İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde 17 Aralık operasyonunu yürüten polislere yönelik operasyon kapsamında gözaltına alınan Eski Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Yakub Saygılı emniyet savunmasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kamuoyunda silüet bozan kuleler olarak bilinen “16-9” projesinin sahibine küskünlüğü ile ilgili, “Her ne kadar kamuoyu küsmenin sebebinin binaların silüeti bozan kısımlarının tıraşlanması ile olduğu bilinse de konunun aslı ilgili şahsın bir medya şirketine yatırım yapmak istememesidir” dedi.
Cumhuriyet'ten Canan Coşkun'un haberine göre, darbe teşebbüsü iddiasıyla yapılan 3. dalga operasyonda gözaltına alınan Saygılı, emniyetteki ifadesinde Erdoğan’ın medyayı yönetmek ve yakınlarına medya patronluğu yaptırarak kamuoyu üzerinde etkinliğini devam ettirmek istemesi sebebi ile kendisine yakın iş adamlarına medya gruplarını satın almaları konusunda teşvikçi olduğunu belirtti.
Erdoğan’ın bu işlemi yerine getirmeyenlere adeta küstüğünü öne süren Saygılı, “Buna en güzel örnek 16-9 binalarının sahibini gösterebiliriz. Bu operasyon ile ilgili Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan ve gazeteci Can Dündar tarafından hazırlanan yazı dizisini ifademe ek olarak eklenmesini istiyorum” dedi. Saygılı, eski Başbakanlık Müsteşarı şimdiki İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Ala’ya emir verenler hakkında Anayasa’yı ihlal, suç işlemek amacı ile örgüt kurmak ve yönetmek, suç delillerini yok etmek iddialarıyla suç duyurusunda bulunduğunu belirtti.
Saygılı ifadesinde Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın teknik ve fiziki takibi yapılmadığını belirterek, örgütün 3. grubunun başında olduğu ve TÜRGEV adına suça konu eylemleri takip ettiği, rüşvet, nüfuz ticareti ve tehdit yöntemleri ile TÜRGEV adına arazi ve para topladığını öne sürdü. Örgüt üyelerinin kendi aralarında yaptığı görüşmelerden, TÜRGEV adına verilen tüm hayati kararların Erdoğan tarafından verildiğini ve vakfın gizli yöneticisi olduğunun anlaşıldığını belirtti. Saygılı ifadesinde, ülkeye giriş çıkışı yasaklanan ve mal varlığı dondurulan Yasin El Kadı’nın Başbakanlık Koruma Müdürlüğü personeli tarafından ülkeye illegal olarak sokulduğunu, sahte pasaport kullandığın, kendisine Başbakanlık Koruma ekibinin tahsis edildiğini, kamu araçları tahsis edildiğini ve villa tahsis edildiğini öne sürdü. Saygılı, bu işlemin o dönem Başbakan Erdoğan’ın nüfuzu ve mahiyeti ile gerçekleştiğini kaydetti.