt çocuğu olması sanığın da kolluk gücü olması bu dosyada belirleyici olmuştur. Sanığın başından beri tutuksuz yargılanması vicdanları yaralamaktadır. Bu dosyada verilmesi gereken ceza en az olası kasttandır" diyerek, sanığın tutuklanmasını istedi. 
 

Savcı ceza istemedi

Ardından savcı mütalaasını açıkladı. Savcı mütalaasında, önceki mütalaanın aksine aracın arka camından girerek, Turan'ın ensesine isabet eden kurşunun sanığın yere yaptığı atış sırasında yerden seken kurşunun olaya sebep olduğunun kabulü gerektiğini belirtti. Savcı, sanığın kasıtlı olarak hareket etmediğini iddia ederek, TCK 24/1 kapsamında "Kanunun emrini yerine getirmek cezalandırılamaz" ifadesine atıfta bulunarak, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istedi. 
 
Esenboğa mütalaaya karşı beratını isterken, avukatı da beraat verilmemesi durumunda dosya bozulmadan önce verilen cezanın uygulanmasını istedi. 
 
Mağdur avukatı Erdal Kuzu'nun mütalaaya karşı süre talebi üzerine mahkeme Esenboğa'nın tutuklanması talebinin reddine, bir sonraki duruşmanın ise 18 Ekim'e ertelenmesine karar verildi. (MA)
 

Ne olmuştu?

Mazlum Turan’ın öldürülmesine ilişkin açılan davanın Ocak ayında görülen son duruşmasında sanık polis Süleyman Esenboğa hakkında “Taksirle ölüme neden olma” suçundan 3 yıl hapis cezası verilmişti.

Davaya bakan Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi, daha sonra “takdiri indirim” uygulayarak, cezayı 2 yıl 3 aya, ardından ise “iyi hal indirimi” uygulayarak 1 yıl 10 ay 15 güne düşürmüştü.

“Kasıt olduğunun sabit olduğu” görüşündeki savcılığın, müebbet hapis talebine rağmen verilen ceza, sanık polisin “sabıka kaydı olmadığı” gerekçesi ile ertelenmişti.

Bunun üzerine dosyaya bakan savcılık ve Turan ailesinin avukatları, bir üst mahkeme olan Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunmuştu.

Kararı esastan inceleyerek, itirazı kabul eden mahkeme, polis Esenboğa’nın yeniden yargılanmasına karar vermişti.

Üst mahkeme, Turan’ın ölümüne sebep olan olayın Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kabul ettiği şekilde olmuş olması durumunda dahi cezada indirime gidilmemesi gerektiğini kaydetmişti.

Mahkeme ayrıca, Esenboğa hakkında verilen cezanın ertelenmesi kararını da kaldırmıştı.

İtirazın kabul edilmesini değerlendiren Turan ailesinin avukatlarından Erdal Kuzu, hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararının esastan incelenerek, kaldırılması ve yeniden yargılama kararı verilmesini doğru bulduklarını söylemişti.