TSK’nın 2018’de Suriye'nin Afrin bölgesine başlattığı Zeytin Dalı Harekâtı’na karşı çıkarak harekâtın "Daha büyük sorunlar ve yıkım" getireceğini ifade ettikleri mektup nedeniyle 170 siyasetçi, aydın ve sanatçı hakkında açılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi. Kararda, Türkiye’nin Afrin’e yönelik askeri müdaheleye girişmesinin yanlış bir politika olduğunu savunan mektubun ifade özgürlüğünün sınırlarına tecavüz etmediği ve ‘terör örgütünün propagandasını yapmak’ suçunu oluşturmadığı belirtildi.
Kemal Göktaş’ın Diken’de yer alan haberine göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı mektubun gönderilmesinden 18 ay sonra tamamladı. Cumhuriyet Savcısı Orçun Deniz Taşkın tarafından verilen takipsizlik (kovuşturmaya yer olmadığı) kararında şöyle denildi:
“Şüphelilerin bahsi geçen bildiriyi elektronik ortamda teyit etmek/imzalamak şeklindeki fiilleri terör örgütü propagandası yapmak suçu yönünden değerlendirildiğinde bahse konu bildiri metninin PKK/PYD silahlı terör örgütünün ve bu örgütün şiddet içeren yöntemlerini meşrulaştırıcı, örgütün şiddet içeren yöntemlerine teşvik edici bir nitelik arz etmediği, sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından Suriye ülkesinin bir kesiminde askeri müdahaleye girişilmesinin yanlış bir politika olduğu yolunda bir kısım eleştirileri barındırdığı ve bu haliyle ifade özgürlüğünün sınırlarına tecavüz etmediği anlaşılmakla, adı geçen 167 şüpheli hakkında üzerlerine atılı terör örgütü propagandası yapmak suçu bakımından suçun unsurlarının oluşmadığından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.”
TIKLAYIN - 170 imzalı 'Afrin' mektubuna soruşturma
Türkiye'nin Afrin'e başlattığı Zeytin Dalı Harekatı'nın son bulması talebiyle aralarında eski bakan, milletvekili, yazar, yönetmen, oyuncu, senarist, gazeteci, sivil toplum örgütü ve kadın kurumları temsilcilerinin bulunduğu 170’i aşkın isim imzaladıkları mektup 24 Ocak 2018 tarihinde milletvekillerine gönderildi. Aralarında Fikret Ünlü, Bahattin Yücel, Ertuğrul Günay, Ertuğrul Yalçınbayır ve Ziya Halis, Eşref Erdem’in yanı sıra Zülfü Livaneli, Gülriz Sururi, Genco Erkal, Halil Ergün, Hasan Cemal, Ayşe Hür, Rakel Dink, Lale Mansur, Suavi, Tarhan Erdem, Ufuk Uras’ın da bulunduğu 170 kişinin imzasını taşıyan mektup hükümetin tepkisini çekti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, mektubun altında imzası olanlara “Hain, vicdansız, alçak” ifadelerini kullanırken dönemin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Terör örgütlerinin gönüllü şakşakçıları” dedi.