18 yazardan derbi yorumu: 10 yılın en iyi yabancısı Sneijder çölde vaha gibi

18 yazardan derbi yorumu: 10 yılın en iyi yabancısı Sneijder çölde vaha gibi

Köşe yazarları Galatasaray’ın Fenerbahçe’yi Wesley Sneijder’in 2 golüyle devirmesini yazdı. Köşelerde Sneijder'in golleri öne çıkarken, Fanatik yazarı Mehmet Demirkol, "Çölde vaha gibi bir kaliteydi. İki köşeye iki inanılmaz şutla Volkan’ı darmadağın etti", Sabah yazarı Erman Toroğlu, "Maalesef Wesley Sneijder, Türkiye'ye son 10 yılda gelen en iyi yabancı" ve Sabah yazarı Ahmet Çakar, "Sneijder'in dün akşam attığı iki golden birisi bu sene yılın golü olabilir" ifadelerini kullandı.

18 köşe yazarından Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin öne çıkanları:

 

Skorer

Uğur Meleke: Maçın kahramanına gelince... Sadece dün attığı goller için değil, Arsenal maçında ön libero oynadığı halde ortaya koyduğu efor ve samimiyet için. Bazı yerli oyuncular güdümlü muhabirlerine haberler sızdırıp menfaat sağlamaya çalışırken, sadece işine bakıp genç oyunculara meslek içi eğitim verdiği için. Sadece bu maçın değil, Galatasaray’da son iki yılın kahramanı olduğu halde mütevazı olabildiği için büyük oyuncu bu Sneijder... Juventus’a attı gruptan çıkardı, Bursa’ya attı kupa getirdi, Fenerbahçe karşısında da ikinci kez maç kazandırıyor.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

 

Osman Şenher: Son senelerde seyrettiğim en centilmen derbi maçı oldu. Futbol kalitesi olarak vasatın üstüne çıkamadı ama sahadaki 22 futbolcu iyi niyetliydi, oyunu germediler. Cüneyt Çakır az hatalı bir maç yönetti. Galatasaray Başkanı Ünal Aysal’ın dediği gibi kesinlikle şaibeli bir hakem değil tam tersi Türkiye’nin gururu.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

 

Uzay Gökerman: Bazı futbolcuları bilirsiniz ve ona göre hareket edersiniz. Alves dün akşam bize şunu göstermiştir, her an her yerde takıma zarar verebilir. İhanet edebilir. Alves dünkü hareketini nasıl açıklayacak? Hangi gerekçenin arkasına gizleyecek?

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

 

Ercan Güven: Maçın üçte biri kalmışken Emenike’yi de oyundan alan İsmail Kartal’ın planı belli oldu ki, hedef Arena’dan yenilmeden çıkmaktır… Eksik takım derbide ne kadar dayanabilir ki... İkinci yarıda dirilen, daha doğrusu Fenerbahçe tarafından diriltilen Sneijder’in iki golü Fenerbahçe’yi bitirdi. Alper’in şeref sayısı aldatmasın sizi. Pilavüstü az derbiden avucunu yalayarak çıktı İsmail Kartal ve talebeleri. Sebep? Ciddiyetsizlik.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

 

Tayfun Bayındır: Bu sonuç ile ne Fenerbahçe şampiyonluk yarışından koptu ne de Galatasaray şampiyonlukta büyük avantaj yakaladı.. .Daha köprünün altından çok su akacak... Ne var ki İsmail Kartal için çanlar çalmaya başladı. Kararsız, güvensiz, temposuz ve taraftarını tedirgin eden bir takım artık Fenerbahçe.. İkinci yarıdaki olağanüstü temposuyla maçı çeviren Galatasaray seyircisidir. Onların hakkını teslim edip, gelelim “şaibeli hakeme”..

