17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının Ankara ayağında Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan Çağlayan’ın evi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda görevli bir genel müdür ile iki danışmanın evlerine arama yapan polislere, Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili soruşturma kapsamında “gizliliği ihlal” ettikleri gerekçesiyle dava açıldı.
8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili soruşturma kapsamında yapılan teknik takip çalışmalarında soruşturmanın şüphelisi olarak dinlenen Ahmet Özal ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında “bilgi notu” hazırladıkları iddia edilen eski Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Büro Amirliği'nde görev yapan 5 polis hakkında “gizliliğin ihlali” nedeniyle dava açıldı. İddianamede “suçtan zarar görenler” adı altında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Özal yer aldı. Polisler hakkında 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası istendi.
Ankara Memur Suçları Bürosu Savcısı Alper Türközmen tarafından yürütülen soruşturmada, polisler Durak Yiğit, Ömer Aydın, Mehmet Gezginci, Harun Atıcı ve Yasin Çakmak hakkında hazırlanan iddianame Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesince bugün (30.06.2014) kabul edildi.
İddianamede olay şöyle anlatıldı: "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı TMK 10.Maddesiyle Yetkili Başsavcı vekilliğince yürütülen eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümü ile ilgili yürüttüğü 2010662 soruşturma sayılı tahkikat kapsamında 21.11.2012 günü 3 Nolu Hakimlikten 2012335 teknik takip sayısıyla Tevfik Ahmet Özal hakkında “iletişim tespiti, dinlenmesi, kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi” kararı verildiği,
Şüphelilerin Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Müdürlüğünde görevli oldukları, Harun Atıcı’nın teknik takip görevlisi polis memuru, Yasin Çakmak’ın büro amir yardımcısı komiser, Mehmet Gezginci’nin teknik takip görevlisi polis memuru, Durak Yiğit’in projede görevli başkomiser, Ömer Aydın’ın ise aynı projede görev yaptıkları,
3.12.2012 tarihinde 19.37:54’te Tevfik Ahmet Özal’ın Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile aralarında geçen ve içeriğinde herhangi bir suç unsuru bulunmayan 244 saniyelik görüşmesi “Ceza Muhakemesi Kanununda öngörülen telekominikasyon yoluyla yapılan iletişim denetlenmesi, gizli soruşturmacı ve teknik araçlarla izleme tedbirlerinin uygulanmasına ilişkin yönetmeliğinin” 96 maddesi uyarınca “adli kolluk birimi personelince ayrı bir alt veri taşıyıcısına nakledilip yönetmelik ekinde yer alan ek-1 sayılı iletişim dinlemesi ve kayda alınmasına ilişkin tutanağa” kaydı gerekirken, şüpheli polis memuru Harun Atıcı tarafından word belgesi formatında “bilgi notu” olarak 3.12.2012 günü saat 22.39:54’te kaydedildiği, bu bilgi notunun ve kaydedilen sesin 4.12.2012 tarihinde saat 13.19’da polis memuru Mehmet Gezginci, 02.04.2013 günü saat 17.09’da komiser yardımcısı Yasin Çakmak tarafından dinlenip bakıldığı,
Şüpheli polis memuru Harun’un savunmasında bu soruşturma dosyası kapsamında dinlenen hedef şahısların önemli görüşmelerinin bilgi notu şeklinde düzenlenmesine proje baş komiseri Durak Yiğit ve Ömer Aydın’ın istediğini belirttiği,
Böylelikle şüpheli Harun Atıcı’nın 3.12.2012 tarihinde başkomiser Durak Yiğit ve Komiser Ömer Aydın’ın azmettirmesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı TMK.10.maddesiyle görevli Cumhuriyet Başsavcı vekilliğinin eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümü ile ilgili sürdürüdüğü 2010662 soruşturma kapsamında, hakkında iletişim tespit kararı bulunan Ahmet Özal ile Başbakan R.Tayyip Erdoğan arasında gerçekleşen bir suç unsuru bulunmayan 244 saniyelik görüşmesini, “Ceza muhakemesi kanununda öngörülen telekominikasyon yoluyla yapılan iletişim denetlenmesi, gizli soruşturmacı ve teknik araçlarla izleme tedbirlerinin uygulanmasına ilişkin yönetmelik” hükmüne aykırı olarak aidiyet numarasını yazmadan ve imza altına atmadan word belgesine kaydettiği, buna ilişkin ses kaydı ve tutanağın diğer şüpheliler Mehmet Gezginci ve Yasin Çakmak tarafından ileriki tarihlerde incelendiği,
Bu suretle şüphelilerden Harun Atıcı’nın soruşturma evresinde yapılan işlemin içeriğinin açıklanması suretiyle iki kişi arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal ettiği, diğer şüpheliler Mehmet Gezginci ile Yasin Çakmak’ın suça iştirak ettikleri, Ömer Aydın ve Durak Yiğit’in ise Harun’u suça azmettirdikleri,
01.02.2014 günü Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde yapılan denetimler esnasında teknik takip sonucu elde edilen verilerin kaydedildiği bilgisayar ve harici diskte bulunduğu tüm dosya kapsamında anlaşılmakla,
Şüphelilerin yargılanmasının yapılarak eylemine uyan yukarıdaki sevk maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmaları, emanetin 20145491 sırasında kayıtlı DVD’nin dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi kamu adına iddia olunur.”
Soruşturma kapsamında dinlenen polisler Durak Yiğit, Ömer Aydın, Mehmet Gezginci ve Yasin Çakmak şunları söyledi, “Yürütülen gizli soruşturma kapsamında, yapılan dinlemelerle ilgili önemli gelişmeleri soruşturma savcısına “bilgi notu” şeklinde ibraz ettik. Hukuk dışı herhangi bir işlem içerisine girmedik. Zaten dinleme kapsamında elde edilen tapelerde suç içeren ve içermeyen görüşmeleri ayrıştırmak bizim görevimiz değildir. Savcılığın görevidir. Ancak bir şüphelinin Başbakan ile yaptığı görüşmenin içeriğinin suç olup olmadığına karar vermek gibi bir yetkimizin olması söz konusu dahi olamaz. Dolayısıyla bu görüşmeyi adli bir işlem olduğu için savcıya bilgi notu olarak arz ettik. Öte yandan görevimiz dinlemeleri yapmak olduğundan gizliliğin ihlali gibi bir durum olması söz konusu olamaz. Herhangi bir yere bu görüşmeyi sızdırmadığımız gibi, halen devam eden ve “gizlilik” kararı bulunan bu soruşturmada tapelerin bu şekilde dava konusu edilmesi, soruşturmanın deşifre olmasına neden olacaktır.”
17 Aralık operasyonu sonrasında Durak Yiğit’in birim içi 7, birim dışı 3 toplam 10 kez, Ömer Aydın’ın ise 2 kez görev yeri değiştirildikten sonra en son Hakkari Yüksekova’ya atandı. Diğer polisler ise ilçe emniyetlerde görevlendirildi. Öte yandan, bu hafta İçişleri Bakanlığı'nın yapacağı yeni görev değişikliği kapsamında da tayinlerinin çıkacağı öğrenildi. Dava konusu edilen bilgi notuna ilişkin soruşturmayı yürüten savcılık kaynakları ise dava konusu edilen bilgi notundan başsavcı vekilinin de bilgisi olduğunu ifade etti.