İstanbul merkezli soruşturmada gözaltına alınan ve tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen 29 polisten 17'si tutuklandı. 12 şüpheli ise serbest bırakıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından başlatılan soruşturmada, 13 Nisan Pazartesi gününden itibaren gözaltına alınan ve tutuklama talebiyle Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edilen aralarında İstanbul Emniyet eski Müdür Yardımcısı Mahir Çakallı ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi eski müdürü Nazmi Ardıç'ında bulunduğu 29 polis hakkındaki karar akşam saat 23.30 sıralarında açıklandı.
İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği'nde sorgusu tamamlanan 29 polisten, Mahir Çakallı ve Nazmi Ardıç'ın da aralarında bulunduğu 17'si "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlamasıyla tutuklanırken, 12 polis ise serbest bırakıldı. Kararın duyulmasının ardından adliye dışında bekleyen polis yakınlarının bazıları sevinirken, bazı yakınları ise gözyaşlarına hakim olamadı. Karar sonrası tutuklu polis avukatları ve CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, adliye çıkışında dışarıda bekleyen basın mensuplarına açıklama yaptı.
Avukat Nejdet Solmazgil, " 5 Sulh Ceza Hakimliği'nin vermiş olduğu karar neticesinde müvekkillerimizden Yunus Memiş, Veysel Barlas, Tunahan Tunçay, Talip Yıldırım, Sait Gök, Ramazan Haktan Helvacı, Ramazan Bal, Polat Kongur, Metin Güneş, Mehmet Akif Sakarya, Mahir Çakallı, İsmail Erçelik, Ayhan Arkanoğlu, Ahmet Kalender, Ahmet Üzümcü ile Nazmi Ardıç ve Ali Kavlak tutuklanmış, geri kalan 12 müvekkil ise serbest bırakılmıştır" dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, karar tutanağında sahtecilik suçu işlendiğini iddia ederek "Elimdeki belgede, kararın saat 21.00'da güya verileceğini bildiriyor. Halbuki burada bulunan avukat meslektaşlarımız saat 22.30 sıralarında halen bu duruşmanın başlamadığı, ancak mahkeme kaleminde bu kararın yazıldığı ve o kararın yazıldığı mahkeme kaleminde iki tane koruma görevlisi polislerin huzurunda bunun yapıldığı, bu kararın normal koşullarda kürsüde yazılması gerektiğini avukat arkadaşlar söylediği halde maalesef yargıç 'Ben geleceğim kararı orada tefhim edeceğim' dedi. Ancak karar burada saat 21.00'da geçildi deniyor. Ancak saat 21.00'da değil, 22.30'da yukarıda yani 5. Sulh Ceza mahkemesinin kaleminde tutanak tutuldu. Bu tutanakta bir sahtecilik suçu işlenmiş durumda" dedi.
Hükümete yönelik darbe enflasyonu gibi suç yaratıldığını belirten Tanal, "Polisler, hükümete karşı darbe teşebbüsünden yargılanıyorlar. Hükümete karşı bir darbe teşebbüsünün bir namusu bir haysiyeti var. Öyle her önüne gelen bu hükümeti nasıl deviriyor? Nasıl darbe yapıyor? Bugüne kadar Türk Ceza Kanununda hükümete karşı darbe 1923 yılından 2015 yılına kadar, 2014'ten 2015'e kadar yani 17-25 Aralık operasyonu, Ergenekon, Balyoz davası, KCK davası ...Yani son 3 yılda hükümete darbeyle o kadar insanlar gelişi güzel suçlanıyor ki. Yani burada hükümete yönelik adeta bir darbe enflasyonu gibi bir suç yaratılıtıyor" dedi.
Serbest kalan polislerden Mesut Aydın, "Tutuklanan arkadaşlar çok mutlu. Çizgilerimizi kesinlikle bozmayacağız. İdama ölüme dahi gönderseler kesinlikle hiçbir çizgilerinden zerre kadar satmayacaklarını ifade ettiler özellikle Sait Gök, şahsen büro amirimdi. Kendisine çok teşekkür ediyorum" dedi.
Samet Arıkan ise, "Soruşturma savcısı dışında diğer savcıların hiçbirinin zerre kadar inanmadığı bir dosya vardı. İfademizi alan savcılar , 'Bu soru niye sorulmuş ? Bu soru gereksizmiş , bu sorulara senin yerine cevap veriyorum' şeklinde cevaplarla adeta bizim yerimize cevaplar verdiler. Ben ifademi verildikten sonra 72 saat, her 24 saatte bir gözaltım uzatılarak hukuksuz şekilde emniyette tutulduk. 3 gündür eşya gibi muhafaza altında tutuluyoruz" dedi. Öte yandan tutuklanan Ali Kavlak'ın teyzesi Hatice Yıldız, yeğeni için yazdığı bir şiiri basın mensuplarına okudu. Tutuklanan 17 polis daha sonra Silivri Ceza İnfaz Kurumu'na götürüldü.
Aralarında eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mahir Çakallı ile eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç'ın da bulunduğu 17 polis Silivri Cezaevi'ne konuldu. Tutuklu polisler, sivil polis eskortu eşliğinde, 4 çevik kuvvet otobüsüyle Silivri Cezaevi'ne girdi. Tutuklu polislerden bazıları, cezaevi girişinde kendilerini görüntüleyen gazetecilere el salladı.