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

 

Hürriyet

Ercan Saatçi: Son zamanların en kötü Galatasaray'ını Alves ateşledi mi desek, yoksa son zamanların en iyi Fenerbahçe'sini Alves katletti mi desek bilemedim... Rakibini perişan eden ve oyunu istediği gibi yönlendiren Fenerbahçe, ilk yarıya damgasını vurdu resmen. İkinci yarıda maçın tamamen çözülmesi beklenirken, bu kez Portekizli çıktı sahneye... 'Hayır' dedi, 'Galatasaray'ı yenmenize izin vermem' dedi! Yani yaptığı akıl almaz hareketle her şeyi berbat etti... Alves bana göre ağır bir cezayı da hak etti.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

 

İlker Yasin: Yıllık 3 milyon Euro bedelle 3 yıl daha G.Saray'da dediklerinde inanmadım, "Yaşlandıkça değeri artan futbolcular sadece Türkiye'de" dedim. Sneijder'den söz ediyorum. Ama o isim, tek başına maçı çeviriyor, duran, evinde korkan bir takımı galibiyete tek başına taşıyabiliyor. Ne diyelim, helal olsun. Sneijder Hollandalı, bir de Portekizli olanı var; Alves... Takımının çok iyi oynadığı, hatta ilk yarı farka gidebileceği maçta yapılmaması gereken tek şeyi yapıyor, hem G.Saray'ın futbolcularını, hem taraftarını ayağa kaldırıyor. Kick boksta görünmeyen bir hamle ile arkadan bacağını Dzemaili'nin ensesine uzatırken, F.Bahçe ve arkadaşlarına tek kelime ile yazık ediyor. İki yabancıdan biri maçın kaderine iki muhteşem golüyle imza koyarken, bir diğeri takımını belki de yenilgiye götüren adam oluyor.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

 

Hakan Ünsal: F.Bahçe, maçı berabere bitiririm diye düşünmeye başladığı anda kaybetti. G.Saray adına sonucun kötü olmasının, çok derin yaralar açacağı bir dönemde, kritik bir viraj alındı. Sneijder, harika goller attı. Sarı kırmızılılar, iyi oynamadan kazanmayı becerdi. TT Arena'da kötü oynayarak kazanmak, ezeli rakibe mesaj açısından önemli.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

 

Mustafa Denizli: Galatasaray, baskılı gözükse de aynı oranda pozisyon üretemedi. Hücumda statikti. Umut'un oyuna girmesi Galatasaray'a mı yoksa Fenerbahçe'ye mi yaradı, soru işaretiydi. Böylesi bir oyunda skoru ancak Sneijder gibi kaliteli bir yıldız değiştirebilirdi ve öyle de oldu.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

 

Sabah

Metin Tekin: Tabi bir kez daha vurgulamak gerek; siz ne yaparsanız yapın bir yıldız oyuncu sahneye çıkıp muhteşem bir vuruşla bütün planlarınızı bozar. Sneijder de bunu yaptı. Galatasaray ile Fenerbahçe arasında 4. yıldız mücadelesinin yaşandığı bu sezon için oynanan ilk derbide alınan bu galibiyetin anlamı büyük.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

 

Erman Toroğlu: Maalesef Wesley Sneijder, Türkiye'ye son 10 yılda gelen en iyi yabancı. Maalesef dedim çünkü diğerlerini gördükten sonra aradaki fark otomatik olarak ortaya çıkıyor. Hem iyi sporcu hem iyi insan hem de en iyi futbolcu. Sneijder ne rakibinin anasını, babasını yatağından aldırıyor, ne dağa kaldırıyor ne de sağa sola küfür ediyor. Adam efendi!

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

 

Ahmet Çakar: Galatasaray normal şartlar altında kazanamayacağı bir maçı Sneijder'in vuruş kalitesi yüksek şutlarıyla kazandı. Sneijder'in dün akşam attığı iki golden birisi bu sene yılın golü olabilir. İlk yarıda tek taraflıydı. F.Bahçe oynadı, G.Saray seyretti. İlk devre bittiğinde Galatasaray camiasının üzgün olduğunu düşünüyorum. Bir takım bu kadar pasif olamaz ve olmamalı. İkinci yarıya G.Saray çok daha iyi başladı ve gecenin sorumsuz ismi Bruno Alves'in hareketi, sayı üstünlüğünü G.Saray'a getirdi. Alves, Cüneyt Çakır'a "Gel beni at ki takımım zorlansın" dedi.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

 

Gürcan Bilgiç: Derbinin kendine ayrı senaryosu içinde, sonuca Fenerbahçeliler'in üzüldüğünü ama kızmadığını söylemeliyiz. Şartlar içinde en iyisini yaptılar. İki müthiş usta füzesiyle kaybettiler. Altı çizilecek nokta, Türk Telekom Arena'dan kırmızı kartsız çıkmıyorlar. Galatasaray, rakibi 10 kişi kalmadan kazanamıyor ve penaltılar sürekli güme gidiyor. Emre'nin sakatlığının tekrarlaması ile F.Bahçe'nin orta saha aklı kulübeye gitti!

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

 

Levent Tüzemen: Sneijder "Ben sahne almadan derbi noktalanmaz" deyip sahneye çıktı. Kimsenin Galatasaray'da kaleye şut atmayı düşünmediği sırada iki dakikada attığı iki füzeyle Volkan'ı çaresiz bıraktı. Galatasaray'ı başarıya hep Galatasaray'ı yüreğinde hisseden oyuncular taşımıştır. Sneijder de tıpkı Hamit, Emre Çolak, Semih, Selçuk, Melo, Umut, Burak ve Muslera gibi bu duyguya sahip. Olcan'ın karakterine de kefilim. Maç boyu Olcan çok çalıştı, direkten dönen topu şansızlıktı. Prandelli'nin Fenerbahçe galibiyetinden sonra artık kendi getirdiği Dzemaili'ye değil, Hamit ve Emre Çolak gibi oyunculara öncelik tanıması gerekir.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

 

Rıdvan Dilmen: Bir kelime oyunuyla başlayacağım, maçın özeti GalatAlves... Yani Galatasaray ile Alves isminin karışımı çünkü G.Saray'a en büyük hizmeti o verdi. Kendi kalene üç gol bile atabilirsin, oyun içinde atılırsın, saygı duyarım... Zaman zaman Alves'ten böyle şeyler görüyoruz ama maç bu kadar iyi giderken böyle bir şey yapmak saygısızlık. Bekir'de kimimiz sarı, kimimiz kırmızı dedik. Alves'ten stattaki 35 bin kişi tek tek rica etse bunu yapmazdı. Başka kelime kullanmak istemiyorum.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

 

Fanatik

Mehmet Demirkol: Londra’da Emirates’te İngilizler Wesley Snijder için ‘onun bu takımda ne işi var’a kadar varan yorumlar yapıyorlardı. İç acıtsa da tarafsız bir gözle bakıldığında performans, plan ve kalite açısından söylenecek bir şey yoktu. Dün de durum farklı değildi. Ama her iki taraf için de. Maçın seviyesinin çok üzerinde iki gol attı 10 numara. Çölde vaha gibi bir kaliteydi. İki köşeye iki inanılmaz şutla Volkan’ı darmadağın etti. Herkesten farklıydı. Takımını üç seviye yukarı taşıdı...

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

 

Feyyaz Uçar: İlk yarıda net gol pozisyonu yok. Verilmeyen iki penaltı var. Kadlec’in Burak’ı düşüren sağ eli, Chedjou’nun da Emenike’nin pozisyonunu bozan sol ayağı hakemlerin gözünden kaçtı. Cüneyt Çakır, bu iki pozisyonda olduğu gibi bazen müdahaleleri iyi okuyamıyor. Çünkü futboldan gelme değil. Babadan gelme. Genlerinde olan hakemliğiyle göğsümüzü kabarttı. Ama baskı altında olduğu bu derbide, oyunun skorunu etkileyen hataları var. Alves’e gösterdiği kartta ise yüzde yüz haklıydı.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız

 

Can Çobanoğlu: Umut’un oyuna girişi, oraya zaten pas aktaramayan Cim Bom için pek de çare sayılmazdı. İkinci yarıdaki istek, arzu ve hırs ve ‘Uçuran Hollandalı’nın iki köşede patlayan füzeleri, ezeli rekabetin tarihine geçerken Galatasaray, hafta içindeki kongre söylentilerini bir kenara bırakıp taraftarına müthiş keyifli bir gece armağan etti.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız